KALAS

9.3K 425 5
                                    

Resim: Nehir

Aleyna'ya dönüp ''Sen sınıfına çık ben de giricem şimdi içeri'' dedim.

''Tamam da acaba Emre'ye ne oldu? Yoksa sen..'' Aleyna'nın yüzündeki o pis sırıtıştan nasıl bir soru geleceğin az çok tahmin edebiliyordum. ''Emre'nin yanına mı gidiceksin?''

''Off Aleyna hayır tabi ki. Neyse hadi bay bay'' dedim ve aleyna'nın cevap vermesini beklemeden arkamı döndüm.

Aleyna'yı atlattıktan sonra Emre'ye doğru ilerledim. Kolundan kavrayıp arka bahçeye sürükledim.

''Ne oldu sana yaa şaftın kaymış?''

''Bir şey olduğu yok hadi derse girelim, zil çaldı''

"Dün gece yüzünden mi?"

"Nehir! Kurcalama!" dedi sertçe. Adımı ilk kez ağzından duyuyordum.

Elimi yavaşça dudağının patlayan kısmına değdirip "Canın yanıyor mu?" dediğimde "Elbette acıyor" dedi.

"Üzgünüm" dedim başımı eğerek.

''Ne için?''

"Beni korumak için-"

"Seninle bir alakası yok tamam mı?"

''Emre yürü hadi hastaneye gidelim.''

''Gerek yok''

"Nereye gerek yok! Aynaya baktın mı sen?"

''Hastaneye gitmeyeceğim!''

''Tamam bari evine git dinlen''

''İyi sen git sınıfına, ben giderim''

"Eve gitmeyeceksin dimi?"

Emre omzunu silktiğinde kolundan tutup motosikletine sürükledim.

Emre "N'apıyorsun?" dediğinde motorunun önünde durmuştum.

"Hadi bin beni evine götürüceksin! Ya da daha iyisi bir hastahaneye!"

Emre "Tam bir baş belasısın" dedi ve motora bindi.

Bana kaskı uzattığında taktım ve arkasına oturup Kollarımı bedenine sardım. Bir süre sonra iki katlı sade ve güzel bir villaya vardık.

Emre cebinden bir anahtar çıkarttı ve kapıyı açtı. İçeride kimse yok gibiydi.

''Annenle baban nerede?''

Bu sorumdan sonra Emre'nin yüzü düştü ve kafasını çevirdi.

''Burası benim evim. Babamdan uzaklaşmak için burayı kullanıyorum''

Emre'nin bu söylediklerinden sonra merakım iyice artsada kendime engel oldum. Muhtemelen annesine bir şey olmuştu ve ben onun yarasına tuz basmak istemezdim.

Alt kata geçip bir yere oturduk. O sırada çantamı da bir kenara atmıştım.

Emre'ye tekrar baktığımda ''Emre!'' diye küçük bir çığlık attım.

"Ne oldu?'' dedi şaşkınca.

Ben endişeyle ''Yaran kanıyor. Hemen bana ilaçlarının yerini söyle'' dediğimde suratında umursamaz bir ifade vardı.

''Üst katta, banyodaki dolapta'' dedi düz bir sesle.

Merdivenden adeta uçarak çıkmıştım. Emre'nin suratını düşünmekten evi inceleyememiştim bile.

İlaçları bulduğumda derin bir oh! çekip tekrar aşağı kata indim ki Emre bir koltuğa uzanmıştı. Üzerindeki tişört üstüne yapıştığından baklavaları belli oluyordu.

Koltuğun kenarına oturup Emre'nin suratına yöneldim. Pamuğa bir şeyler damlatıp kaşındaki yarayı temizlemeye koyuldum. Pamuğu çok bastırdığımı fark ettiğimde ''Çok acıdı mı?'' diye sordum.

Emre pis pis sırıtmaya başladı.

"Emre acıdı mı diye sordum?!"

Ben bunu söylerken Emre hala daha o pis sırıtışı yapıyordu. Ben de kaşına iyice bir bastırdım. İşte o zaman Emre'den bir ''Ahhh'' sesi yükseldi.

Doğrulup oturur vaziyete geçti. Suratı çok ciddi bir hal almıştı. Kaşına yöneldiğimde elimi tutup aşağı indirdi.

''Nehir daha önce kimse benimle bu kadar çok ilgilenmedi'' dedi ciddiyetle.

Ben Emre'ye şaşırmışcasına bakarken devam etti.

''Nehir biz arkadaş değiliz, sevgili hiç değiliz'' Bu cümlesinden sonra içime bir öküz oturdu.

Doğru söylüyordu. Ben neden bu eve gelmiştim ki? Neden onunla ilgileniyordum? Kazanmam gereken bir yetenek sınavı vardı. Gözüne, çok çalışıp girmek zorumda olduğum bir babam vardı.

Çantamı alıp ayağa kalktığımda Emre kolumdan tuttu. Tam ''gitme'' demesini beklerken kapı çaldı...

ZÜPPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin