**
Bir an gördüğüm şey şaşırmama neden olmuştu.Murat,Aybars ve bugün resmini gördüğüm Yağız konuşuyorlardı!
Aybars,Murat ve şu meşhur çocuk ne yapıyor olabilirdi?Asıl merak ettiğim şey yanında Murat varsa,neden bana nerede olduğunu bildirme gereği duymuştu? Eğer yanında o varsa mutlaka gizli birşey olmalıydı.
Hiç çaktırmadan onları izlemeye devam ettim fakat bir anda bir odanın içerisine girmeleriyle merakım iyice arttı.O odanın içerisinde bir hasta olmalıydı. Acaba tanıyor muydum? Şu an düşünmem gereken en son şeyi düşündüğümün farkına vardım. Asıl olay Aybars'ın neden Murat'ın yanında olduğuydu.
Yavaş bir şekilde girdikleri odaya doğru yürümeye başladım.Bir umut belki kapının üzerindeki camdan içerideki insanı görebilirdim.İçimdeki merak beni yiyip bitirirken sonunda kapının önüne geldim.
Numara 551...Yavaşça kafamı kaldırmamla oda görüş alanıma girdi.Hayatım boyunca hiç görmediğim bir adam sedyede yatıyordu. Murat yanındaki koltukta yine bacak bacak üzerine atmış bir şekilde oturmuş,Aybars ve Yağız ise ayakta duvara yaslanmışlardı.Beni görmemelerini fırsat bilerek iyice net bir şekilde odayı incelemeye başladım.Murat ve o adam konuşuyorlardı. Aybars ise boş bir şekilde bakışlarını bir noktaya kenetlenmişti.O an...O an Yağız'ın kafasını kaldırmasıyla gözlerimiz buluştu.
Herşey o kadar hızlı gelişti ki ben daha harekete geçemeden Yağız, Aybars'ı dürtü ve ikisi birden bana bakmaya başladılar.
Hemen hızlıca yürüyüp oradan uzaklaşmaya başladım.Daha bir dakika olmadan birisi kolumdan çekerek beni durdurdu.Korktuğum başıma gelmişti!
Rakamı döndüğümde Aybars'la karşılaştım.
"Burada Mur-" derken lafımı kesti:
"Burada ne işin var?!" demesi afallamama sebep olmuşken yine de hemen cevap verdim.
"Asıl senin Murat'la burada ne işin var ?!" dedim haklı olarak.
"Sana gelme dedim Mevsim!"
"Sana onunla burada ne işin var dedim!"
Sinirlendiğini belli edercesine kolumu daha çok sıktı ve elini saçından geçirdi.
"O adam kim?Neler oluyor?" dedim ve elini kolumdan ittim.
Cevap vermemesiyle onu orada bırakarak danışmaya doğru yürümeye başladım.Bu işin peşini bırakmaya niyetim yoktu.
Numara 551...
Hızlı adımlarla oraya vardığımda hemen planladığım soruyu kadına sordum.
"Numara 551'de kim kalıyor?" dediğimde kadın kafasıyla onayladı ve bilgisayarla ilgilenmeye başladı.Yirmi saniye geçmeden bana döndü ve cevap vermek için ağzını açtı.İstediğime kavuşacağım sırada Aybars yanımda belirerek kadından önce davrandı.
"Ona söylemeyeceksiniz." dedi ve ona doğru sinirle döndüm.
"Ha,senin istemenle söylemeyeceklerini mi sanıyorsun? Burası babanın hastanesi mi?Lütfen siz söyleyin." dedim kadına bakarak.Ama...Nedense kadın ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu. Şaşkınca cevapladı :
"Eğer Aybars Bey istemiyorsa,söyleyemem üzgünüm." Bu sefer ben şaşkınca Aybars'a bakmaya başladım. Ukalaca gülümsedi ve cevap verdi:
"Bu hastanenin sahibi olduğumuzu söylemiş miydim?Yanı babamın hastanesi olduğunu?" Sırıtarak verdiği cevaba karşılık sadece kafamı önüme çevirdim.Şaşkınlığı içime atarak yürümeye başladım. Çıkış kapısına doğru.
Yanımda yürürken konuşmayacağımı anlamış olacak ki o konuşmaya başladı:
"Nereye gidiyorsun?"
"Önemli değil Mevsim,gelme dedim Mevsim,babamın hastanesi olduğunu söylemiş miydim Mevsim.Bla Bla bla!İşim var gidiyorum!" diye adeta gürledim.Artık nasıl söylediysem yanımızdan geçen çocuklu kadın üç numaraları bakış attı.
