Sıkılmak

4.2K 285 296
                                    

Eagle-Eye Cherry - Falling in Love Again

Ömer bahçede beni beklerken heyecanla eve girdim. Arkamdan "Koşturma!" diye bağırmasıyla kıkırdadım. Ne güzel düşünürdü beni sevgilim. Hep mutlu etmek için uğraşırdı, hep iyi olayım diye. Ama bu sürpriz nedendi onu anlamamıştım. Doğum günüm geçmişti. Kutlayacağımız bir şey yoktu. 5 gün sonra evlilik yıldönümümüz olacaktı ama 5 gün vardı ona da.

"Ömer'in her zamanki sürprizlerinden demek." diye mırıldanarak odaya girdim. Yatağın üstündeki kutuyu görünce yüzümdeki gülümseme büyüdü. Ne ara hazırlıyordu böyle şeyleri bana göstermeden hiç anlamıyordum. Ben bir sürpriz yapacak olsam sürekli ondan bahsetmek istiyordum mesela. Kendimi sürekli tutmam gerekiyordu. Kaçıveriyordu ağzımdan. Ama Ömer ketumdu. Sürekli sürpriz yapan biri için çok ketum hem de. En ufak bir fikriniz bile olmuyordu sürpriz hazırladığından. Öyle ki sürekli sürpriz yapsa da hep en beklenmedik anlarda yapıyordu.

Yatağa oturup heyecanla açtım kutuyu. Bembeyaz bir kumaş duruyordu kutunun içinde. Tül gibi uçuş uçuş, sevgilimin zevkine göre sade... Kumaşı okşayarak çıkardım elbiseyi kutusundan. Yatağa serip inceledim uzun uzun. Zevkliydi kesinlikle Ömer, çok zevkli. Benim zevkimi de biliyordu. O yüzden aldığı şeyleri hep ona göre alıyordu. O bana böyle sürprizler yaptıkça ben de hep Ömer'in hediyeyi aldığı anı düşünüyordum. Yüzündeki mutluluğu, aldığı eğer bir elbiseyse beni içinde hayal edip gülümsediği o anı...

Ömer'in "Giyinmedin mi daha?" demesiyle yerimde zıpladım. Yanıma gelip saçlarımdan öptü, "Pardon, korkutmak istememiştim.". Gülüp dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. Boynuna kollarımı sarıp "Teşekkür ederim hediyen için. Çok beğendim." dediğimde kulağımın yanında hafifçe güldüğünü duydum. "Giyin hadi, üstünde görmek için sabırsızlanıyorum." dediğinde kalkıp üstümdekileri çıkardım. Aynanın önünden geçerken biraz durup kendime baktım. Tabi bir de arkadan beni izleyen Ömer'e. Gözlerinin beni takip ettiğini bilmek hoşuma gidiyordu. Bakışlarındaki o sevgi, hayranlık hiçbir zaman değişmeyecekmiş gibi geliyordu çünkü.

Elim istemsizce karnıma gittiğinde Ömer'in arkamdan gülümsediğini gördüm. Vücudum benim vücudum değil gibi geliyordu artık. Göğüslerim olduklarının iki katına çıkmışlardı neredeyse. Hayatım boyunca neredeyse hiç sahip olmadığım karnımsa her geçen gün büyüyordu. Ve ben bu değişiklikleri farklı bir mutlulukla izliyordum. Evet mutluluktu hissettiğim şey. Her sabah giyinmeden önce aynanın karşına geçip karnımı izliyordum mesela. Çok hoşuma gidiyordu bebeklerime karşıdan bakıyor olabilmek. Hep tepelerinden bakıyor gibi hissediyordum, ama ayna karşısında her gün biraz büyüdüklerini görebilmek farklı bir histi. Sadece hissetmemek bir de görmek bambaşkaydı ve bu durum çok hoşuma gidiyordu.

Aynadan Ömer'in ayaklandığını görünce başımı ona çevirdim. Yanıma gelip çıplak bedenimi sardı kolları. Omzuma sıcak dudaklarını bastırıp "Çok güzel olduğunu söylemiş miydim sana hiç?" dedi gülümseyerek. Nazlı nazlı salındım kollarında, "Bilmem ki, söylemiş miydin?". Bedenimi döndürüp yüz yüze durmamızı sağladı. Minik karnım eskisi kadar yakınlaşmamızı engellese de yüzünü yaklaştırdı yüzüme. "Çok" dedi o puslu sesiyle, "Çok güzelsin. Her halinle nefesimi kesiyorsun.". Derin bir nefes aldım. Gözleri yüzümün her santiminde gezip gözlerimde durduğundaysa gülümsedim. "Çok seviyorum ben seni" diye fısıldadım güzel yüzü aşık olduğum gülümsemesiyle aydınlanırken, "Çok çok çok seviyorum hem de.".

***************************************

"Ee bu neyin sürprizi şimdi?" dedim yerimde kıpırdanıp. Söylemeyeceğini biliyordum aslında. Sürprizi görene kadar asla söylemez beni çatlatırdı hep. Ama bu sefer farklı bir şey oldu. "Evlilik yıldönümümüzü erkene çektim sevgilim." dedi. Söylediği şeye mi yoksa sürprizini sürprizden önce söylemesine mi şaşırsam bilemeden baktım yüzüne. Göz ucuyla bakıp güldü. "Gel buraya bir öpeyim." diye çağırdığında eğilip yanağımı uzattım uslu uslu. Sulu sulu öpüp "Oh"ladı, "Nasıl güzel tadın, kokun Defnem.". Utanıp yerime döndüğümde "Hala utanabiliyorsun ya..." dedi gülerek. Sonra konuyu değiştirmek ister gibi "Beğendin mi sürprizini?" dedi meraklı gözlerle. Başımı sallayıp "Beğendim tabi." dedim, "Ama neden gününü beklemedik?".

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin