"Sen nereden tanıyorsun peki?" dedim Chanyeol'un gösterdiği takım elbiseli gence bakarken."Buranın ceosu babamın arkadaşı. Jun-myeon'da ablamla aynı liseye gitmişti. Ama çok soğuk birisidir. Zengin diye kendini beğenmişin teki."
"Yani..." dedim gözden kaybolan jun-myeon'a bakarken, "O benim abim."
***
Görevlilerden yardım alıp,zar zor jun-myeon ile görüşme yapmaya hak kazanmıştım. Resmen kendimi bir yarışma programında sanmıştım. Jun-myeon'la görüşebilmek hiç kolay değildi.Kapısını çaldığımda anında"gel" sesini duymuş ve odaya dalmıştım.
"Merhaba." dedim utanarak ve abimi incelemeye başladım. O kadar yakışıklıydı ki. Eskiden hep hayalini kurardım. Bir abim olsun isterdim. Beni herkesten korusun, ben onu başka kızlardan kıskanayım, giydiğim eteğin boyuna kızsın, konuştuğum erkeklerle beni üzmeyecekleri konusunda anlaşsın... Şimdi ise bir abim vardı. On yedi yıldır görmediğim, bilmediğim bir abim.
"Size diyorum!" diyerek sesi biraz yükseldiğinde kendime gelmiştim.
"Efendim?" dedim şaşkınca.
"Bir sorun mu var? Neden geldiniz?"
Başımı olumsuz anlamda salladım. Oturduğu deri koltukta çok karizma görünüyordu.
"Şikayetiniz mi var mağazalarla ilgili?"
Tekrar olumsuz anlamda başımı salladım. Ne diyebilirdim ki? Ne diyecektim?
Oflayarak elindeki dosyaları kenarı bırakıp bana odaklandı.
"Eğer iş için geldiyseniz benimle görüşmemeliydiniz. Eleman alımıyla ben ilgilenmiyorum."
"Hayır hayır" dedim ellerimi ona doğru sallayarak.
"Ben...Ben buranın ceosunu görmeye gelmiştim."Tuhaf bir şekilde pürüzsüz alnı genişlemişti ve ellerini birbirine geçirip, masasında daha dik hale geldi.
"Neden beni görmek istediniz?"
"Şey..." dedim dudaklarımı dişleyerek. "Siz benim abimsiniz."
"Ne?" dedi tek kaşını kaldırıp. "Senin neyinim?"
Benimle alay edercesine gülümsediğinde kendimi nasıl inandıracağımı bilememiştim.
"Annemi geçen sene kaybettim." Yutkundum ve devam ettim.
"Babam sandığım adamı da bu sene."Gülen yüzü bana acıdığından olsa birden düşmüştü.
"Annem ölmeden önce, üvey babama bir mektup bırakmış. Gerçek babam hakkında. Gerçek babam, daha doğrusu babamız buranın ceosuymuş. Yani sizde benim abimsiniz."
"Ne? Bu çok saçma." dedi hala daha şaşkınlığını atamamışken.
"Evet. Saçma ama gerçek."
"Nereden bilebilirim? Günde bir sürü deliyle uğraşıyorum. Sana neden inanayım?"
"Bilmem." dedim ona omuz silkerek.
"Belkide DNA testi yaptırmalıyız.""Bu kadar çok güveniyorsun yani kendine."
"Evet." dedim abimin gözlerinin içine bakarak."Eminim. Senin benim abim olduğuna eminim."
"Tamam." dedi deri koltuğuna yaslanıp."Yarın tekrar gel. Birlikte hastaneye gidelim."
"Peki babamız?" dedim. O gelmeyecek miydi yani?
"Kardeşim olduğunu biliyorsun ama babamızın yatalak olduğunu bilmiyorsun öyle mi?"
Söylediği şeyle boğazım düğümlenmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/103510721-288-k722191.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise
FanfictionBaekhyun ve Kris çocukluktan beri çok iyi arkadaşlardı. Liseye başladıktan sonra herşey değişmişti. Lisede birbirlerine olan güvenleri kırılmış, sevdikleri kızı toprağa vermişlerdi. İki düşmandan başka birşey değillerdi artık. Kim Yoo Jung, üvey ann...