"Öğrenmeden gereken şeyler var.Hem...Hem bence de o adam seni görmeden git.Ben seni ararım." demesi iyice sinirime dokunurken hastaneden çıktım ve Oğuzhan'ın evine gitmeye karar verdim.Hem Oğuzhan'la aramızdaki soğukluğu çözmem gerekiyordu.Hem de evi buraya oldukça yakındı.
Dar sokaklarda yürürken ona ne diyeceğimi düşündüm.Gerçekten aramız düzeltmeliydi.
Oturduğu apartmana vardığımda asansörü beklemeye başladım. Hatta o sırada aklımdan geri dönmek bile geldi fakat asansör gelmişti.Oğuzhan'ın evini bilsem de ilk defa gidiyordum.
Kata geldiğimde kendimden emin olmasamda zile bastım.Kapıyı kimse açmayınca bir daha bastım.İçeriden bir ses duyduğumda beklemeye devam ettim ve kapıyı bir kız açtı. Uzun dalgalı siyah saçlara ve ela gözlere sahip çok güzel bir kızdı. Yine de asıl olayı sonra farkettim.Kızın üzerinde beyaz bir erkek tişörtü vardı. Bunu tam dizlerinin yaklaşık beş santim üzerinde bitmesinden anladım.
"Kime bakmıştınız?"dedi gülümseyerek.Nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı içimden gülümsemek gelmemişti.
"Ben yanlış geldim sanırım. Oğuzhan içeride mi?"dedim.Oğuzhan sanırım karşı dairedeydi.
"Hayır hayır.İçeri gel.Oğuzhan içeride."dedi.Acaba o kızın Oğuzhan'ın evinde ne işi vardı? İçeri girdiğimde kızın peşinden koridorda ilerlemeye başladım. Koridorun sonuna doğru bir odanın önünde durdu.
"Bu odada.Bu arada tanışmadık.Ben İlke." diyerek elini uzattı.
"Bence Mevsim.Memnun oldum." dememle yüz ifadesi değişti. "Peki.Ben yan odadayım.Erdem'le." diyerek yan odaya girdi.Demek ki Erdem'in sevgilisiydi.
Kapıyı tıklayarak içeri girdim.Oğuzhan yatağında uzanmış PlayStation oynuyordu.Girdiğimi farkettiğinde oyunu durdurdu ve normal bir şekilde oturarak şaşkın bir ifadeyle bana bakmaya başladı.Yavaşça yanına oturdum.İkimiz de birbirimize bakarken sonunda konuştu.
"Hoşgeldin." dedi.Üzerine siyah bir V yaka tişört altına da lacivert dar paça pantolon giymişti.Saçları yine her zamanki gibi dağınık ve hoştu. "Hoşbuldum." dedim. Sanki ne diyeceğini bilemez gibi bir hali vardı. Bu gergin hissetmeye neden oluyordu.
"Ben...Beklemiyordum geleceğini." dedi.Artık daha fazla beklemedim ve konuya girdim.
"Oğuzhan son birkaç gündür aramız bir garip.Farkında mısın?" dediğimde gözlerini kaçırdı.Vardı birşeyler Ozi'de.
"Hayır. Ne var?" dedi elindeki oyun koluyla oynarken.
"Bu var Oğuzhan. Farklı davranıyorsun.Gözlerini kaçırıyorsun,beni umursamıyorsun.Değiştin sanki Oğuzhan.Eskisi gibi değilsin.Gülmüyorsun,espri yapıyorsun.Ne oldu?" dedim. Sanki bunları söylediğimde hafifletmiştim.
"Seni umursuyorum,ben hep aynıydım değişmedim ve...Gayet iyiyim sen iyi mızın Mevsim?" dedi arkasına yaslanırken.
Bu dedikleri sanki ben anormalmişim gibi hissettirmişti.Gerçekten normal değildi Ozi.
"Oğuzhan,yapma böyle... En değer verdiğim arkadaşımsın.Neden böyle davranıyorsun?"dediğimde tam olarak bana döndü ve gözlerimin içine bakmaya başladı.Bende ona bakarken bana doğru yaklaşmaya başladı.Yüzlerimiz birbirine gittikçe yaklaşırken an hızıyla kafasını sola çevirerek kulağıma fısıldadı.
" Sorun da bu değil mi?ARKADAŞIZ Mevsim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Melek
FanfictionO karanlık bir melekti; Bense karanlığın ta kendisiydim. Mevsim- Hande Erçel Aybars- Tolga Sarıtaş Oğuzhan- Çağlar Ertuğrul Eylül- Burcu Özberk Murat- Emre Kınay Doğu- Alperen Duymaz Anne- Didem İnselel Ada- Afra Saraçoğlu Yağız- Onur Tuna Dr. Sima...