Keyifli okumalar :) Lütfen yorum yapmayı unutmayın
Gözlerimi açtığım andan beri içimdeki boşluk hissiyle baş etmeye çalışıyordum. Hiçbir amacım ya da beklentim yoktu sanki bu hayattan. Yirmi bir yıllık hayatımda belki de yalnızca birkaç defa böyle hissetmiştim. Olumsuzluğa kapıldığım her anda elimi uzatıp yardımını alacağım birileri ya da bir şeyler her zaman olmuştu. Şimdi ise düşüncelerimle yalnız başıma boğuşuyordum. Elimi uzatıp yardım alacağım bir sanat okulum kalmamıştı. Emre Hoca geri dönebileceğimi, büyük bir sorun olmadığını söylese de benim için yeterli değildi. Beni bir kez eksik görmüştü ve bunu tamamlamadan geri dönemezdim. Üstelik tek sorun da bu değildi. İçimde gittikçe büyüyen bir boşluk hissiyle savaşıyordum. Nedensiz ama etkili... Bazı şeylerin yetmediği, hayatın fazla klasikleştiğini düşündüğüm anlardan biriydi. Değişiklik istediğim ama bir o kadar da rutinimden çıkmaktan korktuğum... Belki de yalnızca şımarıklık yapıyordum. Büyük bir derdimin, sıkıntımın olmaması beni böyle garip şeyler düşünmeye itiyordu.
Tabağımda kalan abur cuburlara biraz daha baktıktan sonra derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Kendimi içimdeki sıkıntıyı düşünmeye bu kadar kaptırmak daha da aşağı çekecekti beni.
Bugün evde yalnızdım. Annem, teyzem ile birlikte alışverişe çıkmıştı. Onlarla gitmemi defalarca kez teklif etse de evde kalmak konusunda ısrarcıydım. Biraz yalnız başıma kalıp kendimi dinlemek iyi gelecekti. Hem ders çalışabilir ve Evran için birkaç not hazırlayabilirdim. O aklıma gelir gelmez gülümsemeden edemedim. Garipliği ve etrafına yaydığı soğukluğu bir kenara bırakırsam ilgi çekiciydi. En azından benim ilgimi çekmişti. Bu yaşıma kadar böyle şeyler düşünmemiş ya da hissetmemiştim desem abartmış olmazdım. Eğer şimdi ısrarla onu tanımak istiyorsam bir anlamı olmalıydı. Belki de kaderimi pes edip etmemem belirleyecekti.
Hızla çıkardığım bulaşıkları halledip odama çıktım. Gece birkaç defa mesaj atmış ve babamların yanından ayrıldıktan sonra benimle görüşmek istediğini söylemişti ancak görmemiş gibi davranmak en iyisiydi şu an. Ona kırgın ya da kızgın kalabildiğimden değildi ancak kendini törpülemeyi biraz öğrenmeliydi. Başka mesaj atıp atmadığını öğrenmek için telefonumu elime aldığımda kalbimin yeniden hızlanmasına neden olacak ismi gördüm.
"Bugün dersin yokmuş sanırım ama müsaitsen çalışmak istiyorum yine de. Zaman daralıyor benim için."
O kadar güzel cümle kuruyordu ki ne rica ediyor diyebiliyordum da ne emrediyor. Ona olan ilgimin farkındaydı da bunu mu kullanıyordu, yoksa gerçekten yardım edebilecek biri miydim gözünde? Kapalı bir kutu olan Evran'ı çözmek çok zordu.
Onu daha fazla bekletmeden, "Çalışabiliriz. Bir saate hazırlanıp çıkmış olurum. Adresi atarsın," yazıp yolladım. Gece beni aradığında tekrar Evran ile olduğumu öğrenmesi kısa çaplı bir savaşa işaretti ancak bir şekilde idare ederdim. Hazırlanmaya başlayacakken yeniden bir mesaj gelmesiyle heyecanla açtım.
"Ben seni almaya gelebilirim."
Yüzümden silinmeyen gülümsemem daha da büyürken kendi kendime kıkırdadım. Evran beni almayı teklif ediyordu ve içimden bir ses arabalarla olan problemimi bildiği için teklif ettiğini söylüyordu. Garipti, mesafeliydi ama onun hakkında yanlış bildiğim, daha doğrusu insanların yanlış düşünmesine izin verdiği bir şey vardı. Umursamaz bir adam değildi Evran. Tabii tüm bunların aksine yalnızca ona ders çalıştırdığım için minnet göstermeye de çalışıyor olabilirdi. Benim için büyük hayal kırıklığı olurdu bu ancak alışmamış mıydım zaten? Evran'ı ilk gördüğüm zamanlar heyecanıma tezat bir şekilde hayal kırıklığına uğramama neden olmuştu fakat böyle gideceğini zannederken her şey değişivermişti bile şimdiden. Düzeliyordu belki de ve zamanla bana alışıp tıpkı Özgür ile iyi olduğu gibi benimle de iyi olurdu ve hayatına alırdı. Onu merak ediyordum. Yanındayken her zamankinden farklı olarak mutlu olmaya başlıyor ve değişik duygular hissediyordum. Bir yanım kendi kendine itiraf etmek isterken susturuyordum onu. Yalnızca kendime bile olsa sesli bir şekilde dile getirmek, şu an için içimde büyüyecek ve bana zarar verecek bir kaostan başka bir şey sağlamazdı. Böyle iyiydim ve onu tanımak yeterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sürat
Ficción GeneralBenliğini acılara köle yapmış genç bir adam ve hayatı boyunca mutluluğu tatmış genç bir kız... En büyük korkuları hız iken tutkuları olabilecek mi? Üç genç... Üç taze hayat... İki farklı aile... En büyük korkuları, en derin tutkularıydı hız." *Güven...