Dolunay ve Barlas'ın aşkı...
İki yıl boyunca üst komşusunu seven bir genç kız; diğer yanda sevildiğinden bile haberi olmayan, sevgilisi olan genç bir adam.
Dolunay sabah saatlerinde sevdiği adamın evinden gelen müzik sesini fırsat bilip, bir koşu yu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İki On Kala - Bütün İstanbul Biliyor
✓
Annemlere gittiğimde, dedikodu seansı başlamıştı resmen. Nermin teyze konuyu ortaya atmış, elimizde çekirdek, milletin hayatını konuşuyorduk. Annem, "ay o kızda pasaklıydı be!" dedi, yüzünü buruşturarak. Tümer dayım da yüzünü buruşturdu ve annemin sözlerine arka çıktı.
"Ay iğrendim ayol! O nasıl evlenmiş?"
Nermin teyze ise, "şuraya yazıyorum; iki güne kapı dışarı edilir o kız" dedi. Söylediklerine karşın gözlerimi büyüttüm.
"Hadi be o kadar mı pis bu kız?"
Dayım yüzündeki iğrenti ifadesiyle, "hiç sorma ayol, bir pis, bir pis, neredeyse yaptığını temizlemeyecek o kadar yani" dedi. Yüzüm tuhaf bir şekil alırken, "adama Allah sabır versin ne diyim" dedim. O ara dayım konuyu değiştirdi.
"Ayol onu geçin de şu Fatma Ersoy'un kızı, Didem ne çirkin giyinmişti öyle" dedi. Annem çekirdeğini çitlemeyi bırakıp, oturduğu yerde dikleşti. En sevdiği konu gelmişti.
"Ay hiç sorma, kızın üstüne kusasım geldi resmen."
Nermin teyze, annemin dediğine kahkaha attı."Kız disko topuna benzemişti resmen pullu pullu."
Annem ve dayım, Nermin teyzenin kahkaha eşlik ederken, göz devirdim.
"Ay şişirdiniz beni!"
Ayağa kalkıp, "gidiyorum ben" dedim. Annem, "nereye kız?" diye sorunca, ilk bir afalladım. Nereye gideceğimi bende bilmiyordum ki.
"Gezeceğim öyle."
Nermin teyze ne ara bu konuya vardıysa, "kuzum şu yan villaya bir oğlan gelmiş dışı seni, içi beni yakar " deyince kahkaha atasım gelmişti. 'Allah için bu cümleler ne Nermin teyze? Kaç yaşındasın sen?' diye yüzüne bağırmak istiyordum.
"Bana ne ondan ya."
Aslında merak etmiyor değildim ama benim Barlas'ım var. Lütfen! Dayım, "öyle deme ayol, yakışıklı çocuk, bende gördüm" diyince, oflayıp, "bay bay" dedim ve kapıdan çıktım. Arabamı garaja park etmek yerine, bir daha uğraşmamak için kapıya park etmiştim. Acaba dedikleri çocuk kimdi? Kırmızı alarm, aklım kayıyor hanımlar!
