İyi okumalar!❤
Başını Leon'un çıplak tenine koyduğunda gözlerini kapadı yorgunlukla. Bir eli Leon'un göğüsünde öylece dururken, bir elide kendi karnının üzerinde Leon'un eli ile birleşmişti. Leon ellerini Hilal'in saçlarında gezdirirken arada bir öpücük kondurmayı esirgemiyordu. Aklında dönen, Hilal'e söylemesi gereken şeyler olduğunu biliyordu. Ama güzel bir geceden sonra Hilal'in canını sıkmak istemiyordu.
Bedenlerine çöken yorgunlukla kalakamışlardı öyle, minderlerin üzerinde. Şöminede oluşan köz gibi durulmuştu ikiside. Ateş cılızlaşmıştı. Köşede yanan gece lambasından başka bir şey aydınlatmıyordu artık odanın içini.
Kasıklarında ki sızıyı yok sayarak daha da sokuldu Leon'a Hilal. Yüzü buruşsada tepki vermedi. Leon'un yüzüne bakmak istese de toplayamıyordu cesaretini olanlardan sonra. Minik kalbi göğüs duvarını delecek gibi atıyordu hala.
Kolları arasında yatan melekle yaşadığını hissediyordu Leon. Gözlerinin önüne ona tutkuyla bakan gözler, hafif aralanmış ve ıslanmış dudaklar, kusursuz bir beden geldiğininde köz olmuş ateş tekrar belli ediyordu kendini. Çekiniyordu kıza tekrar dokunmaya. Zorlamak istemiyordu onu. Kendini durdurabileceğini biliyordu.
Ne kadar öyle yattıklarını kendileri bile bilmezken Hilal tüm cesaretini toplayarak başını kaldırdı yavaşça. Gözleri anında kehribarlar ile buluştuğunda 'Uyuyamayacağım sanırım, ben bir duş alsam iyi olacak.' dedi fısıltıyla.
Leon başını aşağı yukarı sallarken kenarda duran bir diğer örtüye uzanıp eline aldı. Hilal hafifçe başını kaldırıp oturur pozisyon aldığında kasıklarında ki baskının geçmesini bekledi. Başı dönüyordu. Nasıl banyoya gideceğini düşündüğünde yanakları daha kızardı. Leon elinde ki örtüyü Hilal'e uzattı yavaşça. Bakışları buluştuğunda minnetle gülümsedi Hilal Leon'a. Örtüyü alıp bedenine sarmaladığında yerden destek alarak yavaşça ayağa kalktı Hilal. Leon dikkatle bakışlarını Hilal'in üzerinde gezdirirken yüzünde ki canı yanan ifadeyi görmüştü. Hızla ayaklandı Leon'da.
Hilal'in bakışları minderin üzerinde ki lekelerde oyalandıktan sonra tekrar Leon'da döndü. Birkaç adım attığında inleyecek kadar canı yanmıştı. Leon hızla elini beline koyarken Hilal Leon'un gözlerine bakmaktan çekindi. Bir elini Hilal'in sırtına diğerini dizlerinin altına yerleştirdikten sonra yavaşça kaldırdı Hilal'i. Hilal'in şaşkınlığından faydalanıp onu kolları üzerinde sıkıca sabitlediğinde Hilal'de düşmemek için kollarını Leon'un boynuna doladı.
'Ne yapıyorsun?' dedi fısıltıyla. Başı şiddetle dönmeye devam ediyordu.
'Seni banyoya götürüyorum..' mırıldandı.
'Kendim gidebilirim.' dedi Hilal. Halinden oldukça memnunda olsa, banyoya Leon'la gitme düşüncesi yanaklarının kızarmasına yeterli oluyordu.
'Gidersin tabiki. Ama ben götürmek istiyorum seni.' dedi muzipçe gülümserken. Hilal kıkırdayıp başını Leon'un boynuna gömerken, Leon'da daha çok sardı Hilal'i.
....
Elinde ki banyo lifine, kenardaki duş jelinden döktükten sonra Hilal'in omuzları üzerinde gezdirdi yavaşça. Hilal ılık suyun ve Leon'un dokunuşlarının verdiği rahatlama hissiyle daha çok yasladı kendisini Leon'un gövdesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
FanfictionRuhunda ki tüm yaralara rağmen sevebilen insanlar cesur insanlardır. Karanlığın içinde kalsalarda, kendilerini aydınlatamadıklarını düşündükleri anda, hayat onlara asıl ışığın kendilerini olduğunu gösterir. Belki acıtarak, belki kanatarak. Belki de...