Elif Olmak

4.5K 392 118
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Saye'nin yeni bölümü ile karşınızdayım. Ben genellikle her bölümü yazmadan önce kafamda ne olacağını kurgularım ve yazmaya öyle başlarım. Fakat bu bölümü yazmadan önce aklımdan hiçbir kurgu geçmedi. Öyle su gibi akıp gitti ki yazarken, en beğendiğim bölüm oldu sanırım! Ve umarım ki sizin de en beğendiğiniz bölüm olmuştur.

Sizden ufak bir ricam var. Genellikle bölüm başlamadan önce bunu sürekli belirtiyorum. Fakat yorumlar hala çok az. Bin küsür oylama var elhamdülillah lakin yorum kısmında sadece 460 yorum görünüyor. Bu oranla da hikayenin tanınması zorlaşıyor. Pasajlara olabildiğince yorum bırakırsanız memnun olurum.

Hikayeyi oylamayı unutmayın. Herkese güzel vakti için teşekkürler.

İnstagram adresimiz : sayewattpad

130417

130417

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Her yer beyaz... Kafamı nereye çevirsem karşılaştığım şey gözümü alan beyazlık... Bir iki adım ilerledim. Yine aynı yerde dönüp dolaşıyormuşum hissiyle kaplandı içim. Korkarak eteklerime tutundum. Tekrar daha büyük adımlarla sağa doğru yöneldim. Ve yine beyazlıktan başka hiçbir şey karşılamadı beni. Daha da büyük merak ve korkuyla koşmaya başladım. Sanki koştukça aynı yere tekrar dönüyordum. Birkaç dakika durmaksızın koşmamın ardından nefes nefese kaldım. Duvara yaslanarak eğildim. Nefeslenmeye başladım. Bakışlarımı kaldırdığımda karşımda Furkan bana doğru elini uzatmış gülüyordu. Derin bir nefes alarak yaklaşmaya başladım. Ben yaklaştıkça o geri geri gitmeye başladı. Adımları hızlandı, ama elini bir an olsun indirmeden beni çağırıyordu. Sinirlerek seslendim. "Beklesene" Yetişmekte güçlü çekiyordum. Salınan eteklerimin ucuna basarak sendeledim. Dizlerimin üzerine düştüm. Furkan inatla beni çağırıyordu. "Hadi, hadi gel!" Kuvvetle ayağa kalktım. Büyük ve güçlü adımlarla devam ettim. Furkan geri geri giderken kahverengi bir kapıya sırtını çarptı ve kayboldu. Etrafa meraklı gözlerle baktım. Sesim titremeye başladı. "Furkan, neredesin?" Çarptığı kapıya yaklaştım. Üzerinde kırmızı düz bir çizgi belirdi. Elimi üzerinde gezdirirken kolumun sert bir şekilde dürtülmesiyle uyandım. Annem hiç durmadan beni sarsıyordu. "Ferah, uyan"

Gözlerimi araladığımı görünce sarsmayı bıraktı. Yanı başımda oturuyordu. Yapılmış kıvırcık saçlarını dağıttı. Silkelenerek ayağa kalktı. Üstü başını düzeltti.

"Ben çıkıyorum"

Bir eliyle dudağının kenarına taşmış rujunu sildi. Kaşlarını düzeltti. Hafifçe doğrularak dirseğimin üzerine dayandım. Sabah mahmurluğum hala vardı

"Sabah sabah nereye gidiyorsun?"

Giydiği dar eteğini belinden bir kez katlayarak kısalttı. Tok ve ciddi bir sesle cevapladı. "Selim abinin yanına"

SâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin