Bir an için derin bir nefes alıp , sırtınızı dikleştirip , biraz da kendinize gaz verdiğinizde hayallerinizi gerçekleştirmek için önünüzde sadece doğal afetler durabilir diye düşünüyorum. Derken tam da önüme tüm engellerin sıralandığına şahit oldum . Şaşırtıcı şekilde hikayeyi inceledim ve bu noktaya gelme nedenimi sorguladım . Zaman kavramıyla zihnimde boğuşurken yine de şükredecek bir şeyler aradım kendimde . Kendimle verdiğim savaş kadar kimseyle mücadele etmedim . Kazananda bendim kaybeden de .
Silahlarımı kendime doğru yöneltirim hep , hep canı yanan ben olurum hikayede .
Bir türlü beceremedim kendimi pamuklara sarıp yaşatmayı. Narin davranıp sevmeyi. Bir türlü beceremediklerim arasında çıktığım yolu tamamlamaya gücümün olmaması. Yolda ayağıma takılan taşlara hep isyan edip haykırıyor olmam artık gücümün tükendiğini gösteriyor bana . Yaşıtlarımla aynı duyguları paylaşamadığımı biliyorum . Hislerim artık daha yapamayacağımı söylüyor bana . Dışarıdan duyduğum sen güçlüsün sözleri artık bir uğultu gibi kulaklarımda yankılanıyor öylece . Algı çarkımı kapattım çemberimde . Kendi sözlerimi duyabiliyor , hissedebiliyorum sadece . Basit sözcüklere koyduğum noktalar uzayıp giderken ünlem işaretli cümlelerle fazla boğuşuyorum . Tam da durup yeter diye haykırıp kulaklarımı tüm gerçek cümlelere kapatmak istiyorum .
En çok üzen , beni en çok inciten şeyse ; yaşanması mümkün olan mutlulukları yaşayamıyor olmam .