Hiçbir seçim yapmadan orayı terk etmiştim. Baekhyun sevgiliyiz demişti ve onun etkisinden çıkamıyordum. Sae-ron akşam yemeğine çağırmıştı ama gitmemiştim bile. İkisini de görmek istemiyordum. Ne cevap vereceğimi bilmiyordum. Aklımı toparlayabilmem için zamana ihtiyacım vardı.Krisin benden nefret etmesinden nefret ediyordum. Baekhyun hakkında ne hissedeceğimi bilmediğim için nefret ediyordum. Belki de Baekhyun Kris'e inat söylemişti öyle. Beni sevme ihtimali kesinlikle yoktu.
"Yoo jung?"
Sae-ron yanıma oturunca fark etmiştim onu. O kadar dalgındım ki.
"İyi misin?"
"Hmm. İyiyim tabi." dedim zorla gülümsemeye çalışarak.
"Yarın akşam evimize gidiyoruz." dedi. Üvey annemi biliyordu ve bu durum onu da üzüyordu. Yarın günlerden cumaydı ve her iki hafta da bir herkes ev iznine gidiyordu.
"Sanırım gitmeyeceğim." dedim.
O eve gitmek,o kadınla aynı ortamda kalmak istemiyordum.
Sae-ron anlayışla başını salladı ve yanımdan ayrıldı.
**
Ertesi gün erkenden gitmiştim sınıfa. Yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı.
Kris mi, Baekhyun mu? Arkadaşım mı, sevgilim olduğunu söyleyen kişi mi? Onların ortak olan ölen aşkları mı? Hangisi doğruydu peki? Kris gerçekten katil miydi? Sevdiği kadının katili miydi?Bu haftasonu ne yapacaktım? Koskoca okul sınırları içerisinde tek başıma mı duracaktım? Üvey annem sayesinde benden nefret eden babamı çok özlemiştim. Ama ona kırgın olduğum için göremezdim.
Bu düşüncelerle başımı sıraya koydum ve gözlerimi kapadım.
**
"Yoo jung? Uyan."Sırtıma dokunan yumuşak ellerle gözlerimi açtım. Yüzümde iz kaldığına emindim.
"Öğle yemeği vakti geldi ve hala uyuyorsun. Hasta olabileceğini düşündüm. Uyandırmalarına engel oldum."
Sae-ron un söyledikleriyle birden kalktım. Etrafıma bakındım. Kris yan sırada uyuyordu. O nasıl o tarafa geçmişti? Baekhyun ise yoktu sınıfta.
"Ah. Ben yemeyeceğim. Başım biraz ağrıyorda. " dedim hafifçe gülümseyerek.
"Revire gidelim "
Sae-ron'u çok önemli birşey olmadığı ve uyursam geçeceği konusunda ikna ettim ve onun yemekhaneye gitmek için çıkışını izledim.
Saatlerdir bakmadığım telefonumu elime aldım.
Beş cevapsız arama vardı. Beşide üvey annemdendi. Onunla konuşmak istemiyordum. Ama merak etmiştim. Babam hala o kadınla yaşıyordu. Geri araya basıp telefonu kulağıma dayadım."Yoo jung!" dedi itici sesiyle.
"Oh. Merhaba. Beni aramışsınızda."
"Evet aradım ve açmadın. Neredeydin sen?"
Ona cevap vermek zorunda olmak beni deli ediyordu.
"Dersteydim. Açamadım."
"Anladım. Bu haftasonu geliyormuşsun duyduğuma göre."
"Evet." dedim sadece. Kısa ve net.
"Gelme!"
İstenmediğimi bu kadar açık söylemesi kalbimde derin yaralar açıyordu.
"Babamı özledim." dedim.
"Yalancı. Para için geliyorsun. Ayrıca babanda gelmeni istemiyor. Sen geleceksin diye ev bir hayli huzursuzlaştı. Gelme sen. Ben sana para gönderirim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise
FanfictionBaekhyun ve Kris çocukluktan beri çok iyi arkadaşlardı. Liseye başladıktan sonra herşey değişmişti. Lisede birbirlerine olan güvenleri kırılmış, sevdikleri kızı toprağa vermişlerdi. İki düşmandan başka birşey değillerdi artık. Kim Yoo Jung, üvey ann...