Gerçeklerle yüzleşmek doğru bir gelecek için şarttı. Duygu geleceğini bu saatten sonra ne kadar doğru bir hale sokacağından pek emin olmasa da elinden geleni yapacaktı. Kendisi ve hayalleri için yaşamayı öğrenecekti. Çünkü ancak bu şekilde özgür kalabileceğine inanıyordu.
Gün geçtikçe umudu da kırılmaya başlıyordu. Neredeyse bir ayı geçmişti ama Aslan hakkında tek bir açık bile bulamamışlardı. Adam adeta karda yürüyüp izini belli etmeyen tiplerdendi. O evde, onun yanında kaldığı süreçte onun ne kadar dikkatli olduğunu fark etmişti. Sadece dikkatli değil kontrollüydü de. Son zamanlarda her an onu düşünüyor olmak can sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. İş için bile olsa onu düşünüyor olmak istemiyordu fakat intikamını alana kadar katlanacaktı bu eziyete.
"Buldum," diye bağıran Alp ile oturduğu koltukta sıçradı. Sakinleşmek adına derin bir nefes aldıktan sonra bal rengi gözlerini fazlasıyla heyecanlı duran yardımcısına çevirdi. Mutluluktan bayılacakmış gibi bir hali vardı.
"Ne buldun?"
"Aslan'ın bir zamanlar hayatında olmuş olan bir kadının adresini ve telefon numarasını buldum."
Kısa bir an ne diyeceğini bilemedi. Aslan'ın hayatında olan bir kadın... Bu cümlede takılıp kalmıştı. Neden böyle bir şey olduğunu bilmiyordu ama fazlasıyla rahatsız olmuştu bu durumdan. Sonuçta adam yakışıklı ve bekârdı. Tabi ki hayatında kadınların olmuş olması normaldi. Üstelik bu adam hala bekâr ve fena halde yakışıklıydı. Hayatında başka kadınların olması da kaçınılmazdı. Bu gerçeğin onu rahatsız ettiğini fark etse de yok saymaya çalıştı. Sonuç olarak bu normal sayılabilirdi. Aslan ile yakınlaşmışlar, öpüşmüşlerdi. Üstelik belki daha ileriye bile gidebilirlerdi. Şimdi kalbinde ki kırıklığın tek sebebi bu yaşanmışlıklardı.
"Patron sana dedim?"
"Hı," diyerek kendisinden cevap bekleyen yardımcısına baktı. Ne diyeceğini bilemiyordu.
"Hemen gidelim mi?"
"Nereye?"
"Dinlemiyor musun beni patron sen? Adamın eski sevgilisini buldum diyorum sana... Sonuçta adamın bir zamanlar en yakını olan kadındı o. Bize belki de istediğimiz haberi verebilir."
Takılması gereken nokta istediği haberi o kadından alabileceği olması gerekirken bir zamanlar en yakını olduğu kısmına takılmıştı. O kadının Aslan'ın bir zamanlar en yakını olduğu kısmı beyninde tekrar edip duruyor, düşünmesini engelliyordu. Eli ayağı birbirine dolanırken ne yapacağını bilememenin verdiği endişe ile derin bir nefes aldı. Lakin hiçbir fayda etmedi. Kalbindeki sızı geçmiyor, beynindeki düşünceler onu bir türlü rahat bırakmıyordu.
"İyi misin sen?" diye soran Alp ile bal rengi gözleri iyiden doldu. İyi değildi. Elleri titrerken, zorlukla gülümseyebildi.
"İyiyim," diye fısıldadığında karşısındaki adamın ona inanmadığının farkında bile değildi.
"İstersen sadece ben gidebilirim kadın ile konuşmaya."
"Hayır," dedi kısık bir sesle. Bu haberi o yapmak istiyordu. En başında her şeyi kabullenmişti. Şimdi yapması gereken o kadının yanına gidip, Aslan hakkında ağzından olabildiğince laf almaktı. Ve buna duygularını karıştırmadan yapmak zorundaydı.
"Emin misin? İyi görünmüyorsun."
"Evet," diyerek oturduğu yerden kalktı. Tekrar bir böcek olmaya niyeti yoktu. Kendi işini kendisi çözecekti. "Hadi çıkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Böceği
Humor"Biliyorsun," dedi genç kız gözleri korkudan yuvalarından fırlarken. Adamın yüzünde tehlikeli bir gülümseme oluşmuştu. Bu gülümseme ile genç kız cevabını almıştı. Dağınık saçlarını yüzünden çekerek siyahlar içinde ki adama korkuyla bakmaya devam ett...