♧ Bölüm - 3 ♧

35.5K 2.6K 188
                                    


Anlamıştı işte. Anlamıştı. Kahretsin! Titreyen bedeni de hiç yardımcı olmuyordu bu işten kıvırabilmek için. Kıvırmak? Duygu ve kıvırmak? Bu düşüncesi ile gülmeye başlamıştı. Onun bildiği ve yapabileceği tek kıvırmak mezdekede olabilirdi. Onda da pek başarılı olabileceğini sanmıyordu. Ama Allahtan umut kesilmez hesabı, herkes ondan umudunu kesse de, o kendisinden umudunu kesmeme konusunda direniyordu.

"Cevap ver!" diyen adamın sesi fazlasıyla soğuk ve tehlike kokuyordu. Ne yazık ki Duygu soğuktan pek haz etmezdi. O sıcak iklimlerin kızıydı. Ama sonu soğuk iklimlere nasip olacak gibiydi!

"Ben..." diye fısıldadı yine her zaman ki gibi gerisini nasıl getireceğini bilemiyordu ki adamın alay dolu kahkahası tüm odayı sarmıştı. Bir an kıyamet koptuğunu sanmıştı ki gözlerini adamın siyah gözlerine çevirdi. İçi ürperdi. Değil bedeninde ki tüyler, organlarında ki en küçük hücreler bile üşümüştü.

"Hüseyin Bey'in dediği gibiymişsin. Tamam, daha fazla kıvranma."

"Ne?"

"Senin için zararsız, sessiz ve sakin demişti. Ki bu evin ön önemli kuralı sessizliktir."

Boş bulunup "Neden ki?" diye ağzından kaçan o lanet edilesi tek kelime ile hızla ağzını kapattı. Neden olabilirdi ki? Kurbanlarının açığa çıkmaması ve karanlık işlerinin gün yüzünde aydınlanmaması içindi tabi ki. Ve o tam bir saf gibi hala neden diye soruyordu.

"Öyle olması gerekiyor da ondan," diyen adamın sesi otoriterdi. "Memleketten yiyeniymişsin galiba?"

Az önce ki şaşkınlığı hala üzerinden atamadığı için ve daha fazla pot kırmayı istemediğinden sadece başını sallamakla yetindi. İlk günden zavallı kalbi ne heyecanlara ve korkulara maruz kalmıştı.

"Çok konuşmayı sevmiyorsun galiba?"

Bir an boş bulunup kafasını salladığında Aslan'ın tekrardan kahkahasını duydu. Fakat bu kahkaha az önce ki gibi tehlikeli ve soğuk değildi aksine gayet insancıldı. Sıcak bile sayılabilirdi.

"Seninle çok eğleneceğiz anlaşılan."

Ah, bir bilseydi aklından geçenleri o zaman da böyle gülümser miydi acaba? Gülümserdi gülümsemesine ama böyle olmayacağı kesindi. Son duasını ederken onun çok eğleneceğine emindi.

"Adın ne?"

Bir an öyle kaldı. Adını unutmuş bir haldeydi. Aslan'ın inine girmiş bir ceylan gibi afallamaktan kendini alıkoyamıyordu. En sonunda adamın sabırsız nefesi alıp verişi ile kendini toparlayarak "Duygu," diyebildi hızla.

"Duygu... Bende Aslan."

Seni bilmeyen mi var demek istese de sadece susmakla yetindi. Patavatsızlığını göstereceği en son yer bile olamazdı burası. Resmen canıyla oyun oynuyordu.

"Hataları sevmem Duygu."

İsmini bastırarak mı söylemişti yoksa ona mı öyle geliyordu? Hah! Bir de paranoyaklığı eklenmişti. İyiden utanç kaynağına dönüşmeye başlıyordu. Sessiz kalmayı tercih etti. Zira kendisi tam olarak yürüyen bir hata makinesiydi ama bunu tabi bu katil ruhlu adamın bilmesine gerek yoktu.

"Bugün başlayabilirsin," diyen adama gözleri yerinden fırlayacakmış gibi baktı. Bugün başlayamazdı, mümkün değildi. Sıkıntılı bir ifadeyle adama bakmayı sürdürürken nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. En sonunda ağzını açmıştı ki adamın rahat bir tavırla arkasına yaslandığını gördü.

Ateş BöceğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin