Soluk soluğa kaldım ,nefesim derinleşiyor. Koştuğum yolda çok fazla yorulduğumdandır ki kalp atışlarım hızlanıyor . Meğer koştuğum yol hayatımmış .
Son 2 sene gözümdeki perdeyi nasıl farketmedim bilmiyorum . Sanki 20 ile 22 yaşım arasında geçen yıllar bir maratondan ibaretti . Şuan uyandığım rüyadan pişmanlıkla geriye dönüp bakıyorum. Kendime neden daha narin davranmadım diye kendime kızarken içimde aile özlemiyle bir yandanda acıma acı katıyorum. Büyüdüğümü hep yaşımı anımsayarak hatırlıyorum. Oysa hep bir çocuk gibi hissedip bir yandanda her şey olmaya niyet etmiştim. Bir yanım hâlâ annesinin yaptığı yemeklerle mutlu olan bir yandanda bir çocuğa bakabilecek sorumlulukta hissedebilen kadın kimliği. Durumumun vaziyeti beni içten içe yok olmaya iterken bir yandanda karanlığıma ışık saçan umutlarımla sabırla yürümeye devam ediyorum. Uzun koşudan sonra adımlarımı yavaşlatarak yürümek biraz iyi geldi . Uzaktan bitiş çizgisini göremiyorum. Ama yol devam ediyor , güneş hep yolumu parlatıyor ve biliyorum umutlarım bir yol kenarında beni bekliyor .