Pekala, dediği şey yüzünden şaşırsam, onu garipsesem de bir o kadar da utandım. Hatta kızardığıma adım gibi eminim çünkü Jaehyun bana bakıp alayla güldü.
"Bırakmayacağım dedim çünkü saçımla oynayacaktın."
Dang. Aptal kız.
Giderek daha çok kızardım. Elimi bırakıp esen rüzgarla derin bir iç çekti, ellerini cebine koyarak omuz silkti. Yüzünde hala alaylı gülümseme vardı.
"Gidelim!" Dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak. Onu beklemeden ilerledim. Tabii ki acayip derecede yeri boylamıştım. Jaehyun gerçekten beni daha önce hiç olmadığım durumlara sokuyordu.
Bana yetişti ve yan yana öylece yürüyerek AVM'ye girdik. Çok büyük değildi, iki katlıydı ve gördüğüm kadarıyla giysi, yemek mağazaları dışında bir tek sinema vardı. Aslında zaten önemli olanlar sinema ve yemek yerleri olduğu için pek umursamadım.
"İkinci kata çıkacağız," Jaehyun yürüyen merdivenlere yönelince onu takip ettim. Beraber yürüyen merdivenlerden çıkıp sinemanın olduğu yere doğru ilerledik. Pek kalabalık değildi, sonuçta hafta içiydi ve okul saatinde kimse gelmezdi.
Gişeye ilerleyip kadına gülümsedim. Jaehyun Karayip Korsanları'na gitmek istiyor, ben de Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı'na girmek istiyordum. Fakat Walter Mitty yoktu ve Karayip Korsanları'nın seansı 2 saat sonraydı.
"O halde korku filmine gidelim."
"Tamam- Bir dakika. Ne?"
"Ruhlar Bölgesi'ne 2 bilet."
"Ama-"
"Orta bölümdeki çift koltukları olsun."
"F-16, F-17 koltukları. 8,268.32 Won* lütfen."
"Bekle-"
Jaehyun ben daha ağzımı açamadan parayı uzattı, biletleri aldı ve sol bileğimi tutup beni sürükledi. Ağzımı açtım ama ses çıkmadı. Bir şeyler gevelerken patlamış mısır almak için büfeye ilerledik.
"2 orta boy patlamış mısır ve 2 tane kutu kola lütfen," Jaehyun sarışın kıza gülümseyerek çapkın bir şekilde siparişini verirken ona baktım ve biletleri elinden çekip aldım. Bana baktı.
"Ama ben korku filmi izleyemem." Gerçekten acayip korkardım, rüyama girer doğru düzgün uyuyamazdım. Fakat Jaehyun yüzünü buruşturdu, ardından alayla sırıttı.
"KFC buralarda mı ya? Tavuk kokusu alıyordum da."
"Hahaha, çok komik." Kızın uzattığı kola ile patlamış mısırın kendime düşen payını alırken Jaehyun bileğimi bırakıp parayı ödedi ve o da aldı. "Ben öderdim."
"Milkshake'ler senden unuttun mu? Bilerek ödüyorum çünkü 10 tane içeceğim haberin olsun."
Tükürüğüm nefes boruma kaçıp öksürdüğümde Jaehyun güldü. Öylece güldü ve umursamadan filmin başlayacağı salona ilerledi. Ona yetiştim. "Ama şaka maka cidden izleyemem Jae."
"O sadece film Seo. İçini rahatlatacaksa korkunç yerlerde gözlerini kaparım," Salona girip merdivenlerden çıkarken bana bakıp kaşlarını kaldırdı. Ofladım ve "Peki," diye mırıldandım. İnatlaşmanın manası yoktu.
"Neden çift koltukları aldın?" Jaehyun duvar kenarına geçmem için çekilirken sordum. Omuz silkti ve ben yerleşirken ağzında bir şeyler geveleyerek mırıldandı.
"Çift değil miyiz?"
Buna bir şey demedim. O da üstelemek istemedi ama bir şekilde onun utandığını hissettim. Bunu tabii ki belli etmiyordu, çocukta ufak bir mimik dahi oynamıyordu ama anlamıştım işte. Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stitches
Fiksi Penggemar❝ ve madem artık öpücüklerin yok dikişlere ihtiyacım olacak. ❞ ⋟ Aslen Koreli olsa da Kanada'da yaşayan Park SeoNeul tekrar Kore'ye dönüyor. Yeni ev, yeni okul, yeni insanlar derken yan evde oturan Jung Yoonoh ve aynı bedene tıkılı kalan diğer k...