Bölüm 40

1K 98 6
                                    

(Sehun)

So Hyun kırmızı elbisesiyle karşımda duruyordu. Ellerini beline koymuştu ve bana bakıp kıkırdıyordu.

"Orada daha ne kadar durup beni delirteceksin?" dedim yatakta kıpırdanarak. Gülümsemesi daha da yüzüne yayılmış, kıkırdaması artmıştı.

"Bitireyim mi artık?" dedi bana göz kırparak.

"Çabuk." dedim ona göz devirerek.

Koşarak yanıma gelip,yatağa atlatmıştı.

Parmaklarını dudaklarımda gezdirip minik minik öpücükler bırakmaya başlarken, kalbim yine delicesine atıyordu.

"Bu gece---"dedi öpücüklerden dolayı zor nefes alarak. "Aynı üniversiteye gidecek olmamızı kutlamalıyız."

***
(Jongdae)

"Mezuniyet hediyeni daha yeni vermiştim Xiumin." dedim ona sırtımı dönerek. Onu biraz uyuz etmekten zarar gelmezdi.

Çıplak sırtıma parmaklarıyla bir şeyler yazmaya başladığında gıdıklandığım için gülmeme engel olamamıştım.

"Ne yazıyorsun?" dedim ona doğru dönerek.

"Me-zu-ni-yet- he-di-ye-mi- is-ti-yo-rum!-he-men- şim-di- bay-dok-tor"

Onun heceleyerek yaptığı açıklamayla dudaklarımı dolgun dudaklarına bastırdım.

"O zaman..." dedim elimi titremesine sebep olacak şekilde vücudunda gezdirip. "Bu gece tekrar mezuniyet hediyeni vereceğim! Sert bir şekilde!"

***

(Yixing)

Sadece kısacık boxerını giymiş, karşımda kıvırarak bana yaklaştı ve yanıma uzandı.

"Çoktan mezun olduk. Ama yine de eğlenceli bir geceydi değil mi yixing?" dedi öpülesi dudaklarını büzerek.

"Evet. Öyleydi."

"Ama daha eğlenceli olmasını istiyorum." diyerek boynumu öpmeye başladığında, onun seks üzerine kurulu başını okşadım.

"Tao?" dedim bana bakmasını sağlayarak. "Üstte olmana izin vermeyeceğim."

***
(Sae-ron)

"Bunlar daha da mı belirginleşmiş?" diyerek köprücük kemiklerimi öptüğünde, istemsiz bir şekilde inlemiştim.

Benim inlememe sırıttığında utanmış ve ondan ayrılmıştım.

"Sürekli beni utandırmayı bırak. Birde gülüyorsun." dedim ona trip atarak.

"Hadi ama Ron." diyerek kollarını belime sarmış ve beni kendine doğru çekmişti.

"Mezun oluyorsun ve köprücük kemiklerin hala daha bakir."

"Öyle olmasını istiyorum. Bakir kalmalılar."

"İyi o zaman. Benimkilerde bakir kalır."

"Yalancı."dedim yüzümü ona dönerek. "Seninkiler bakir falan değildir."

"Hayır."diyerek omuz silkti. "Onları senin için ayırtmıştım. Cidden bakirlerdir. Bakmak ister misin?"

Bu sözleriyle gülmeye başlamıştım. Komikti.

"Bakalım o zaman?" diye sorduğunda,onu başımla onayladım.

"Bakalım."

***

(Baekhyun)

Çift kişilik yatağı görünce gözlerimi pörtletmeden duramamıştım.

Şimdi ise kabalık yaparak Hana'yı yatağın ucundaki koltukta kıvrılmış bedenini izliyordum.

Kendisi seçmişti orada yatmayı ama bende hayır dememiştim.

"Hana?" diye seslendim vicdanıma kulak vererek.

"Hmm?" diyerek yarı bedenini kaldırıp bana baktı.

"İstersen yatağın diğer ucunda uyuyabilirsin. Yani biliyorsun geniş diye dedim."

Gözleri söylediklerimle mutlulukla parladı.

"Gelebilir miyim cidden?" dedi heyecanlı sesiyle.

"Gel dedim ya sana. Ne olacak sanki?"

Yanıma, küçücük bedenini koyduğunda, yüzü bana dönüktü. Huzursuz olmama sebep oluyordu. Onu seviyordum. Yani iyi ve doğal bir kızdı fakat sadece arkadaşken iyiydi. Ona kalbimi vermek istemiyordum.

"Arkamı dönüyorum." diyerek ona sırtımı döndüm ve yaptığım kabalıklara lanet ederek gözlerimi kapadım.

***

(Yoo jung)

Yanımda uyumak için hazırlanan Kris'i dürttüm.

"İstemiyor musun?" dedim.

Gözlerini kırpmıştı birkaç kez.

"Sadece... Sadece bu gece mi?" dedi kekeleyerek.

"Evet." dedim net bir şekilde.
"Ben hazırım."

İlk ve son kez...

***
Sabah, erkenden kalkıp üzerimi giyinmiştim. Son kez sevdiğim adamın yüzüne baktım. Çantama koyduğum kalem ve kağıdı çıkartarak, çok sevdiğim bir Türk'ün şiirini yazdım.

"Neden mi gidersin?

Canın ister gidersin,
yarın iş yoktur, mehtap vardır, deniz çeker gidersin,
arkadaşların çağırır, hiç aklında yokken gidersin,

dinlemek için gidersin
dinlenmek için gidersin
bazen sadece susmak için gidersin,

o ordadır gidersin, 
o çok uzaktadır gidersin,
ilk maaşını alır gidersin,
terfi eder gidersin,
yada istifanı basar yine gidersin,

baba olduğunda gidersin,
babanı hatırlar gidersin,

kuşlar uçar, çiçekler açar, bahar gelir gidersin,
yenilenmek, yeni kalmak için gidersin,

zekiyi özlersin, canın müzeyyen çeker, gidersin,
o ağaç varya hani camını tıklatan, o işte kurumuştur gidersin,
rast gider , bi yerlerden para gelir gidersin,
yada cebindeki son parayla gidersin,

demiş ya hani kötü birşey olmuşsa unutmak, iyi birşey olmuşsa kutlamak için gidersin,

ya hiç birşey olmamışsa eğer birşeyler olması için gidersin.

dinlemek ve izlemek için, "

(Nejat İşler)

LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin