Herkese merhaba! Nihayet Final bölümünü yayınlayıp Saye'yi burada noktalıyorum. Herkese güzel ve samimi yorumları, yapıcı yaklaşımları ve hikayeye ayırdıkları vakti için teşekkür ederim. Dilerim ki bu hikaye size pozitif bir şeyler aşılamış,güzel izler bırakmıştır. Yanlışlarım olduysa affola!. 15917
Herkese sevgilerimle! Kim bilir belki yeniden bir hikayeyle karşınıza çıkar, Elif gibi, Furkan gibi çocukları kafamdaki senaryoyla birleştirir ve yazarım.
Allah'a emanet olun. Hakkım varsa herkese helaldir...Siz de helal edin
-FİNAL BÖLÜMÜ İÇİN SİZDEN SAYE İLE İLGİLİ UFAK BİR YORUM İSTİYORUM YAZARSANIZ SEVİNİRİM-
---
Elif'in gözünden...
Gözlerimi hafifçe araladım. Hastane kokusu diye tabir ettiğimiz B vitamini kokusu burnumu yakıyordu.Boğazım kurumuştu.Yutkundum. Sırt üstü yattığım sedyede dirseğimden destek alarak doğruldum. Başım uyuşuktu. Sol kolumda hafif bir morluk vardı. Ayaklarımı sedyeden sallandırırken dağıldığını hissettiğim başörtümü çekiştirerek düzelttim. Ayakkabımın bağcıkları çözülmüştü. Üstüm az biraz pisti. Elimin tersiyle silkelerken yanıma yaklaşan kadın doktor konuşmaya başladı. Sarışın kıvırcık saçlı,uzun boylu, genç biriydi.
"Uyandın demek. Kendini nasıl hissediyorsun?"
Elimi ağırlaştığını hissettiğim başıma götürdüm.Gözlerimi kıstım. "Biraz başım ağır geliyor gibi. Ne oldu bana?"
"Sizi bir sokakta bulmuşlar. Bayılmışsınız. Gereken tahlilleri yaptık. Tansiyon düşüklüğüne bağlı kan şekeriniz de de düşüş yaşanmış." Elinde tuttuğu meyve suyu kutusunu uzattı. "Titremeniz geçmesi için size meyve suyu getirdim. Şekerinizi az da olsa düzenler."
Meyve suyunu aldım. "Allah razı olsun." Elini sol omzuma koyarak gülümsedi. "Ailene haber vermemi ister misin?" Başımı hızla salladım. "Hayır, gayet iyiyim. Teşekkür ederim."
"Peki. Kendini iyi hissettiğinde çıkışını yapabilirsin. Geçmiş olsun tekrar."
Acilde yatan hastalara göz gezdirdim. Ardından çantamı aradım. Sedyemin ayak ucunda duruyordu. Uzanarak elime aldım. Telefonumu çıkardım. Yedi cevapsız arama vardı. dördünü kızlar, üçünü de annem bırakmıştı. Az sonra acilde koşuşturmaca sesleri başladı. Bir kadın feryat ederek endişeyle bağırıyordu.
"Doktor, doktor yok mu?"
Tüm telaşının verdiği heyecanla, nefes nefese içeriye girdi. Ellerini göğsünden ayırmazken, gözleri kocaman olmuştu. Bu telaşlı çaresiz kadın Furkan'ın annesiydi.
"Doktor, yok mu? Lütfen!"
Sakinleştirmek adına bir hemşire ona yaklaştı. Elimdeki meyve suyunu çantama koyduktan sonra sedyeden kayarak indim. Furkan'ın annesi Oya hanımın telaşı karşısında bir adım atıp duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sâye
SpiritualElif ile Furkan'ın hikayesi bu. Bir yanda günümüz modasına uymaya çalışan,dinine bağlı gibi gözüküp dünyevi lezzetlerde kaybolan Elif, diğer yanda ailesinin tam tersi, Allah aşkıyla yanıp tutuşan, ismi gibi hakkı ile batılı birbirinden ayıran Furkan...