Duyuru

3.4K 190 19
                                    

Herkese merhaba! Sayeye başladığım ilk günü dün gibi hatırlıyorum. Geçen sene ramazan ayında kafamda canlanan bu hikayede 30 bölüme ulaştım. 

30 bölüm boyunca Ferah'ın başından geçenler, Elif olma süreci, ailesi ve arkadaşları, onu tanıyan, popülerliğini seven insanlar ve en önemlisi Furkan ile yaşadıkları duygu yoğunluğunu işlemeye çalıştım. Bu süreçte Furkan cephesindeki değişiklikleri de ara ara dile getirdim. Bazı satırlara dönüp baktığımda kendimden paylar bulduğumu gördüm. Olmak istediklerimi, yanlış düşündüğüm kısımları idrak ettim. Ve en önemlisi  yazarak içimi döktüm. Kendimizin unuttuğumuz kısımları alıntıladım, hayal gücümü ekledim, olmak istediklerimi yazdım.

Saye gölge demekti. Belki de bu yüzden Sayende deriz hep. Senin gölgende demek... Saye bizi kapladı, kucakladı. Büyüttü. Şimdi ise bu güzel hikayeyi üzülerek belirtiyorum ki bitirmek üzereyim. 

Günlük hayatımdan vakit ayıramamak, Elif'i derinden anlayamamak ve en önemlisi de yazamamaya başladım. Tadı damağımızda kalacak bilirim. Lakin böyle bir kararı kolay vermediğimi anlayın.

Saye'yi yazdım. İçimi döktüm. Kalbimi Elif ve Furkan ile doldurdum. Dilerim ki bu güzel hikaye en az benim kadar sizi etkilemiştir ve hayatınıza olumlu anlamda bir şeyler bırakabilmiştir.

Sizden ricam Elif'in saçmalayan annesini, onu gözü gibi seven yanlış adam babasını, çocukluk arkadaşı Sude'yi, onunla değişen Yiğit'i, keskin çocuk Bekir'i, çılgın kız Narin'i, Deliler gibi yakışan gözümün nurları Şeyma ve Ali'yi, Furkan'ın katı ve acımasız annesini, sosyal hayatı çok seven kardeşi Turgay'ı, son bölümlerde unuttuğumuz Sümeyra ve Tansel'i, 

Kalbimizi okuyan, güzel gözlü Elif'i, onun şımarık yanı Ferah'ı, saye gibi peşinde olan akıllı çocuk Furkan'ı... Kelebek ve Çiçeğin hikayesini...

Sizlere çok uzun süre bölüm yazmayan bu yazarı unutmayın :)


SâyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin