ฯOtuz İkinci Bölüm-Kaybetmek

1.8K 103 87
                                    

Elini son defa yanağına koy,
İstemiyorsan giderim giderim..

Serin bir sonbahar akşamında söz...
İsmini unutur, silerim silerim.

Tuttuğun kalem olsa, yüreğinin elleri....
Bir defa daha yazsa, bebeğim bebeğim bebeğim...

Eğer bir masal perisi,
Girerse rüyalarına,
Öldü dersin, gül güzeli...
Tılsımını kaybetti.

....

Cevdet geri geri kapının yanına doğru ilerlediğinde nefes almaya çalıştı bir süre. Yaren Hilal'in elini hala sımsıkı tutarken, Cevdet Yaren'e görünmeden, odanın kapısını açtı ve dışarıya çıktı. Leon, hala olduğu yerde kalırken hayal meyal farketmişti Cevdet'in odaya girip sonra hızla çıktığını.

Hilal acıyla inlediğinde, odaya bir kaç hemşire daha girdi.

'Yalvarırım bir şey yapın... Lütfen.' dedi Hilal nefes nefese. Leon kimseyi umursamadan Hilal'in çaresizliğini farkettiğinde ona doğru ilerledi. Yatağın kenarına diz çöküp iki eliyle Hilal'in boşta kalan tek elini avuçları arasına aldı.

'Damar yolu açın! Seruma başlayın hemen fazla kanaması var... Hilal oturabilecek misin? Karnını açmamız lazım!' dedi Yaren panikle. Leon odanın içinde ki hararetli koşuşturmaya pek tepki veremese de Yaren'in cümlesiyle ayağa kalktı. Bir elini Hilal'in sırtına yerleştirirken, yavaşça oturmasına yardım etti.

Leon, Hilal'in arkasına destek olmak ister gibi oturduğunda gelinliğin arkasında ki fermuari indirdi yavaşça gözleri dolu dolu Leon. Bu geceye dair onca hayali varken, şimdi bir hastane odasında bebekleri için uğraşıyorlardı. Elleri titrerken Hilal'in tekrar acı dolu inlemesi, odanın içinde yayılmıştı.

'Leon! Gitmesin bebeğim. Lütfen gitmesin!' dedi iç çekerken. Vücudunda ki tüm kan çekilmiş gibi hissediyordu Hilal. Kollarında sedyenin kenarına tutunacak gücü dahi bulamıyordu. Sırtını Leon'un vücuduna tamamen yasladı, yanlarında ki hemşire damar yolu açacağını söyleyerek Hilal'in kolunu uzatmasini isterken, Hilal yavaşça kaldırdı ve uzattı. Hıçkırarak ağlamak dışında elinden gelen hiçbir şey yoktu.

Yaren, Hilal'in gelinliğini yavaşça karnına kadar sıyırdığında, Leon'da tekrar ayağa kalkarak Hilal'in uzanmasına yardımcı olmuştu. Hemsireye sessizce bir şeyler söylediğinde hemşire çoktan hazırladığı ilacı, serum takılı kolundan yapmıştı.

'Bu acıya rağmen hala bayılmaması büyük şans.' dedi Yaren şaşkınlıkla. Ultrason başlığını Hilal'in karnına değdirdiğinde, Hilal'in çoktan bilinci kapanmıştı.

'Uyutmak zorundaydık Leon Bey! Lütfen sizde artık dışarıya çıkın! Bakın müdahale etmemiz lazım, kanaması hala devam ediyor!' dedi Leon'un şaşkın bakışlarını gördüğünde. Leon dolu gözleriyle Hilal'e son bir kez baktıktan kapıya doğru ilerledi..

.....

'Leon! Ne oluyor içeride?' dedi Yıldız panikle. 'Hilal iyi mi?' diye sordu ağlamaktan çatallaşan sesiyle. Leon başını kaldırıp etrafa baktıktan sonra herkesin burda olduğunu farketmişti. Daha sonra bakışlarını tekrar Yıldız'a çevirdi.

'Değil.' dedi güçlükle. Yıldız derin bir çekip Ali'nin onu kolları arasına almasına izin verdi.

'Leon... Abicim.' dedi Mehmet ayakta durmaya zorlanan Leon'un yanına yaklaşırken.

'Bir şey oluyor..' dedi Leon cümle kurmaya çalıştığında. 'Bizim mutlu olduğumuz her dakika bir şey oluyor!' sesini biraz daha yükselttiğinde tüm bakışlar ona dönmüştü.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin