Bölüm 35

1.2K 122 23
                                    

~İki ay sonra~

(Baekhyun)

Yoktu. Arıyordum ama açmıyordu. Kris yoktu ve onu bulmak yine bana kalmıştı. Şikayetçi falan değildim ama onu bu şekilde görmek canımı daha fazla yakıyordu. Kardeşim gözümün önünde günden güne ölüyordu ve ben sadece izliyordum. Bana defalarca sarılıp ölmek istediğini söylüyordu.

Gece hayatına başlamış, bırakmıyordu. Bu yüzden onu her zaman bulduğum başka bir bara doğru gitmeye başladım. Bu gezdiğim beşinci yer olacaktı.

İğrenç kokulu bu yere adımımı attığımda, sağa sola bakındım. Oradaydı işte. Yine kocaman masaya kurulmuş, önünde bitmiş bira şişeleriyle, tutamadığı başıyla dans edenleri izlemeye çalışıyordu.

Koşarak yanına gittim ve yine kafasına dikmekte olduğu şişeyi alıp kenarı koydum.

"Kris?" dedim bana bakmasını sağlayarak. "Kendine gel artık. Anneme söz vermiştin."

Zor açıp kapadığı gözleriyle bana baktı. Bakışlarındaki hüznü görebiliyordum.

"Ama olmuyor." dedi sarhoşluğun verdiği rahatlamayla ağlayarak.
"Yapamıyorum onsuz ben."

Yoo jung'un yokluğundan bir ay kadar sonra bu hale gelmişti kardeşim. Geçen iki zorlu kocaman ay, bana da azap gibi gelsede kardeşimi düştüğü bu derin çukurdan kurtarmak için dayanıyordum.

Bir ay kadar uzunca aramıştı herkes yoo jung'u. Ama yoktu. Ne ölüsüne ne de dirisine dair tek bir iz bile yoktu. Abisi sürekli arıyordu. Bitkinlik, onu seven herkesi sarmıştı. Bir ay sonra ise aramalar azalmıştı. Herkes ümidini kesmişti. Polisler bile artık ilgilenmemeye başladığında, jun-myeon ülkedeki haksızlığa değinerek kendisi aramaya devam etmişti.

Bazen onun sesini duyan son şanslı kişi olduğum için mutlu olsam da , bazen ise ondan duyduğum son sözler olmasından korkuyordum. Bende bitmiş haldeydim. Ama yoktu işte. Kris'i de kaybedemezdim.

"Kalk artık Kris! Bencilliğinden bıktım artık! Ben üzülmüyor muyum sanıyorsun? Benim içim acımıyor mu? Ben korkmuyor muyum? Neden sadece kendini düşünüyorsun?"

Onun kolunu, omzuma atarak bu kocaman adamı dışarıya taşıdım ve bir taksiye atlayıp yurda götürdüm.

***
Sabah kalktığında, dünden kalma içki kokusu ve sersemliği hala duruyordu. Başucunda nöbet tutan beni görünce elleriyle gözlerini ovuşturdu.

"Yine yaptın!" dedim sesimin tonuna hakim olamayarak."Yine verdiğin sözleri tutmuyorsun Kris. Daha ne kadar böyle devam edeceksin?"

"Baekhyun?" dedi gözlerinden yine birkaç damla akıtırken. "Bazen düşünüyorum. Acaba o da so hyun gibi benden kaçmak için mi gitti diyorum. Sonra sen aklıma geliyorsun. Sen benim kardeşimsin. Bana yalan söylemezsin ve onun başına kötü bir şeylerin geldiğini biliyorum. Ama... Ama sonra da keşke benden kaçsa diyorum. Baekhyun?"

"Hmm?" dedim kardeşime üzgün bir şekilde bakarak.

"Ya o ölmüşse?"

Yutkundum. Ölmedi , saçmalama demek istiyordum. Ama kendim bile emin olamıyordum ki.

"Kris sürekli bu şekilde kötü düşünme."

"O zaman sen? Sen ne düşünüyorsun? Ne oldu ona? Neden birden yok oldu? Kim yaptı bunu ona?"

"Bilmiyorum." dedim kardeşimden gözlerimi kaçırarak. "Bilmiyorum Kris."

****

(Sae-ron)

LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin