ZÜPPE

Çalılıkların arasından gelen sesler beni oraya yöneltti. Bir anda karşımda gördüğüm masmavi gözler...Çok... O çok yakışıklıydı. Bir nefes mesafesi kadar yakınıma geldi. Beni öpmek istercesine yaklaştı . Gözlerimi kapattım. Artık o masum öpücüğü bekliyordum.

O sırada çalar saatimin korkunç sesi kulaklarımda yankılanmaya başladı. Böyle uyanmaktan nefret ediyordum. Başımda duran annem kalkmam için beni dürtüyordu. Kendimi yataktan atarak banyoya doğru süründüm.

Aklımdan o mavi gözleri ve onu çıkaramıyordum. Acaba dünyanın bir yerinde öyle biri var mıdır? Masmavi gözleri , saçları...

Banyoya vardığımda aynaya baktım. Kumral saçlarımdan yeşil gözlerim görünmüyordu.

Yüzümü yıkamak için musluğu açtım. Soğuk su sıcak tenimle birleştiğinde titredim bir an. Sabahları şu dershane muhabbetinden nefret ediyordum. Nolurdu sanki konservatuvar için bir kursa gitsem. Ama olmaz Nehir babası ne isterse onu okumak zorunda.

Bunları düşünürken geç kaldığımı farkettim ve hemen hazırlanmaya başladım.

Evden çıktıktan sonra otobüs durağından geçerken bir afiş dikkatimi çekti.

Afişte özel yetenek kursunun bursluluk sınavı olduğu yazıyordu. Bir an için düşündüm. İçimde hep kalacaktı sanırım.

Yeteneğim vardı. Sesim güzeldi. Fakat öyle ya da böyle babam izin vermeyecekti. Belkide seçmelere girersem kazanırdım.

Belkide kendimi kanıtlama zamanım gelmiştir...

..... .....

Aradan birkaç gün geçti . Cumartesi sabahı idi. Annem elindeki zarf ile bana bakıyordu...