Kaçamak

8.4K 343 461
                                    

Demet Evgar - Farketmeden

Odanın kapısını sertçe kapayıp kapıyı kilitlerken "Neydi o samimiyet o herifle?" dedi. Elleri sinirle birbiri üstünden kayarken kulaklarına kadar kızarmıştı.

-Beraber hazırladık kreasyonu, öyle olmak zorundaydık. Ama sen?

Alt dudağına ettiği işkenceyi bırakıp "Ben ne?" diye sordu.

-O dip boyası gelmiş çakma sarışınla çok mutluydun, gülüşüyordun.

Gözlerindeki ateşle önce konuşurken göğsünü ittirdiğim parmağıma sonra bana baktı. Gözleri dudağım ve gözlerim arasında mekik dokurken sinirinden hiçbir şey kaybetmemiş bir ses tonuyla "Sen de halinden çok memnun görünüyordun elini öptürürken." deyip aramızdaki mesafeyi iyice azalttı. Korkusuzca iyice yüzüne yaklaştım.

-Bu işin olması gereken bir ayrıntısı o. Çakma sarışınlar-

Cümlemi bitiremeden dudaklarıma kapanan dudakları hiç alışık olmadığım bir şekilde sertti. Elleri sinirle elbisemin fermuarını ararken ben de üstündeki ceketten kurtulmuş tshirtünü çekiştiriyordum. Tshirtünü çıkarıp yere attığımda dudaklarımı ısırıyor öpüyor, sinirini onlardan çıkarmaya devam ediyordu. Elbisem de tshirtün yanında yerini aldığında beni kapıyla arasına sıkıştırdı. Elleri sabırsızca her tarafımda dolanıyor aklımı başımdan alıyordu. Kemerini sertçe belinden çekip yere atarken gözlerinde hiç görmediğim vahşi bir adam vardı sanki. Sertçe öperken elleri kopçama gidip ustaca sütyenimden de kurtuldu. Dudaklarımdan ayrılan dudakları tenimle buluşurken köprücük kemiğime attığı sert ısırıklar canımı acıtıyordu. Kulaklarıma yırtılma sesi dolarken "Sarışın sevmem ben" dedi boynuma sert ısırıklar bırakmaya devam ederek. "Kızıl seviyorum ben. Diğerleri umurumda olmuyor.". Pantalonuna da giysi yığının yanına yollarken tırmanmaya çalışır gibi omuzlarına tutundum. Tek hareketle kucağına alırken "Bana soğuk davranan kızılları da sevmem." dedi sırtımı sertçe duvara dayarken. Aniden nefesim kesilirken kollarına tutundum. İnlememi engelleyip konuşmaya çalışırken anlamlı hiçbir şey söylememiştim.

-Bir daha... benden... Ömer...

Ellerini göğüslerimden ayırıp parmağını beni susturmak için dudaklarıma götürürken koltuğa doğru yöneldi. Sırtım yumuşak zeminle buluştuğunda başını vakit kaybetmeden göğüslerime gömdü. Sert ısırıkları göğüslerimin her tarafında izler bırakırken ucuna gelmesiyle inledim. Isırıklarına eşlik eden dili hareketleriyle beynimi zonklatıyordu adeta. Parmaklarım saçlarına geçmiş onları çekiştirirken kulaklarım uğulduyordu. Bedenimin kontrolünü tamamen kaybetmiş uyuşukluğumdan zevk alırken kapı tıklatıldı. Hareketlerini yavaşlatsa da durmuyordu.

-Defne hanım iyi misiniz?

-....

-Defne hanım?

-Esin... Evet... İyiyim.

-Emin misiniz?

Tam ağzını açmış bir şey söyleyecekken elimi ağzına kapayıp "Evet Esin." dedim nefes nefese. Hareketleri tekrar hızlanırken başım dönmeye başlamıştı yeniden. Elleri vücudumda normalin aksine sert bir şekilde geziniyor ısırıkları canımı yakıyordu. Başımı koltuğa gömmek ister gibi bastırırken gözlerimi kapatmış anın gerçekliğini sorguluyordum. Göğüslerimde gezinen sıcak nefesi soğuk soğuk terlememe sebep oluyordu. Sığamadığımız koltuğa bacaklarımı iyice çekip onlardan güç almaya çalışırken vücudumda bıraktığı ıslak izler üşütüyordu. İçimdeki alev topu her saniye daha da büyüyüp beni yakarken titrememi durdaramıyordum. Elleri biraz daha sakinleşmiş sanki beni de sakinleştirmek ister gibi yüzümde saçlarımda boynumda dolaşmaya başladı. Koltuk altımdan kayıyor gibi hissederken göz kapaklarımın arkasındaki karanlıkta patlayan ışıklar gitgide artıyordu. Nefeslerim arasında defalarca fısıldadığım adını son kez tekrarlarken sırtının gerildiğini fark etmemle kendimi ona bıraktım. Bir süre kıpırdamadan durup nefesimizi düzenlemeye çalıştık. Burunlarımız birbirine değerken aynı anda konuşmaya başladık.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin