Bölüm fazlasıyla geç geldi biliyorum. İtiraf ediyorum içimden yazmak gelmedi. Neyse.. Sonuçta yazdım ve beğeneceğinizi umuyorum.
İthaf TCElyldrm' a.
Yorum yapmayı unutmayın.
Okumada kalın.
Başımın gün boyu ağrımasına sebep olan bir dönem sınavının ardından kendimi Rockelle'in sorgulayan bakışları karşısında bulmuştum. Lydia bu sabah sınıfta değildi, yani onu gıcık etme planım suya düşmüştü. Ama Rockelle benim en yakın - ve tek- arkadaşımdı ve o bu duruma gıcık olabilecek ikinci kişiydi. Bu bakışlar beni kıskandığını gösteriyordu.
" Yeni bir arkadaş ha?"
" Evet." dedim umursamaz bir tavırla. Çığlık olayında Katriane'nin adını mırıldandığını hala hatırlıyordum maalesef.
" Ama biz hala arkadaşız.. değil mi?" Rockelle bana merakla bakıyordu. Tabiki de onu bırakmayacaktım, ama arkamdan iş çeviriyorsa da bunun bedelini ödemeliydi.
" Arkadaşız." dedim gülümseyerek. Bu gülümseme bir şeyler planlamadığımı göstermezdi.
" Öyleyse genel sahaya gidiyoruuuz." dedi Rockelle beni sırtımdan itekleyip. Beni eğlendiriyordu, kıkırdamaktan kendimi alamadım.
...
Genel saha bizim gibi yüzlerce öğrenciyle doluydu. Herkes çeşitli spor hareketleri yapıyordu. Hatta fosforlu yeşil eşofmanıyla sıçrayıp duran ve sabahtan beri hiç görmediğim Lydia'yı bile gördüm. İtiraf etmek gerekirse Katriane ve o, bu konuda yani sporda benden çok daha iyilerdi.
" Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok Rockelle." dedim umutsuzca. Genel sahanın gizli olmasını umduğum bir köşesinde, yarın bizden yapılması istenecek muhtemel hareketleri yapmaya çalışıyorduk. Rockelle bir şeyler yapıyordu ama ben gerçekten kötüydüm.
" Haydi ama.. Sadece benim yaptıklarımı yap. Sene başında benden çok daha iyiydin."
Söylediklerinin gerçek olmasını umarak Rockelle'in yaptığını yaptım. Eh, fena sayılmazdım heralde.
" Yarın bize söyledikleri hareketleri yapacağız. Sadece bu hareketlerin isimlerini aklında tutmaya çalış. Zor değil. Sonuçta 6'ların pek beyni yok değil mi?"
Rockelle'in son söylediğine gülerken yaptığım köprü yıkıldı ve yere çakıldım.
" Sizde de pek yetenek yok anlaşılan. Bir köprü yapmayı bile beceremiyorsunuz."
O zaman Derek McCarter'ın oynadığı basketbolu bırakıp, gerzek bir sırıtışla yanımıza çoktan gelmiş olduğunu fark ettim. O yaşıtlarımızın takım kaptanıydı ve oyunu bırakıp yanımıza geldiği için sahadaki herkes bize bakıyordu. Hemen toparlanıp ayağa kalktım. Bu kadar rezillik yeterdi.
Gözlerimi yere dikip ne yapacağımı düşünmeye başladım.
" Haksız mıyım?" dedi yüzüme bakarak.
Yüzüm mü kızarıyordu ? Yüzümün ortasına düşmüş saçımı kulağımın arkasına attım. Haklı olabilirdi.. biraz. Ama sonuçta ben sporcu değildim. Kimse mükemmel olamazdı. Kötü hissetmeme gerek yoktu ve kendimi toparladım. Muhtemelen Lydia'nın çığlık atmasından beni sorumlu tutuyordu ve belki de benden intikam almaya çalışıyordu.
Ezici olduğunu umduğum bakışlarla onu baştan aşağıya süzdüm. " Bu kadar düşük bir seviye için fazla kibirli değil misin?" diyip başımı iki yana salladım. "Senin yerinde olmak istemezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10
Science FictionEğer son derece güzelseniz 5. katta, sporcuysanız 6. katta, sanatkarsanız 7. katta, zeki ve becerikliyseniz 8. katta, eğer bunların çoğuna ya da birden fazlasına sahipseniz 9.katta, bunlardan birkaçına sahip ve zenginseniz 10. katta kalırdınız. Eğer...