Gitmek gerektiğini insan kalbi yorulduğunda mı anlar ki ? . Amaçsızca bütün doğrulardan gerçeklerden tanıdık yüzlerden kaçar adımlarla gitmek gerekti . Bende öyle yaptım , bir otobüse bindim ve kulaklığım ve kendimle beraber asıl olmam gereken yere doğru ilerledim . Bir pusula misali kalbim her defasında ibre hep doğduğum yeri gösteriyordu gitmem gereken noktayı. Bir kasım sabahında sararmış yaprak manzaralı düşüncelerle kalbimin ağırlını hafifletmeye gidiyorum. Gitmek kelimesi ne güzel bir kelime öyle . Fazlaca anlam içeren bir kaçış kelimesi . İşte hayat da bir gitmenin öncesinde yaşadıklarımızdır. Ama bu hayatdan gitmek dönüşü olmayan bir sonsuzluktu . Sonsuzluğa ne zaman gideceğimizi bilmiyoruz ama hiç gitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz . İşte arada gitmek gerekki gerçek gitmenin provası olsun bu gitmeler .