"KARMAKARIŞIK"

35 14 0
                                    

Saatim 19:00'ı gösterdiğinde nihayet uzay aracım bitmişti ama bende bitmiştim. İki saattir başımı kaldırmadan çalışıyordum. Geriye doğru yaslanıp boynumdaki ağrıyı elimle ovalayarak geçirmeye çalışırken kendime bir dakikalık mola verdim.

Dış dünya umarım bu bir dakika içinde yanmazdı. Gerçi şu an yansa bile kolumu kaldıracak halim yoktu.

"Zeynep abla, benim Kumru. İçeri gelebilir miyim?" Kapının ardından gelen bu teklife tabii ki karşı koyamazdım. Kendim kalkıp kapıyı açtım ve onu kollarımın arasına aldım. "En sevdiğim yardımcım sensin biliyor musun?"

Kumru'nun kıkırdamalarına eşlik eden öksürük sesinin sahibine bakmama gerek yoktu. "Hiç kıskanma sen."

"Seven insan kıskanır demişlerdi zamanında, değil mi? Yanlış mı hatırlıyorum mu yoksa? Seni görünce aklım başımdan gidiyor Zeynep, affet beni."

Ellerini affetmem için yalvarır hale getirince gülmeden edemedim. Konuyu istediği yere çekmekte üstüne yoktu. Gerçekten zeki bir adamdı Yiğit Akar. Yine de yanımızda Kumru vardı ve yani, sonuçta biz sevgili değildik. Zor durumda kalıyordum o böyle söylediğinde.

"Tamam, tamam. Kızarmana gerek yok. Kumru zeki bir çocuk. Seni sevdiğimi anlamıştır." Kumru'yu benden alıp koltuğa oturttu. Ben de kapıyı kapatıp yanlarına gittim. "Kızarmadım bir kere Yiğit, saçmalama."

"Zeynep abla, sen çok şanslısın. Yiğit abim çok yakışıklı ama tabii ki sen de çok güzelsin. Gelinliğini beraber seçeriz, olur mu? Böyle kabarık, uçuş uçuş." Odayı Yiğit'in kahkahaları doldurdu.

"Kumrucum o kadar da değil ama. Neyse neyse, Zeynep, ben Kumru'yu eve bırakıp geliyorum. Görüşürüz yarım saate kadar." Kumru gelip bana öpücük verdi ve el ele tutuşup gittiler.
Kumrucum o kadar da değil ama mı? Ne kadar ki? Ne demek şimdi bu? Oyun mu oynuyoruz biz? Saçmalama Zeynep zaten bir şey...

"Kaşların neden çatık senin?"

"Ha?"

Yiğit neden yine karşımda? 

"Çok kibarsın Zeynep, gerçekten."

"Mutluluğun eksik olmasın maşallah. Her dakika böyle gülüyor musun sen?"

"Hakkımda araştırma mı yaptırıyorsun sen?"

Kim?! 

"Ne mi yaptırıyorum?"

Bu adam deli.

"Al da kendin bak." Telefonumu bana uzattı.

Bu telefon ne zaman sahibinde duracak acaba? 

Elime aldığımda kızlarla olan grubumuzun sayfası açıktı ve bir sürü magazin sayfasının ekran görüntüsü vardı. Biraz yukarı çıkıp göz gezdirince hepsinin Yiğit ile alakalı olduğunu gördüm. "Sen benim telefonumu mu kurcalıyorsun?"

Haklıydım.

"Yani benim hakkımda araştırma yaptığını kabul ediyorsun?"

"Teorik olarak araştırmayı yapan ben değilim, arkadaşlarım. Ama hayır bunu ben istemedim. Ayrıca sorumu cevaplamadın."

"Hakkımda her şeyi bilmek istiyorsun yani." Yüzündeki gülücük sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı.

"Yapma Yiğit, o kadar da değil ama.

Zeynep DURU:1 Yiğit AKAR:0

Artık yüzündeki gülümsemenin aynısı bende de vardı.

HADİ BENİ İNANDIR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin