Benim söyleyemediklerim,
Senin duyamadıkların.
Aramızda kalamayanlar,
Paylaşamadıklarımız..
Affı olmaz sustuklarımızın,
Aşksa aşk, küfürse küfür
Duyman gerekiyorsa kulağında çınlamalı her hecesi...
-Ahmet BatmanHilal'den
Bir kaç kişinin hızla balkona doğru ilerlediğini görmüştüm. Elimde ki suyu tekrar masaya bıraktığımda ayağa kalktım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Başımı herkesin gittiği yöne doğru çevirsem de kalabalık görüş açımı kapatıyordu. Gürültüler yükseldiğinde içimi bir sıkıntı kapladı. Mekanda hızla gözlerimi gezdirdiğimde Koray'ın da Leon'un da olmaması onların da balkonda olabileceği düşüncesini aklıma çivi gibi çakmıştı. Tereddütle bir adım attım. Aslı'nın yüksek sesle bağırdığını duyduğumda adımlarımı hızlandırdım ve neredeyse koşar adım balkona ilerledim. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.
Kalabalığın bir çoğu balkona çıkmış bir çoğu da kapının önünde duruyordu. Bir kaç kişiye çarpsam da balkona girebilmiştim. Nefes nefes Koray'a saldırmaya çalışan Leon'u görmem beklenmedik bir şeydi. Koray yanında ki Aslı'yı hızla sağ tarafına doğru ittiğinde Leon'a doğru bir adım attı. Koray'ın Leon'a yönlenmesiyle bir kaç kişi onun önüne geçmişti. Ayaklarım üzerlerine beton dökülmüş gibi kalakalmışlardı. Yaklaşamıyordum. İki arkadaşı bu hale getiren şey neydi bilmiyorum. Başımı Leon'a doğru çevirdiğimde gördüğüm görüntü gözlerimden kalbime derin bir sızı olarak düşmüştü ve kalbimi yakacak kadar acımıştı. Kaşından alan uğursuz kan gözünün kenarından yanaklarına ince bir yol izliyordu. Derin bir nefes alarak bakışlarımı tekrar Koray'a çevirdiğimde onun Leon'dan çok daha beter bir halde olduğunu görmüştüm. Dudağının kenarı patlamıştı ve gözünde ve yanağında morluklar vardı. Önünde ki çocuğu sertçe itip Leon'a ulaşmak için tekrar bir hamlede bulundu Koray. Leon'da önünde ki arkadaşıyla tartışma içine girmiş gibi görünüyordu. Büyük ihtimalle onu tuttuğu için sinirliydi.
Ayaklarım benden bağımsız Koray'ın yanına ilerlediğinde mantığımla hareket ettiğimin farkındaydım. Eğer sözü kalbime bıraksaydım, çoktan Leon'un yanında olurdum. Hatta kaşıyla ilgileniyor bile olabilirdim. Kafamı sağa sola sallayarak aklımda ki düşünceleri defetmeye çalıştım. Koray'a biraz daha yaklaştığımda bakışları sonunda bana dönmüştü.
'Uzak dur Hilal. Sen karışma! Hatta kimse karışmasın' diye dişlerini sıkarak konuşmuştu.
'Koray! Kendine gel.' dedim fısıltıyla. Herkesin bize baktığının farkındaydım. Hatta Leon'un bakışlarının sırtımda olduğunu hissediyordum. Koray beni es geçip bir adım atmaya çalıştığında derin bir nefes alıp bir elimi Koray'ın göğsüne koydum. Elimin altında ki kaslarını sıktığını hissedebiliyordum.
'Kesin şunu' biraz yan dönerek kafamı Leon'a doğru çevirdim. Gözlerinde gördüğüm şey kırgınlığın ta kendisiydi. 'Kızın doğum günü partisini mahvediyorsunuz. Ne hesabınız varsa sonra görürsünüz!' sesim kendimden beklemediğim kadar güçlü ve yüksek çıkmıştı. Leon benim sesimden sonra önünde ki arkadaşını zorlamayarak bir adım geri çekildi ve elini saçları arasına daldırdı. Dudaklarına baktığımda arkadaşına 'birak' dediğini anlamıştım. Koray'da bir adım geri giderken derin bir nefes aldım, elimi Koray'ın göğsünden hızla çekmiştim. Kalabalık yavaş yavaş dağılırken başıma yine o uğursuz ağrı saplanmıştı. Ense köküm resmen sızlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
FanfictionRuhunda ki tüm yaralara rağmen sevebilen insanlar cesur insanlardır. Karanlığın içinde kalsalarda, kendilerini aydınlatamadıklarını düşündükleri anda, hayat onlara asıl ışığın kendilerini olduğunu gösterir. Belki acıtarak, belki kanatarak. Belki de...