Bölüm 36

1.1K 98 21
                                    

(Kris)

Kendimi içkiye vermem, kafamı dağıtmak için başvurduğum tek yoldu. Onu çok özlemiştim ve yoktu.

Yine başımı okşamasını istiyordum. Son telefonda dediği gibi. Küçük boyuyla yetişemediği için parmak ucuna basarak kalkmasını, sıcacık gülümsemesini ve başımı okşamasını, iyi olduğunu, "Her şey geçecek. Her şey yolunda" demesini istiyordum.

Onun hayalini kurmaktan bıkmıştım. Onun hayaliyle yaşamak, canımı acıtıyordu. Yaşamam için tek sebebim Baekhyun kalmıştı.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

(Yoo jung)

Kasper telefonun diğer ucundaki Jun-myeon'la konuşurken ben bağırıp, çığırmak istiyordum. İyi olduğumu bilmesini istiyordum ama ağzımı kapatan tanımadığım iri yarı adam bana engel oluyordu. Göz yaşlarım görüş alanımı iyice bulanıklaştırdığında daha fazla direnemeyeceğimi anladım ve gözlerimi kapadım.

Kasper'ın sesini duyabiliyordum.

"Hallettim efendim. Onun öldüğünü söyledim."

Soo man gidince ağlamaktan acıyan gözlerimi açtım ve Kasper'a baktım.

"Bunu neden yaptın ha?" dedim. Onun emir kulu olduğunu biliyordum ama yinede şimdi ne kadar acı çekecekti kim bilir.

"Ben..." dedi. Bana bir şeyler söylemek istiyor gibiydi ama sustu.

***

(Jun-myeon)

Gelen telefondan sonra uyuşmuş bacaklarım beni taşıyamamış ve kendimi yerde bulmamı sağlamıştı.

Dakikalar sonra zar zor ayağa kalktım ve bilgisayarımın başına geçtim. Şimdiye kadar aldığım ilk telefondu ve belki de yerlerini tespit edebilirdim. Eğer kardeşim ölmüşse onun intikamını ne pahasına olursa olsun almak istiyordum.

"Kore altın alışveriş merkezi zinciri kara deposu"

Çıkan adresi görünce beynimden vurulmuş gibi hissetmiştim. Bu kişi bana tuzak kurmuşta olabilirdi. Sonuçta kim böyle bir durumda kullandığı hattı kırmazdı ki?

***

(Yoo jung)

Deponun dışından gelen seslere kulak kesilmiştim. Bu tanıdık ses kesinlikle Jun-myeon'a aitti. Kasper ona bakmamla bana gülümsedi.

Şimdi her şeyi anlamıştım. Soo man gitmeden önce kasper'ı defalarca hattı kırması için uyarmıştı ama Kasper kırmamıştı ve jun-myeon'un beni bulmasını sağlamıştı.

Kapı açıldığında jun-myeon beni görmüş ve şaşkınlıkla ağır adımlarla bana yürümüştü. Dışarıda bekleyen birkaç adam dışında pek kimse kalmadığı için jun-myeon onları atlatmış görünüyordu. Ama birkaç dakika sonra o adamlar gelirdi ve bir an önce buradan gitmeliydik.

LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin