K.M | 28.BÖLÜM

10.7K 417 46
                                    

"Yalnızlık, müziğin bile seni dinlemesidir."

Dolu Kadehi Ters Tut - Kaçar Gider

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolu Kadehi Ters Tut - Kaçar Gider

Sabah erken saatlerde uyanmış, kahvaltımı yapmış, evi toplamış ve Barlas'ı işe uğurlamıştım. Giyinme odasına çıkıp, akşam için kıyafet bakmaya başladım. Lise arkadaşlarımdan biri beni ve eşim olarak bildiği Barlas'ı yemeğe davet etmişti ve bende seve seve kabul etmiştim. Akşam için güzel olmalıydım, sonra demesinler "bu lise de çirkindi, hâlâ çirkin" diye.

Pantolon gibi klasik şeylere bakmayı bırakıp, elbiselere bakmaya başladım. Yemek ne kadar evde olacak olsa bile cemiyetten biri olduğu için maalesef gösterişli giyinmeliydim, yoksa orada burada bu böyle giyindi diye dedikodumu çıkartırdı. Ben Karen Soydan'ın bir tanecik kızı asla çirkin olamazdım!

Daha Barlas yemeğe gideceğimizi bilmiyordu ama söyleyecektim ve kabul etmek zorundaydı! Kabul etmeme gibi bir lüksü yoktu. Barlas'a yemek ile ilgili mesaj atıp, elbiselere bakmaya devam ettim. Elime kırmızı, göğüs dekolteli, gösterişli bir elbise gelince yüzümü buruşturdum. "Bu kadar da değil!" Hemen geri yerine asıp, elime başka bir elbise aldım. Bu sefer nude renginde, sırt dekolteli, sade bir elbise aldım . Elbiseyi baştan aşağıya süzüp, "sen olur musun ki?" dedim. Cevap vermesini bekliyordum. Dudağımı düşünürken şekilden şekile sokup, "ay yok vazgeçtim, sende olmazsın" dedim ve tam gaz elbise bakmaya devam ettim. Üç, beş, on elbise daha derken sonunda elime siyah bir tulum almıştım. Derin bir nefes aldım.
"Neden ilk önce sana bakmadım ki?"

Saatlerdir sen elbise bak, en sonunda tulum bul.
Elimde ki derin göğüs dekoltesi olan tulumu bir kenara koyup, altına uygun siyah stiletto çıkardım. Takacağım takıları da hazırladıktan sonra, Barlas'tan mesaj var mı diye baktım ama yoktu. Göz devirip, aşağıya indim ve koltuğa yayıldım. Kanal kanal gezerken telefonumun çalması ile arayana baktım. Sude'ydi. Akşam bizi yemeğe davet eden arkadaşım.

Telefonu açıp, cevapladım. 'Naber, nasılsın' faslından sonra bu akşam ki yemeğin iptal olduğunu, annesini hastaneye kaldırdıklarını söyleyince dışımdan, "sorun değil tatlım, başka zamana artık" dedim. Kusura bakma gibi özür laflarını kullandıktan sonra kapatmıştık. Telefonumu koltuğa bıraktım. "ay boş boşuna iki saattir elbise aradım ya, insan önceden ararda beni zahmete sokmaz!" Kendi kendime söylenirken geri telefonu alıp, Barlas'a yemeğin iptal olduğu konusunda mesaj attım. Aklıma gelen fikirle gülümseyip, ayağa kalktım ve giyinme odasına gittim.
Hemen hazır olan kombinlerimden bir tanesini alıp giyindim.

Barlas'ın iş yerine gidecektim! Acaba ne yapıyordu? Beni görünce ne tepki verecekti? Çalışanlar hakkımda ne diyecekti? Daha gösterişli giyinmek isterdim ama Barlas'ı orada sinirlendirmek istemiyordum, ya da giymeli miydim? Kesinlikle giymeliydim!
Sinsice sırıtıp, tekrar elbiselere yöneldim. Elime kumaş, kırmızı bir elbise aldım ve hemen giyindim.

KOMŞU MÜZİĞİ - Aşıklar Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin