K.M | 27.BÖLÜM

10.7K 402 148
                                    

"Sanki tüm hayatım boyunca yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim."

İthaf = @bigudilidomuzc


Kadebostany - Castle İn the Snow

Bir insanı delirtmek için daha fazla ne yapılabilirdi? Barlas hiç zorlanmadan beni delirtmeyi beceriyordu, hatta delirdiğimden haberi bile yoktu. Benim evime gelmiş, büyük bir bavula üstlerimi yerleştirirken, elime aldığım kıyafetleri tek tek incelemiş, eğer açıksa da "bunu alamazsın" diyip, geri dolaba tıkmıştı. Barlas sayesinde beş dakikalık işi, bir saate çıkarmıştık, hatta hâlâ devam ediyorduk.

Bu sefer elime beyaz v yaka kısa kollumu almıştım ama bir saattir yaptığı gibi onu da elimden çekip, incelemeye başlamıştı. Sinirle tişörtümü elinden çektim. "Sayko musun nesin be! Sabahtan beri incelemediğin kıyafet kalmadı bıktım!"

Barlas kaşlarını çatıp, "bunları incelemesem çıplak çıplak ortalıkta gezeceksin resmen. Şu kıyafetlere bak yarısı yok!" dedi elindeki tişörtümü paçavra gibi yere atarken. Gözlerimi kıstım, fazla üstüme geliyordu. "Allah Allah ben senin kıyafetlerine karışıyor muyum?"
Barlas bana tip tip bakıp, "kızım ben erkeğim, ben senin gibi mini etek giyinmiyorum." dedi.
Omuz silktim. "Giy o zaman!"

Barlas elinde ki kıyafetle hafifçe yüzüme vurunca, dediğim cümleyi yeni anlayıp gülmeye başladım. Ben gülerken, Barlas bana özürlüymüşüm gibi bakıyordu. Kahkahalarımın arasında " söz ağda parası benden" dedim. Dalga geçmeme daha fazla dayanamayıp, beni kolumdan tutup yere yatırdı ve kolumu ısırmaya başladı.

Acıyla inleyip, "canım acıyor mal! Çek o köpek dişlerini kolumdan" dedim ve gülmeye başladım. Daha çok ısırırken hem bağırıyor, hem de kahkaha atıyordum.
Kolumu ısırmayı bırakınca, ısırdığı yeri ovaladım. Cidden acıtmıştı. "Ay kolumun haline bak ya, canımı çok acıttın."

Yüzünde tebessüm oluşurken "ya dalga geçerken iyi oluyordu" dedi. Gözlerimi kısıp onu taklit ederek, dediğini tekrarladım. Kahkaha atıp, beni kendine çekti ve yanağımdan öptü. Hazır bu haldeyken, yararlanmak lazımdı. "Sabah telefonda bağırdığın kimdi?"

Barlas gülmeyi kesip, sesli bir nefes verdi. "Anın içine sıçmayı da iyi beceriyorsun he!" Omuz silktim. "Beceririm tabi! Ben senin karın olacağım karın, her şeyi bilmek benim de hakkım. Şimdi söyle kimdi o?"
Tebessüm ederken, yüzünü yüzüme yakınlaştırdı. "Hadi ya sen, benim karım mı olacaksın?" Gülümseyip, kafamı salladım. "Evet."

Böyle böyle saatlerce süren bavul hazırlama faslından sonra eve gitmeye kalkışmıştık ama gidemiyorduk. Ben bir bavul hazırlayacağım derken Barlas'ın istediği, istemediği bütün kıyafetlerimi yanıma almıştım. Barlas elinde iki bavulla söylene söylene kapıya gidip, "bitmiyor ya bitmiyor! Ne vardı sanki bu kadar kıyafet almasan!" diyince, keyifle konuştum. " Senin kıyafetlerini bavula koymaya kalkışsak, benimkinden daha çok bavul çıkar."

Barlas küfür ede ede evden çıkınca geri gelmesin diye diğer bavuluda ben alıp evden çıktım. Aşağıya otopark katına inince, elimde ki bavulu sürüyerek arabanın oraya götürdüm. Barlas'ın arabası resmen bavullarla dolmuştu. Ama bu benim umrumda değildi.

_

Eve geldiğimizde eşyalarımı bir buçuk saatte anca kıyafet odasına yerleştirmiştim. Barlas'a neden iki tane kıyafet odası olduğunu sorunca cevabı, "çünkü senin tekrardan geleceğini, ölmediğini hissetmiştim" olmuştu, bende Barlas'a sarılıp, "ay aferin benim aşkıma" demiştim. Umarım doğrudur!

Lise aşıklar bir, biz ikiydik resmen. Barlas karnını tutup, bana döndü. "Ben acıktım ya." Derin bir nefes alıp, "ay valla bende yoruldum" dedim. Barlas vermeye çalıştığım mesajı almış olmalı ki, yüzü düştü. "Ne yani yemek yapmayacak mısın?" Kaşlarımı yukarı kaldırdım. "Hayır."

Barlas'ın yüzü daha çok düşerken, "ben, bana yemek yapmayan birini karım diye almam" diyince, gözlerimi kıstım. "Allah Allah! İnsan olsaydın da, gelip yardım etseydin aç kalmış olmayacaktın!" Yüzünü buruşturdu.

"Kapa çeneni de ne istiyorsun onu söyle." Ne istediğimi biliyordum. "Hamburger."
"Tamam" diyip, telefonu tuşlamaya başladı.
Koltuğa yayılıp, gözlerimi kapattım. Gerçekten de yorulmuştum. Bir buçuk saattir kıyafet katlayıp, yerleştiriyordum. Boru muydu?

"O kıyafetlerin yarısı atılacak haberin olsun." Kapattığım gözlerimi hızla açtım. "Attırmam kıyafetlerimi!"

"Kes!" diyip, beni koltukta itti ve yanıma yattı. Beni kollarına sarıp, saçıma öpücük kondurdu. Gözlerimi açıp, bende onun yanağına öpücük kondurdum. Birini ölesiye sevmek çok güzel bir şeydi. Hele sevdiğin kişi de, seni seviyorsa daha bir güzeldi.
İnsan ister istemez mutlu oluyordu.

_

Bir saat sonra yemeklerimiz gelince ücreti ödeyip, yemek yemeye koyulmuştuk. O arada evlilik işini de konuşmuştuk. En kısa zamanda nikah tarihini alacağını söylemişti. Mutlu olmuş muydum? Çok. Keyifle yemeğimizi yemiş, sohbet etmeye dalmıştık. Arada cümlelerime gülüyor, kaşlarını çatıyor, sinirleniyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Bir insanın yanında ne kadar huzurlu hissedilebilirse, bende o kadar huzurlu, mutlu hissediyordum.

Balkona çıkınca battaniye alıp, bende onun ardından gittim. Koltuğa yayılıp battaniyenin içine girmiş, Barlas'ın sigara içişini izliyordum. Çocuğun eline sigara bile yakışıyordu. Allah diğer kızlardan korusun! Amin!

Barlas sigarasını söndürüp, yanıma geldi ve başını omuzuma koydu. "Bugün benimle uyusana." Kaşlarımı çattım. Yalandan. "Neden?"

Kısık sesle, "çünkü yanımda uyumanı istiyorum, kokun yastığıma sinsin, nefesin yüzüme değsin" diyip, parmaklarını yanağımda gezdirdi. O yutkunurken, ben birazcık utanmıştım. Utangaç bir tavırla, "peki" dedim ama içimden 'sen iste yeter ki' demek geçiyordu.

Barlas başını omuzumdan kaldırıp, "kalk hadi içeriye geçelim, hasta olacaksın" diyince, hiçbir şey demeden ayağa kalktım ve içeriye geçtim. Koltuğa uzanıp, sıradan bir dizi açtım ve izlemeye başladım. Barlas susup, dizi izlemek yerine, kocakarılar gibi dizide ki karakterlerle konuşuyordu. Arada bana laf sokmaktan da geri kalmıyordu. Allah'ım nasıl bir insandı bu? Psikopat desen değil, dengesiz desen değil, normal desen hiç değil, e mal biri de değil! Tuhaftı, tuhaf.

Gün içinde bana birçok duyguyu yaşatıyordu, sonra da benimle barışıp, halimle dalga geçmekten geri kalmıyordu. Dediğim gibi tuhaftı ama seviyordum.
Gönüldü bu; ota da konardı, boka da ve benim ki kesinlikle ota konmuştu.

KOMŞU MÜZİĞİ - Aşıklar Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin