Hungry Ghosts - I Don't Think About You Anymore But I Don't Think About You Anyless
Merhabaaa! Arada geleceğim demiştim, ilk fırsatımı buldum geldim. Çok içime sinmese de daha fazla özletmeyeyim dedim. Laf aramızda ben de çok özledim:)
Bu arada iki tane mesajlaşma yayınladım, özlem gidermek isterseniz beklerim.
İyi okumalar:)
Annem içeri girmiş kedilere kendini koklaması için izin vermişken babam da hala oyunla ve tiyatroyla ilgili konuşmaya devam ediyordu.
-... Valla oğlum bu tiyatro çok güzel. Aman bırakma burayı. Bak rolüne de ne güzel oturmuşsun. Yeteneklisin ve farkındalar.
-Sağol baba.
-İltifat etmiyorum oğlum. Bunlar ne yapıyor Defne?
Benimle konuşurken paçalarını koklayıp bacaklarına zıplayan kedileri göstererek Defne'ye dönmesine gülümserken "Biraz küçükler baba, oyun istiyor onlar." dedi Defne gülmemek için kendini tutarak.
-Biz torun diyoruz, kedi yavrusu alıyorlar Eylül.
-Aman karışma Haluk çocukların işine. Daha yeni evliler.
Biz orada yokmuşuz gibi konuşmalarına devam ederken salondaki koltuğa oturdular. Defne elimden tutup çekiştirmeye başladığında kendimi bir anda mutfakta bulunca şaşkın şaşkın baktım yüzüne. İnce kollarını boynuma sarıp dudaklarımızı birleştirdiğinde soracağım tüm soruları unutmuştum bile. Küçük kaçamağımızı bitirip "Çok beğendim oyunu Ömer!" dediğinde "Beğenini böyle göstereceksen..." dedim muzip muzip gülüp. Hafifçe gülüp koluma vurdu, "Eşek! Biliyorsun sen bunun neden olduğunu.". Çayın suyunu koymaya başladığında ben de demliğe çayı koydum, "Neyi biliyormuşum ya?".
-Bak ya! Yok bir şey içimden geldi. Buzlukta börek vardı, çıkarsana onları Ömer.
-Konuyu değiştirmeler falan...
-Annemler burada olmasaydı detaylı anlatırdım ben sana sevgilim ama şansına küs.
-Şans bir bana gülmüyor zaten bu ara.
Küçük bir kahkaha atıp börekleri fırına sürdüğünde açılan mutfak kapısıyla oraya döndük.
-Kızım uğraşmayın çok. Kalkarız zaten.
-Oturun işte anne. Zaten uğraşmadık. Senin buzluğa koy dediğin börekleri çıkardım sadece.
-E iyi madem.
Hep beraber mutfaktan çıktığımızda babam Tarçın'la Zeytin'i karşısına almış oynuyordu. Defne gülerek babamın yanına oturduğunda "Sevimliler değil mi baba?" diye sordu.
-Sevimliler tabi, ona bir şey demedim zaten. Neyse... E Ömer diğer oyun ne zaman?
-Haftaya başlıyor o da baba. Ama küçük bir rolüm var onda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Rengi
Fanfiction"Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha. Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi? "Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğum...
