Dolunay ve Barlas'ın aşkı...
İki yıl boyunca üst komşusunu seven bir genç kız; diğer yanda sevildiğinden bile haberi olmayan, sevgilisi olan genç bir adam.
Dolunay sabah saatlerinde sevdiği adamın evinden gelen müzik sesini fırsat bilip, bir koşu yu...
BURADA YAZILANLARI OKUMADAN BAŞLAMAMANIZI TAVSİYE EDERİM!
"Öncelikle Merhaba!
Buraya artık açıklama yapmak zorunda olduğum için yazıyorum:
Kitaba yeni başlayacak arkadaşlarım için öncelikle şunu söylemek istiyorum, kitapta birçok istemediğiniz şeyler okuyabilirsiniz bunu bilmenizi istiyorum. Bölümlere devam ettiğinizde ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.
Ve... Hepinizin yorumuna, düşüncelerine saygım sonsuz ama her kitap harikalar diyarındaymışçasına yazılacak diye veya her başrol "melek" olacak diye bir şey yok! Tabii ki kalkıp yapılanları desteklemiyoruz; size gidip bunu örnek alın, destekleyin de demiyoruz ama lütfen yorum yapacaksanız, bu yazdıklarımı da hatırlayıp öyle yorumunuzu yapınız! İyi okumalar..."
••••
"Sen müziksin, müzik ise benim dünyam"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✓
Sabah gözlerimi bangır bangır çalan şarkıyla açtım. Neydi sabahın köründe bu zımbırtı? Gözlerimi devirip, yastığı başımın altına aldım ve uykuma kaldığı yerden devam etmeye çalıştım. Yavaş yavaş zihnim açılırken, sesin yukarıdan geldiğini anlayınca gözlerimi büyütüp, hızla ayağa kalktım ve banyoya elimi, yüzümü yıkamak için koştum.
Yukarıda iki yıldır sevdiğim çocuk vardı. Onu sevsem bile, ne o benimle uğraşmaktan vazgeçerdi, ne de ben onunla uğraşmaktan vazgeçerdim. Aslında sevgilisi olmasaydı çok güzel bir çift olabilirdik ama yelloz bir sevgilisi vardı, gerçi çocuk beni fark etsin diye sürekli onunla uğraşıyordum, yoksa somurtkanın tekiydi ve benimle uğraşırken hiç de güzel cümleler kullanmazdı.
Canım komşumdan gelen müzik sesini fırsat bilip, tabii ki yukarıya, uyarmaya çıkacaktım. Sonuçta haneye tecavüzdü bu! Buna göz yumamam komşular!
Banyodan çıkıp, hızla odama geçtim ve hafif bir şekilde ruj sürdüm. Belli olmayacak şekilde fondoten de sürdükten sonra, dış kapıya ilerleyip kapı kartını aldım ve yukarı çıkmak için merdivenlere doğru ilerledim. Yukarıya çıkıp uzun koridorda ilerledim ve dört yüz yirmi numaralı dairenin ziline abandım. Birkaç dakika sonra kapı açılınca, Barlas baştan aşağı beni süzüp konuşmamı bekledi.
Kendimi sinirli göstermek için kaşlarımı çatıp, biraz sesimi yükselttim. "Bu ne sestir ya sabahın köründe?! Bir uyku uyutmadın. Bir pazar günümüz var onunda içine ettin!"
