K.M | 22.BÖLÜM

12.8K 466 129
                                    

"Aşkta mantık yoktur. Birini ne kadar çok severseniz geri kalan herşey o kadar anlamsızlaşır."

Kaan Boşnak - Gördüm Günümü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kaan Boşnak - Gördüm Günümü

Yedi Ay Sonra;

Aylar sonra tekrardan evime dönüyordum. Nasıl mı olmuştu Pars'ı ikna etmek? Tabi ki de dayanamamıştı.
Böyle olacağını biliyordum ve aylarca bu konuda içim rahat yaşamıştım. Ama ruhum resmen çökmüştü. Pars bana yapmadığını bırakmamış, beni her gün ağlatmaya başlamıştı. Her gün eve başka birini getirir olmuştu ve ben üzülmek yerine içten içe sevinmiştim.
Her şey eskisi gibi olur muydu? Barlas bana bir şans verir miydi bilmiyordum ama elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım. Bu zamana kadar yüzünü bir kez bile görmediğime, kokusunu bir kez bile içime çekmediğime rağmen hâlâ sevmeye devam ediyordum.

Pars'ın yaptıklarına hiçbir zaman boyun eğmemiş, her yaptığının hakkıyla cevabını vermiş ve her gün ondan nefret ettiğimi, Barlas'ı çok sevdiğimi, hatta ona daha çok bağlandığımı söylemiştim. Her cümleme bir bir sinir oluyordu ve artık bana dayanamadığını, ne halim varsa görmemi, evinden defolup gitmemi söylemişti.
Üzülmek yerine, sevindiğimi de görünce resmen ağzı açık kalmıştı. Çünkü ona alıştığımı, onu sevdiğimi sanıyordu. Yanılmıştı.

Sitenin içine girip, Pars'ın adamlarından birkaçının bavulları taşıma konusunda bana yardım etmelerini söylemiştim, onlarda zaten kabul etmişlerdi. Yüzümde ki gülücükle kapı şifresini girdim ve asansöre binip, on altıncı kata bastım. Kendi katıma gelince adamlarda benimle birlikte gelip, eve girdi ve elinde ki dört bavulu girişe bırakıp, "başka bir isteğiniz var mı efendim?" diye sordu. Tebessüm edip, "yok teşekkür ederim" demiştim ve adamları uğurlamıştım.

İçeriye girip göz gezdirdim. En son Barlas'la sarılarak uyuduğumuz battaniye koltuğun üstünde duruyordu.
Gözlerim dolarken eskiler geldi aklıma. Şimdi bir kez görseydim ne olurdu sanki? Balkonun kapısını açıp, içeriye hava girmesini sağladım. Gözümden bir damla yaş akınca derin bir nefes aldım ve içeriye girip, evi temizlemeye başladım. Dağınıklıkları topladıktan sonra telefonumu, cüzdanımı, ev kartını alıp evden çıktım. Temizlik malzemesi ve yiyecek almalıydım.

Gözlerim dolu dolu evden çıktım. Aylar önce her şey böyle miydi? Barlas olmadan hayatımın bir anlamı kalmamıştı resmen. Siteden çıkıp, yol boyunca yürüdüm ve cadde üzerinde ki bir markete girip alışverişimi yapmaya başladım. Gerekli olan her şeyi aldıktan sonra arabamla gelmediğime küfür ediyordum. Bu kadar şey alacağımı bildiğim halde neden arabayla gelmemiştim ki? Kasiyer, "pardon, bir sorun mu var?" diyince kafa salladım. "Maalesef, arabayla gelmediğim için şimdi bunları nasıl taşıyacağımı düşünüyorum."

Kadın gülümseyip, "servislerimiz var efendim" diyince, göz devirmemek için zor durdum. Saf mıydım ben? Biliyordum herhalde, ondan gerisinde uçarak mı gidecektim. Yalandan gülümsedim. "Yok teşekkür ederim." Bir anda aklıma gelen fikirle telefonuma sarılıp, sitedeki güvenliği aradım ve buraya arabayla gelmesini rica ettim. Güvenlik görevlisi olan Hasan bey, "hemen geliyorum efendim" demişti ve kapatmıştı.
....

KOMŞU MÜZİĞİ - Aşıklar Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin