Bölüm 32

1.4K 122 38
                                    

Kris, okuldan birkaç parça birşey almak için uzaklaşırken bende onunla gitmek istemiştim ama bana "Nasıl kızların özel ihtiyaçları oluyorsa erkeklerinde oluyor. Benimle gelirsen utanırım ve rahat edemem." demiş ve ona izin vermemi sağlamıştı.

Oflaya puflaya odama geldiğimde Ron yatağına mumlayanmış gibi yine yatıyordu. Onu her gördüğümde neden bu şekilde yatıyor oluşuna güldüm ve koşarak yanına sokuldum.

Beni kahkaha atarak iteklesede bir kene gibi ona yapışmış ve gitmemekte ısrar ederek, beni iteklemesini kesmesini sağlamıştım.

"Bugün hiç konuşamadık." dedim arkadaşımın kıpkırmızı gözlerini fark edip. Kötü bir şeyler olmuştu anlaşılan.

"Öyle oldu." dediğinde zorla tebessüm etmeye çalışıyordu.

"Bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı?"

"Jonginle ayrıldık."

Bunu söylemesini beklemediğim için bir süre mal mal arkadaşımın suratına bakmıştım.

"Bir an jonginle ayrıldık dedin sandım." diyerek güldüğümde

"Evet. Jonginle ayrıldık." dedi tekrar.

"Nasıl? Neden?"

Resmen bir yerlere pankart açıp barışın diye günlerce açlık grevi yapabilirdim. Biz jonginle ron'dan bahsediyorduk. En son ayrılması gereken kişiydi onlar.

"Nedenini bende bilmiyorum." dedi anlatmak istemiyor gibi. Onu bu haldeyken zorlamak istemiyordum.

"Bana köprücük kemiklerimin çok güzel olduğunu söylemişti." diyerek yastığını ıslatmaya başlattığında ona destek olurcasına sarıldım.

"Köprücük kemiklerin hala güzel Ron. Ayrıldınız diye çirkinleşmedi."
Diyerek ondan ayrıldığımda gülümsediğini görmüştüm.

"Hala güzel olduklarını biliyorum ama sen söyleyince olmuyor yoo jung. Jongin daha içten söylemişti." dediğinde ikimizde komik bir atışmanın içerisine girmiştik.

"Ne demek jongin daha içten söyledi? Bende söylüyorum işte. Tüm kalbimle senin köprücük kemiğinin güzel olduğunu söylüyorum."

"Hayır. Jongin daha güzel söyledi. Köprücük kemiğime dokundu ve 'bunların bu kadar belirgin olmasını çok seviyorum, seni daha çok seviyorum' dedi."

"Hah!" dedim gülerek onun yanından kalkarak. "Köprücük kemiğine dokunmamı istiyorsan yanılıyorsun Ron. Dokunmayacağım."

Kahkahaları yükselirken, ayaklarını yatağa vuruyordu. Bir an için bile olsa bugün mutluydu.

"Köprücük kemiklerim sadece Jongin'in."

***
(Kris)

Akşam yemeğinde hep beraberdik yine. Yarın yoo jung'un doğum günüydü ve bugün onu zar zor atlatarak , hediye almaya gitmiştim.
Yoo jung ve Ron yemekhaneye gelmeden önce herkese bir şeyler hazırlamamız gerektiğinden bahsetmiş ve ağızlarından kaçırmamaları için sıkı sıkı tembihlemiştim.

Gece Ron'u arayarak bildirmiş ve daha önceden bildiğini söyleyerek bana böbürlenen hallerini çekmek zorunda kalmıştım.

Baekhyun'da onun için bir şeyler hazırlayacağını söylemişti.

***

(Yoo jung)

Sabah kahvaltısında Ron ve Jongin'in tuhaf ve gergin halleri herkesin dikkatini çekiyordu.

"Sizin neyiniz var? Birbirinizden uzak oturuyorsunuz, konuşmuyorsunuz." dedi Luhan eliyle masanın iki uzak köşelerinde oturan Ron ve Jongin'i işaret ederek.

LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin