Bölüm Şarkısı: Tom Waits- In Between Love
Sevgi her an aklımızdan, aşk ise sol tarafımızdan atamadığımızdır. Bir uçurumun ucunda kaybolan hayallerimizin ve unutmak isteyip de, unutamadıklarımızın temsili ise merhametsiz gözyaşlarımızdır. Gözyaşı yanağımızdan zalimce süzülürken, acı kadar soyuttur... Soyut artık bir kavram olmayı geçmiş, gerçekliğe dönmeye başlamıştı bilinçaltımdan güç alarak. Farklıydı ve bir o kadar da kimsesizdi bilinçaltım. İçinde karmaşık ve garip duygular uzanıyordu. Kimisi ağlıyor, kimisi de güdüyordu ölü duygularımı. Ağlamak...Sadece hıçkırarak ağlanmaz. İşte bu bazı insanların sol taraftan atılmadığının en büyük göstergesidir. Buna dayanarak soyut ağlar sevenler. Kan reva içinde olsalar da belli etmeyerek kalbine gömerler ve hayatlarına devam etmeye çalışırlar. Çünkü bilirler; insanlar ağlamayı zayıflık olarak görür. Eğer dışa dönük ağlayamıyorsan, onlara göre ya acı çekmiyosundur ya da güçlüsündür. Ama... Hıçkırarak ağlıyorsan zayıfsındır, gözyaşların kalbini delmiştir. Aşk soyut, sevgi ise somut ağlamaktır.
"Bu olamaz." dediğini duydum ve kalbime bir yük daha oturdu. Beni istemiyordu ve bunu duyabileceğim biryerde söylemeye bile çekinmiyordu. Bugün de içimden ağlıyordum. Duymak istemediğimi bildiği halde, duymam için bunu yapıyordu. Ruhum bir ölü, bedenimse bu ölü ruhun mezarıydı. Ve şimdi bu ölü ruh mezarıyla beraber sarsılıyordu. Yeniden...
"Bu nasıl bir yüzsüzlük?" Gözyaşlarım bir anda süzülmeye başladı soyutça ve havadaki toz bulutuna karışarak kayboldu. İlk defa böyle olmuştu benim için oysaki. Onun yanında farklı hissediyordum. Rahatsız hissediyordum bazen ama çoğu zamansa güvende hissediyordum. Şu ansa tam zıt bir yörüngede araftaydım. Onun gerçek yüzüne alışamıyordum bir türlü. Soğuktu, buz kadar. Sinirliydi, insanı ürpetecek kadar. İlk karşılaştığımda anlamıştım bunu. Kabullenmeliydim. Beni sevdiğini söyleyen Aybars gerçek değildi. Gerçek olan benden tiksinen ve yabani olan bir Aybars'tı. Kelimeler bu yüzden bir araya gelmiyor, havada asılı kalıyordu. Gerçek Aybars'a nasıl davranacağımı bilmiyordum. Herşey yeniden başlamıştı. Yeniden... Farklı birisi olduğumu kabul edeli uzun bir zaman olmuştu. Bu beynimin bana oynadığı bir oyun ya da hayâl değildi ama onunla aynı ortamda bulunduğumda daha farklı hissediyordum; hiç olmadığım kadar yalnız ve hiç kimse. Umursadığımız insanların bize verdiği en kötü şey de buydu hayatta. Bizimle ilgili ne düşünürlerse o kılıfa koyuyorduk kendimizi. Öyle olduğumuzu hissediyorduk. Kimi için yer olsak da, kimi için gök olduğumuzun bilincine varamıyorduk bir türlü. Bu hayatın cilvesiydi ve hayat bana şu an en büyük cilvesini yapıyordu.
"Gitsin!" ses tonu vücudumdaki kanın çekilmesine yeterken, ne yapacağımı bilmiyordum. O sırada hizmetçi önlüğü giymiş, kırklı yaşlarında bir kadın bana doğru gelmeye başladı. "Mevsim Hanım?" dedi sorarcasına ve eteğini düzeltti. Çok güzel bi kadındı itiraf etmek gerekirse. Bir hizmetliye göre oldukça bakımlı ve özenliydi. Kahve saçları tepeden topuz yapılmış, giydiği ucuz giysiler bile fiziğine uyum sağlamıştı. Resmi ses tonuna karşı kibar bir şekilde cevap verdim.
"Evet."
"Size odanızı göstereyim. Babanız Mehmet Bey, dışarı çıktı. Herşeyin kusursuz olmasını istediğini bizzat iletti. Eğer beğenmediğiniz birşey olursa bana söylemeniz yeterli olacak."
Bir an kendimi şu aksiyonlu dizilerdeki kötü adamların evinde hissettim. Dümdüz bir surata sahip olan ciddi kadın o ortamda hissettirmişti.
Kafamı sallamamla merdivenlere yöneldik. Eski fakat modern merdivenlerden çıkarken, çıtırtı sesleri kulağımı dolduruyordu. İkinci kata geldiğimizde soldan sondaki odanın içine girdik. Girmemizle hayalkırıklığına uğradım. Duvarlar baştan aşağıya kırmızıya boyanmıştı. Aniden midem bulanmaya başladı. Gözlerimi kapattığımda, gözünün önünde o iğrenç sahneler belirdi. Mideme ayreten saplanan sancıyla karnımı tutarak inledim. Kadın korkuyla hemen bana döndü ve birilerine seslenmeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Melek
FanfictionO karanlık bir melekti; Bense karanlığın ta kendisiydim. Mevsim- Hande Erçel Aybars- Tolga Sarıtaş Oğuzhan- Çağlar Ertuğrul Eylül- Burcu Özberk Murat- Emre Kınay Doğu- Alperen Duymaz Anne- Didem İnselel Ada- Afra Saraçoğlu Yağız- Onur Tuna Dr. Sima...