6. katta kalabalık bir sporcu taifesi asansöre bindi. Yakışıklı, kaslı, sağlıklı ve cool görünen... Okulda yerleşme günü olduğu için hiçbirimiz okul üniforması giymiyorduk. Gerçi onlar kendilerini okul üniformalarıyla bile belli ederlerdi ya neyse.
" Aramızda bir 9 var çocuklar." dedi içlerinden biri sırıtarak.
Diğeri beni süzdükten sonra " 9 olmak için fazla güzel." dedi.
Bu aptallar yüzünden 5'lerin yani okulun güzel insanlarının asansöre binemediğini duymuştum. Ne zaman binseler sporcu sapıklar sorun çıkarıyormuş çünkü.
" Evet." dedi bir diğeri. " Bence o bir 7. kat insanı. Sanatçılarda çok güzel bir kız olduğunu duymuştum."
" Hayır." dedi grubun lideri olduğu belli olan yeşil gözlü çocuk. " Sanatçı olan kız sarışındı. Bu kız bir 10 da olamaz. Çünkü bu kadar güzel olan ve yalnız dolaşan bir 10 tanımıyorum."
Sinirlerime hakim olmaya çalıştım. Ağabeyim " Onlar kendilerini akıllı sanacak kadar aptaldırlar." demişti. Haklıydı. Ama ben kızardığımı hissedebiliyordum. Belki de Lydia'nın grup halinde dolaşmasının sebebi budur.
" Bu kız ancak bir 5 olabilir." Bu çocuğun yeşil gözleri çok mu sinir bozucu? Kızardığımı fark edince de " Ah, haydi utanmana gerek yok." diye devam etti.
Utanmak? Ben? Beni utandırmak için bundan çok daha fazlasını yapmalıydı.
Ellie ülkesinde havalar her zaman çok soğuktur. Ya da buraya gelene kadar ben öyle zannediyordum. Bir keresinde havaların çok soğuk olduğu günlerin birinde evin bir köşesinde ısınmaya çalıştığımı hatırlıyorum. Babam beni sıkı sıkı sarmıştı ama yine de çok üşüyordum. Kömürümüz önceki akşam bitmişti ve annem ve babam tüm gün çalışmalarına rağmen kazandıkları para ancak bu kadarına yetiyordu.
Sonra ağabeyimin aklına bir fikir geldi. Komşumuzun samanları vardı. Onlar zengindi. Samanlarının bulunduğu ağırla bizim ev bitişikti. " Belki." demişti ağabeyim. " Onlarla ısınabiliriz." Sonra babamla biraz saman getirmişlerdi. Onların içine gömülerek ancak ısınabilmiştik.
Ama ertesi gün saçlarımın ve kıyafetlerimin içine gömülü samanlarla okula gitmek zorunda kalmıştım. Bütün sınıfın alay konusu olmuştum. İçlerinde benden daha fakir olanlar da vardı ama yine de benimle dalga geçiyorlardı. İşte devletimizin bizi soktuğu durum.
Ama ben hiç utanmamıştım. Ölmekten iyidir diye düşünmüştüm. Evet, ölmekten çok daha iyiydi. Şimdi neden beni utandırmak için bundan daha fazlasını yapması gerektiğini daha iyi anlamışsınızdır sanırım.
Yemekhane katına gelmek üzereydik ve ben de artık sabrımın sonuna gelmiştim.
" Ben bir 10'um seni gerizekalı. 5 olsaydım nasıl senden önce asansöre binmiş olabilirdim?"
Diğerlerinin kahkaları arasında asansörün kapıları açıldı ve ben de asansörden çıkmadan önce çocuğun ayağına sertçe bastım." Ah." diye küçük bir bağırış kopardı ama sporcu biri olarak canı pek fazla acımamış olmalıydı.
" Ayağıma basmanı gayriresmi evliliğimiz olarak kabul ediyorum." diye seslendi arkamdan gülerek. Diğerleri de ona katıldılar.
Gerizekalı. Ona sert bir bakış atınca hepsi sustu.
Çünkü herkes haddini bilmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10
Ciencia FicciónEğer son derece güzelseniz 5. katta, sporcuysanız 6. katta, sanatkarsanız 7. katta, zeki ve becerikliyseniz 8. katta, eğer bunların çoğuna ya da birden fazlasına sahipseniz 9.katta, bunlardan birkaçına sahip ve zenginseniz 10. katta kalırdınız. Eğer...