Herkese merhaba! Yeni bölümü daha önce yayınlayacaktım fakat kişisel sağlık problemlerim olduğu için bölüm istediğim vakite yetişmedi. Uzun güzel ve beğeneceğiniz bir bölüm olması için iki gün boyunca sadece Elif ve Furkan'ı düşündüm. İnanır mısınız, sanki yakın arkadaşlarım gibi oldular : ) şizofrene mi bağlıyorum acaba? :D
Severek ve su gibi okuduğunuz bir bölüm olması temennisiyle bölümü oylamayı bolca yorumlamayı ve beni takip etmeyi unutmayın. Bölüm müziği medyadadır : )
bölüm müziği : son feci bisiklet - i k o
instagram adresimizi takip etmeyi unutmayın ; sayewattpad
Yine uyuyamadığım bir gecenin sabaha kavuşmasını bekliyordum. Yastığımı duvara koyarak dayandım.Saçlarım düzensiz toplanmıştı.Ellerim boş bir ifadeyle karnımda duruyordu. Gözlerim belirsiz bakışlar atarken kafamda milyon şey dolanıyordu aslında. Babamın ölümünden bu yana sabahladığım gecelerden bir tanesiydi sadece.Ama bu gece daha da zordu. Git gide beni içine çeken büyük bir kaosun kollarına atmıştım belki de kendimi. Nereye gideceğimi bilmeden savrulduğum bir rüzgarın içinde savruluyordum. Dudaklarım kuru, tenim soğuk, bakışlarım donuk, aklım bulanıktı. En çokta yıpranmışlık hissi yiyip bitiriyordu beni. Yanarak ölmek dünyadaki dayanılması en zor acıymış. Yanarak yaşamakta dayanılmaz! İnanın!
Kurumuş dudaklarımı ısırdım. Daha sonra ellerimi yüzüme götürerek dağılan saçlarımı iteledim.Büyük bir nefesle mırıldandım.
"Ben bu kadar kötü bir insan mıyım?"
Ellerimi tekrar karnımda birleştirdim. Sırtımı dayadığım yastıktan yavaşça aşağıya kaydım. Gözlerimi tavana çevirdim.
"Ya da dünya bu kadar kötü bir yer miydi?"
Önce babamı kaybettim.Sonra annemi.Sonra arkadaşımı, hayallerimi,yaşama sevincimi. En son da hislerimi yitirdim. Artık hissetmek kavramına öyle uzaktım ki...
Telefonumun kilidini açarak sosyal medya hesaplarıma göz gezdirdim. Bir sürü mesaj ve bildirim artık paylaşım yapmadığımdan şikayet eden yazılarla doluydu.Umursamayarak tekrar kilitleyip yatağın bir köşesine attım. Daha sonra yan tarafımda duran açılmamış koliye çevirdim bakışlarımı. Üzerinde Yiğit'in çalışmam için getirdiği kitaplara takıldı gözlerim.Doğrularak uzandım.
"Uyuyamıyorsam biraz ders çalışayım.Sınava çok az kaldı."
Sayfaları hızlıca gözden geçirmeye başladım.Her yerde farklı farklı işaretlemeler, kısa kısa notlar bulunuyordu.Yalnız bir sayfada durdum.Yazıların üzerine kocaman çizilmiş bir kız resmi vardı.Gözleri, dudakları bana çok benziyordu. Yanına ufak bir not iliştirilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sâye
SpiritualElif ile Furkan'ın hikayesi bu. Bir yanda günümüz modasına uymaya çalışan,dinine bağlı gibi gözüküp dünyevi lezzetlerde kaybolan Elif, diğer yanda ailesinin tam tersi, Allah aşkıyla yanıp tutuşan, ismi gibi hakkı ile batılı birbirinden ayıran Furkan...