Okulun harika döşenmiş 10. kat koridorunda asansöre doğru ilerlerken bir oda kapısının önünde son derece yakışıklı bir çocukla okulun görevlisi olduğu anlaşılan bir adamın tartıştığını gördüm. Çocuğun düzgün taranmış parlak sarı saçları ve kahverengi gözleri vardı. Ama etkileyici olan bu uzaklıktan bile belli olan düzgün yüz hatlarıydı.
" Odamın 9. katta olması gerektiğini söylemiştim, 10. da değil."
" Ama efendim. Bu mümkün değil. Siz 10'sunuz."
" Babam odamın 9. katta olmasını istediğimde buna izin vermişti. Sorun çıkaran sizsiniz."
" Yapabileceğimiz bir şey yok efendim. Kaydınız bu kata yapılmış."
Burada olaya dahil olmam gerektiğini hissettim. Açıkçası ikna yeteneğime güveniyordum. Çocuğun yanına gidip adama döndüm.
" Bu parayı bu çocuk verdiğine göre onun istediğini yapmak zorundasınız." dedim.
Adam " Parayı o değil babası veriyor." diye düzeltti beni.
" Ama babası parayı onun için veriyor." dedim. " Onun mutluluğu için herşeyi yapar. Birilerini işten attırmak konusunda tereddüt edeceğini zannetmiyorum."
Adam uzun uzun bize baktıktan sonra " Tamam." dedi. " Beyefendinin eşyalarını 9. kata taşıyın."
Çocuğun babası olmasa bile benim babamın onu işten attıracağından korkmuş olmalıydı. Oysa benim babam..
Adam arkasını döner dönmez çocuk ağız hareketleriyle bana ' Teşekkür ederim.' dedi. Çocuğun kahverengi gözleri koridordaki pencereden gelen ışıkla sarı gibi görünüyordu. Hayır, burası büyülü bir yer değil Nicola, her zaman bundan daha fazlası. Ben de ona gülümsedim.
Açıkçası benden gülümseme koparmak o kadar kolay değildi. Eğer daha sonra da karşılaşacak olursak çocuk bunu daha iyi anlayacaktı.
Gülümsemek benim elimde olan bir şey değildi. Hiç mutlu bir hayatım olmamıştı. Beni güldürebilecek şeyler o kadar azdı ki.. Belki karların arasında bir serçenin bir kırıntı bulması, belki baharda açan beyaz erik ağacı çicekleri, belki de annemin iş dönüşündeki tüm yorgunluğuna rağmen bize gülümsemesi.
O kadardı. Beni gülümseten tek insan annemdi. Ağabeyim bile bunu çok az başarırdı.
Cam kapıları açıldığında oldukça geniş asansöre bindim. Asansörün dört tarafı da camlıydı ve tüm yatakhane binasını ayaklarının altındaymış gibi hissetmene sebep oluyordu.
Eski evimin üç kişinin ittirmesiyle ancak açılabilen kapısını hatırladım.
Asansörde aşağı inerken bu okulu sandığımdan daha fazla sevebileceğimi düşünüyordum.
Ta ki asansör 6. katta durana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10
Science FictionEğer son derece güzelseniz 5. katta, sporcuysanız 6. katta, sanatkarsanız 7. katta, zeki ve becerikliyseniz 8. katta, eğer bunların çoğuna ya da birden fazlasına sahipseniz 9.katta, bunlardan birkaçına sahip ve zenginseniz 10. katta kalırdınız. Eğer...