Yeniden Doğmak

4.8K 393 71
                                    

Selamünaleyküm kardeşlerim. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Güzel yorumlarınız ve vaktiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Saye'yi çok severek yazıyor, bir okuyucu gözüyle de ara ara sizleri anlama açısından okumaya gayret ediyorum. Bölümleri olabildiğince uzun ve sık sık atmaya çalışıyorum lakin şu iki hafta yeni bölüm yayınlayamayacağım. Haftaya çok önemli sınavlarım var. Dua eder, dua beklerim inşallah.

Severek okuduğunuz, bolca yorumladığınız bir bölüm olması temennisiyle. Hepinize iyi okumalar! Yeni bölümde görüşmek üzere : )

210417

instagram adresimiz- sayewattpad

Bölüm müziği medyadadır: Minor Empire - Divane Aşık

- Eğer burayı okuyorsanız, Elif ile Furkan aşkını tek bir kelime ile özetlerseniz bu ne olurdu?

Pencere arasından sızan güneş ışığı gözlerime vuruyordu.Yavaşça araladım.Bakmakta zorlanıyordum. Sol elimi havaya kaldırarak güneşi ince parmaklarımla kapattım.

Birkaç saniye sonra yatağın soluna döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birkaç saniye sonra yatağın soluna döndüm. Gözlerime duvar dibine bıraktığım tablo çarptı. "Elif olmanın kapısı" dedim gülerek. Yavaşça doğruldum. Yatağımın ucundaki terliklerimi giyerek tablonun yanına geldim. Diz çökerek önüne oturdum. Sağ elimi elif kabartmasının kıvrımlarının arasında gezdirdim.

"Sen ne güzel bir lütufsun. Sen ne hoyrat rüzgarlara karşı dayanabilen güçlü bir ağaçsın. Aslında yalnızsın. Biraz yorgunsun. Ne hareken var, ne şedden. Öyle dimdik tek başına duruyorsun. Seni okuyabilen, seni hıfzedebilen birini bekliyorsun benim gibi. Ama ben buldum. Baktığımda kendimi gördüğüm birini buldum."

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Duvara dayandırdığım tabloyu alıp yukarılara bakmaya başladım. Yatağımın üstündeki bir çivi dikkatimi çekti. Yatağıma yönelip üzerine çıktım. Tabloyu kaldırıp astım. Yataktan inip gülümseyerek baktım.

"Çok güzelsin."

Eskisi kadar heyecan ve mutlulukla olmasa da, yarım bir gülüşle hazırladığım sofranın eksiklerini mutfaktan getirirken, odasından tüm somurtkanlığı ve meymenetsizliği ile annem çıktı. Kabarmış, karışık saçlarını kaşıyarak bir iki adım ilerledi. Pijamasının üstü sol omzundan kaymış, pijama altı yerleri süpürüyordu.Büyük bir esnemenin ardından baygın bakan gözlerini üzerime dikti

"Hayırdır? Ne bu gürültü? Sabah sabah rüyanda kahvaltı mı gördün?"

Elimdeki çaydanlığı masaya bıraktım. Kaşlarım çatıldı. Bu sırada annem sandalyeyi çekip masaya kuruldu. Önündeki zeytinden bir tane alıp ağzına attı. Şaşkınlığım ve kızgınlığım arasındaki ince çizgide sendeleyerek yürüyordum.İçimden sayfalarca bağırmak geliyorken,dudaklarımı ısırmakla yetindim.Bağırsam sinirli bakışlarımın arasından tek bir şey kanayacaktı; "Neden böyle davranıyorsun?"

SâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin