Uykunun verdiği sersemlikle daldım derin bir uykuya . Gözlerimin kapanmasıyla beraber kendimi beyaz asil bir at üzerinde saçlarım savrulurken rüzgara karşı koştuğumuzu gördüm.Gerçeklikle hayal arasında bir yerde sıkışmış bir hayatıma bir at üzerinde tamamlıyor olarak uyandım yine . Bu bir uyanmışlık mı yoksa uyuyor olmak mı ?
Üzerimde beyazlar var her yer doğaya aitmiş gibi açık ve anlaşılır derecede pak . Sağımda yol boyu bir ayna var . Üzerimdeki beyaz elbiseyi görmem için uzunca yerleştirilmiş bir ayna .
Ayaklarımda zincirler var , atım çok asil ve güzel ama bir sorun var ki rüyamdaki ata zincirlenmiş koşturuyoruz . Bu bir yarış mı bilmiyorum. Etrafımda bir insan ya da varlık göremiyorum ama kendimi tek başıma bir yarışta gibi hissediyorum .
Biri beni bu koşuya şartlandırmış ve ata zincirlenmişim . Asi kimliğim buna normal şartlarda müsade etmezdi ama nasıl oluyorda bu duruma sesimi çıkarmıyordum bilmiyorum.
Her şey çok güzel görünüyor ama sorun şu ki ayağım zincirle ata bağlı . Bu kadar güzellikler arasında kendimi bir ata bağlı hissederek yaşamak beni korkunç derecede boğuyor . Ruhum özgür ve bir at üzerinde yererince özgür olmamak karakterime zıt . Aslında güvendeyim ama buna da bağlıyım .
Hayatta böyleydi aslında herkes kendini güvende hissettiği için bir şeylere bağlı yaşıyor ve çalışıyordu . Her şey çok güzelmiş gibi gösterilen etrafı zincirlerle kaplı bir cennette gibiyiz .
Masalsı ama bir o kadar gerçek olan benzetme rüyalarda uyuyan herkese iyi geceler.