Bir ikindi vakti gibi gelsen ne olur ? Hani aydınlığı yaşadıktan sonra ki huzurlu akşamlar gibi bir his .
Dinlenmeye kaçış gibi.
Koltuğa yapışacağını bildiğin bir his gibi diyorum sen de öyle gelsen.
Yani bütün yorgunlukları yaşadıktan sonra karanlıkla beraber gelecek olan dinlenmişlik hissi işte . Ne demek istediğimi biliyorsun kelimelerimi bir sen anlarsın. Sihir gibi fısıldadığım kelimelerimin sonunda gel çağrımı duy diye diyorum .
Senin ikindi vaktinde kimin gelmesini istersin?
Gel moda sahilinde güneşin denize vurduğu kızıllığı izleyelim. Sonra o yokuştan el ele çıkalım . Beraber gezelim kadıköy sokaklarını. Hiç kutlayamadığım o güzel kutsal cumartesi gecelerini beraber yaşayalım.
Kim olduğunu nerede olduğunu bilmiyorum. Adın ne ? Ten rengin hangi renk ? Gözlerin biraz çekik olsa iyi olabilirdi. Esmer sevmem ben. Annen güzel yemek yapar mı? Hadi gel de bana kendinden bahset paşam.
Gel çağrısı yaptığım hayallerini düşlediğim hayatımın baş başkahramanı hangi delikteysen ne olur çağrımı duy ve gel.
Komik olan gel çağrısı yapıyor olmam .
Aslında hiç bu kadar isyan ederken görmedim kendimi. Şaşırtıcı ve komik.
Aslında komik olan durumun vaziyeti .