Ayrılık

5.8K 361 880
                                    

Duman - Haberin Yok Ölüyorum

Okumaya başlamadan önce küçük bir uyarı; bir önceki 'Yeni yıl- Özel bölüm'ü yeni yıla girmeden ayrılıkla çok üzdüğüm sizleri az da olsa gülümsetebilmek amaçlı küçük bir yeni yıl hediyesiydi. Ömer'in rüyasıydı yani. Başarılı oldu mu muamma, ama kurgudan kopmadan elimden o kadarı geldi. Şimdi drama devam:) İyi okumalar!!

Evin kapasını kapattığım an gelmeye başlayan hıçkırık sesleri canımı daha da çok yakıyordu. Ama kızgınlığım ve kırgınlığım canımın acısından daha belirgindi şu an. Canımı yakmıştı. Ben sadece yeni yılda beni aramadığı için kızıp kendi kendime sinirlenirken eve bir kızla gelmesi... Üstelik o kızla gelmesi... Ben olmasam orada ne olacaktı mesela? O kızın evinde ne işi vardı? Aptal mısın Defne, belli işte ne işi olduğu. Benim varlığım istediğini almasını engelledi sadece. Ama Ömer... Gerçekten yapacak mıydı bunu bana, bize? Üstelik tek sebep benim başka bir partide olduğumu düşünmesi miydi? Bu muydu gözü kapalı güvendiğim adam? Bir şey yapmış olma düşüncesi bile midemi bulandırıyor, görüntüler gözlerimin önünden gitmiyordu. Telaşla kendimi dışarı atarken sanki apartmandan çıkmam her şeyi silecekmiş gibi geliyordu. 

Soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla titrerken derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Yeni yıl gecesi, kimseyi rahatsız etmek istemiyordum. Üstelik Ömer'e sürpriz yapmak istediğim için kimseye de haber vermemiştim. Bir süre daha soğukta yürümenin iyi geleceğini düşündüm. Bir yandan da aklım hala Ömer'deydi. Belli ki çok sarhoştu, aklı yerinde değildi ve o halde bırakıp çıkmıştım. Ama artık hayatımda yoktu, bu kadar düşünmemem gerekiyordu. O beni bu kadar basit bir şeyden silip başkalarıyla eğlenebiliyorsa ben de onun için endişelenmemeyi başarabilirdim en azından.

Ne kadar yürüdüğümü fark etmeden sahile geldiğimde banklardan birine oturdum. Her taraf ışıl ışıldı. Herkes mutlu, herkes sarhoş, herkes sarmaş dolaş... Ben de Ömer'in kollarında olayım bir ömür boyu diye gelmiştim oysaki; ama kollarında başkasının varlığına alışmış bile o. Düşünmemeye çalışsam da yüzümden süzülen yaşlara engel olamıyordum. Denize baktım sonra. Kızgındı sanki o da. Dalgaları sertçe kıyıya çarpıyor uzaklara kadar dağılan damlalar yaratıyordu. Karanlıktı, çok karanlık. Tehlikeli gözüküyordu. Tehlikeli ve soğuk... Ne severdik denizi oysa. Demek o da bize kızdı bugün. Haksız da sayılmazdı. Onunla başlamış sayılırdı hikayemiz. İlk öpüşmemiz onunla olmuştu. En azından benim hatırladığım... Deniz sayesinde büyümüştü aşkımız. Denize bakıp ağladık belki de ikimiz de ayrıyken. Denizde bulduk hep huzuru. Denizde ve birbirimizde. Peki şimdi? Ayıp ettik denize. Denize ve birbirimize... Canım yanıyordu, canım çok yanıyordu. Nefesim ciğerlerimi yakıyor, kalbim sızlıyordu. Bir yanım çok kızgınken bir yanım deli gibi özlemişti bile. Kırgındım, kızgındım, kırık döküktüm. Ama aklımı ondan alamıyordum.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin