Bir zamanlar kaçtığı karanlığın şimdi yeniden esiri olacak olması onu delirtiyordu ama hiçbir şey sevdiği kadından önemli değildi. Bu karanlıktan kurtulmak için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Hatta babasının inat edip vermediği çoğu şeyi bu karanlıktan kurtulmak için o adamlara vermişti. Çünkü o karanlığa anne ve babasını kaptırmıştı. Onlardan sonra gidecek olan hiçbir maddi değeri olan şeyin önemi yoktu. Doğrusu yıllardır bunu da başarmıştı. Güzel gidiyordu her şey. Gerçekten güzel gidiyordu. Kendi işindeydi. Karanlık bir tarafı hala vardı ama o karanlık kimseye zarar vermiyordu. Şimdi ise yıllar sonra bir zamanlar babasının onları mecbur ettiği karanlıkta ki adamlar tekrardan karşısına çıkıyordu. Kimsenin onu anlamasını beklemiyordu. Hiç kimsenin. Aslan dışarıdan göründüğü kadar güçlü bir adam olmadığının farkındaydı. Bu hayatta yapayalnızken güçlü olmakta da zorlanıyordu. Duygu bu yüzden dikkatini çekmişti ya. Kendi yalnızlığını, kendi çaresizliğini onun gözlerinde görmüştü. Tıpkı onun gibiydi.
Onu korumak istemişti. Gerçekten tek istediği oydu. Onun canını yaktığını, kalbini kırdığını çok iyi biliyordu ama hayatta kalmasını bir kalp kırıklığına tercih eder duruma gelmişti. Bu yüzden de Defne den yardım istemişti. Defne için endişelenmiyordu çünkü onun babası güçlü bir adamdı. Hiç kimsenin ona bulaşamayacağını biliyordu. Defne her zaman ki gibi yanında olmuştu. Yıllar önce ona âşık olduğunu sanmıştı. Onun güven veren sesi, huzur veren yanı böyle düşünmesine sebep olmuştu. Bu yüzden onunla evlenmek istemişti. Defne'yi kaybettiği ailesi yerine koymaya o kadar gönüllüydü ki o zamanlar. Bunun yanlış bir karar olduğunun farkında bile değildi. Ta ki Defne onu reddedene kadar... Büyük bir yanlıştan ikisini birden kurtarmıştı. Bu yüzden ömrü boyunca ona minnettar kalacaktı. Onun sayesinde Duygu'yu tanımış ve gerçek aşkın ne olduğunu tatmıştı.
Çalan telefonu ile direksiyonu bırakarak hemen açtı.
"Söyle."
"Mesaj attım adresi..." der demez Defne telefonu kapatacaktı ki onun "Aslan..." diyen sesi ile sabırsız bir şekilde eliyle direksiyonda saçma bir ritim oluşturdu.
"Polise bıraksan bu işi daha iyi olmaz mı?"
"Olur... Hatta harika olurdu. Fakat orada benim sevdiğim kadın varken onun hayatını hiçbir şekilde tehlikeye atamam."
"Kendi hayatını tehlikeye atıyorsun."
"Defne... Bunların hiçbiri ondan daha önemli değil. Şimdi tekrar adreslerini bulmama yardımcı olduğun için teşekkür ederim," dedikten sonra onun bir kez daha telefonu kapatmasına engel olmadan telefonu kapattı. Hiç duraksamadan onun attığı mesaja bakarken adresi neredeyse ezberledi ve telefonunu tamamen kapatarak yola koyuldu. Hiç kimsenin onu bulmasını istemiyordu.
Olabildiğince hızlı giderken tek amacı ölmemeye çalışmaktı. Ölüsü Duygu'nun hiçbir işine yaramazdı. Evet, ölecekti en sonunda ama bu şekilde değildi. Duygu kurtulduktan sonra, onu kurtardıktan sonra ölebilirdi.
Otoyolda hızla ilerlerken gözünün önünden Duygu ile geçirdiği her an bir film şeridi gibi akıp geçiyordu. Şimdiden onun o bal rengi gözlerini özlemişti. Sinirlendiğinde titreyen sesini, sakarlıklarını... Ona arzuyla baktığında kızaran yanaklarını... Küçük kadınını çok özlemişti. Bu özlemi kısa bir süre sonra giderecekti. Son bir kez ona sarılma hakkı olur muydu bilmiyordu ama olması için dua ediyordu. Ona gerçekten son bir kez sarılmak istiyordu ve kulağına onu sevdiğini söylemek istiyordu. Çünkü gerçekten onu seviyordu. Yüreği parçalanırcasına... Kor ateşlerde yanıyordu adeta.
Eski beton binanın önüne geldiğinde arabasını durdurdu. Binanın önündeki grup hız kesmeden etrafını sarmıştı. Geleceğini biliyorlardı. Şaşırmamıştı. Bu işler böyle yürüyordu. Arabadan inerken, adamların üzerini aramasına ses çıkarmadı. Üzerinde tehlike arz edecek hiçbir şey bulamadıklarında bir tanesi onu ittirerek girişe doğru yönlendirmişti. Başka zaman bu hareketi yapmış olsaydı büyük ihtimal Aslan onun o elini kırardı ama şimdi sessiz ve sakin kalmaktan başka hiçbir şansı yoktu. Yaptığı her hareket Duygu'nun canının yanmasına sebep olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Böceği
Humor"Biliyorsun," dedi genç kız gözleri korkudan yuvalarından fırlarken. Adamın yüzünde tehlikeli bir gülümseme oluşmuştu. Bu gülümseme ile genç kız cevabını almıştı. Dağınık saçlarını yüzünden çekerek siyahlar içinde ki adama korkuyla bakmaya devam ett...