Abla

3.5K 262 408
                                    

Calvin Harris & Pharell - Feels

Ne güzel uyuyordum oysa ben. Ama bacaklarımı bu ara rahat bırakmayan kramplardan biri biraz önce teşrif etmişti yine. Güzel uykumdan uyanmıştım o yüzden. Ama gözlerimi açmamıştım. Bacağımı cimcikleyip uyumaya devam etmeye çalıştım. Olmadı tabi.

Neden uyumaya çalışırken insanın aklına bin tane düşünce gelir? Hem de hiçbiri rahatlatıcı düşünce olmaz. Hep sıkıntılar üşüşür. Sanki gidebilirlermiş gibi gözlerini birbirine daha sıkı sıkı bastırırsın. Ama gitmezler tabi. Sen düşünmemeye çalıştıkça beynin seninle dalga geçer gibi daha da yeni sorunlar getirirdi aklına. Dağılmasın diye gözlerinle bile dokunmaya kıyamadığın ince bir cam koleksiyonu gibi koruduğun uykunun üstüne postallarıyla basıverir o düşünceler. Kırıntılarla idare etmeye çalışsan da olmaz. Uykuya elveda... Tabi bu normal bir gece uykusu değildir. Uykunun arasında uyanıp hala uykun olduğunu hissetmene rağmen uyuyamadığın zamanlara özgü bir durumdur. Bazen geceleri de koleksiyonunu kırarlar ama çok olmaz o.

İşte şu anki durumum tam da buydu. Kramp yüzünden bozulan uykumu geri kazanmaya çalıştıkça saçma saçma şeyler geliyordu aklıma. Benim canım sevgilim de yanımda dünyadan habersiz duyulmayan bir müziğe eşlik ediyordu sessizce. Parmakları direksiyonun üstünde tempo tutuyordu. Aklından hangi şarkı geçiyordu acaba? ben rahatsız olmayayım diye radyoyu da kapatmıştı. Demek içinden söyledikleriyle ayakta kalıyordu. İki haftadır bir an olsun susmadan dalga geçtiğim sakalları da uzamıştı artık. Eski kirli sakal uzunluğuna ulaşmışlardı. İki haftalık için iki ömürlük üzülmüştü benim deli kocam. Ben hamilelik kilolarıma Ömer'in sakallarını kesmesine üzüldüğü kadar üzülmemiştim. Ama arada herkesin bir gariplik hakkı olmalıydı tabi. Sevgilimin hakkı da bu olsundu madem.

"Ne söylüyorsun?" diye sorduğumda yerinde zıplayıp hafif kırılan direksiyonu düzeltti, "Defne ya! Ödümü kopardın sevgilim. Ne ara uyandın sen?". Kızaran yanaklarımın içini ısırıp baktım yüzüne. Gülümseyip "Süt dökmüş kedi oldu yine benim güzel sevgilim. Gel bir öpeyim" diyerek eğildi bana doğru. Uzattığım dudaklarımı sonra da yanaklarımı öpüp yola bakmaya devam etti. "Ne söylediğimi de unuttum. Öyle aklımda bir melodi vardı işte." diyerek bana baktı göz ucuyla, "Niye uyandın sen? Uyusana tekrar bitanem. Var daha yol.".

Omuzlarımı silkip aşağıya kaymış bedenimi düzelttim. "Uykum kaçtı ya." diyerek radyoya uzandım. Favori kanallarımız arasında gidip gelirken "Ömer" dedim aklımdakini daha fazla tutamadan. "Söyle sevgilim." Dedikten sonra elimi tuttu, "Bu kalsın güzel. Söyle şimdi.". Biraz daha toparlanıp "Hani siz Burak'la konuştunuz ya şimdi" diyerek başladım cümleme. Başını sallayıp "Hıhı" dedi. Dudağını ısırması hayra alamet değildi. Tam olarak anlatmamıştı Burak'la ne konuştuklarını. 'Hallettim ben' demişti sadece. Detayları bilmiyordum o yüzden. Çok ısrar etsem de "Önemli bir şey değil sevgilim, o güzel aklını yormana gerek yok." diyerek geçiştirmişti ki bu tam olarak önemli olduğunu gösteriyordu.

"Ne dedi sana?" diye sorumun devamını getirdiğimde "Defne ama sevgilim." diye minik bir sitem kaçtı dudaklarından, "Konuştuk ya bunları. İyiler de dedin sen. Niye hala oradasın?". Ben cevap vermeden kaşlarını çatıp bana döndü hafifçe, "İyi değiller mi yoksa?". "Yoo" dedim, "Gayet iyiler. Ne yaptıysan Burak pamuk gibi olmuş.". "Ama?" dedi gülümseyerek. Cümlemin bir aması oluşunu bilmesini seviyordum bu adamın. O yüzden kıkırdadım. "Merak ediyorsun yine de değil mi?" dedi gülmeme eşlik edip. Gözlerimi kısıp sevimli görünmeye çalışırken "Biraz." dedim, "Edeyim mi?".

Gülüp başını iki yana salladı. "Defne daha iki gün önce ne konuştuk biz?" diye sorduğunda çalışmadığım yerden gelen soruyla duraksadım. "Ne konuştuk?" dedim anlamamış gibi, "Kremi daha bol sürelim bu aralar çatlaklar kaşınıyor dedim. Onu mu diyorsun?". Öyle bir kahkaha attı ki küçücük kalan gözleriyle yolu görüp görmediğine emin olamadım. Neyse ki yolda kimse yoktu. O yüzden ben de Ömer'e eşlik etim küçük bir mahcubiyetle, "Ne Ömer ya? Ne konuştuk?".

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin