ฯOn Sekizinci Bölüm-İki Tutsak

3K 109 60
                                    

Koyu olarak yazdığım yerler +18 arkadaşlar. Belirteyim, okumak istemezseniz, geçebilirsiniz. İyi okumalar.❤

Hayatta bazı anlar vardır ki, yaşamamış olmak için dua edersiniz. O anı hafızanızdan silmek için dünyaları isteseler, vermeye hazırsınızdır.

Benim bir hafta önce öğrendiğim şeyde tam olarak böyle bir şeydi. Leon'un dudaklarından dökülen 'Senin bir kardeşin varmış Hilal.' cümlesi benim nefes almamı engelleyen bir şeydi.

Ömrüm boyunca hep bir kardeşimin olmasını istemiştim. Hatta bazen saatlerce anneme yalvardığım bile olmuştu. Sanırım ömrümde tek bir dileğim kabul olmuştu, o da yanlış zamanda, yanlış bir insandan.

Bir haftadan beri lavaboya gitmek dışında bu odadan pek fazla dışarıya çıkmıyordum. Leon'la konuştuktan sonra, daha doğrusu Leon kardeşimin olduğunu söyledikten hemen sonra kolları arasına yığılıp kalmıştım. Ayıldığımda saatlerce ağlamış, kendimi harap etmiştim.

Babam denilen o adam, bunu da yapmıştı. Annemi aldatmıştı, üstüne üstlük bir de bu0 zevkini taçlandırıp bir evladı olmuştu. Hissettiğim hiç bir duygunun tarifi yoktu. Aklımı kaçıracak gibi hissediyordum. Annem yaşıyor olsaydı eğer, onun bunun ağırlığı altında nasıl yaşayacağını tahmin etmek zordu. Annem gururlu bir kadındı. Büyük ihtimalle, annem ve babam ayrılır bende sahte baba sevgisi görmek için kendimi yormaktan vazgeçerdim.

Boş bakışlarım odanın içinde gezinirken, Leon'un getirdiği yemek tepsini gördüğümde gözlerim tekrar dolmuştu. Bir haftadır, bir an bile yanımdan ayrılmamıştı. Onunla konuşamıyordum bile ama, sık sık beni kontrol ediyor diğer saatlerini salonda ya da yatağın diğer ucunda ki koltukta oturarak geçiriyordu.

Ona sarılıp uyumaktan başka yapabildiğim bir şey yoktu. Bu verdiğim tepki yanlıştı belki, bilmiyorum ama ben yine sessizliği seçmiştim. Yaşadığım bu şey neydi bilmiyorum. Elimden nefes almak dışında hicbir şey gelmiyordu. Leon yemekleri yemediğim için bana sitem etsede kızamıyordu. Halim sanırım o kadar kötüydü.

Leon'a karşı en ufak bir kızgınlık bile duymuyordum. Onu anlayabiliyordum. Tek amacı beni düşünmek olduğu için ona nasıl sırtımı dönebilirdim ki. Babam bile beni düşünmezken ben nasıl Leon beni düşündüğü için ona kızabilirdim. Ben bu kadar kör bir insan değildim. Onu anlıyordum. Leon'un benim için bu dünyada tek çabalayan insan olduğunu görebiliyordum.

Içim nefretle doluydu. Kime, neye kızacağımı bile bilmez durumdaydım oysa. Nefes almak hiç bu kadar zor olmamıştı daha önce. Sanki boğazımda koca bir yumru vardı da benim nefes almamı engelliyordu.

Benim bir kardeşim vardı. Yıllardır hasret olduğum kardeş gerçek olmuştu. Ancak bunun bu denli canımı yakacağını hiç bir vakit düşünmemiştim. Nasıl birisiydi acaba Selin? Babam gibi miydi yoksa? Ona karşı ne hissetmeliydim? Nefret? Sevgi? Babamla arası nasıldı? Babam bana göstermediği sevgiyi göstermiş miydi ona? Selin'in mükemmel olduğunu düşündüğü için benden nefret ediyordu belki babam. Bunun için Selin'e kızmalı mıydım? Belki de kızmam gereken tek kişi Selin'in annesiydi. Annemi yok sayarak babamla beraber olmuştu. Aralarında ki ilişki devam ediyordu büyük ihtimalle. Bu gerçek canımı daha çok yaktı. Yıllarca kandırılmıştık, hem annem hem de ben. Yıllarca yok sayılmıştık.

Selin'in amacı neydi merak ediyordum. Beni tanıyor olmalıydı ama bir hafta önce tanıştığımızda bunu belli etmemişti. Bir haftadır bu düşünceler içinde nefes almak gerçekten çok zordu.

Leon'un getirdiği tepsiye uzanıp suyu elime aldığımda kapı açıldı yavaşça. Bakışları beni bulduğunda gözlerinde ki hüznü görmüştüm.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin