SARHOŞ

8.9K 362 9
                                    

Resim: Nehir

Emre'nin beni farketmemesi için saçlarımı emo gibi öne attım. Emre yerinden kalktı ve benim olduğum yere doğru geldi.

Önümde duran masaya oturdu.

"Sütlü ve şekersiz bir kahve istiyorum"

Sesimi boğuk bir sese büründürüp "Tabi" dedim.

Yüzüme bakmamıştı bile. Bu benim için daha iyiydi tabi.

Kahveyi başka birinin eline tutuşturdum. Ona bakmamaya dikkat ederek diğer müşteriler ile ilgileniyordum.

Emre bir ara "Nehir bor dakika bakabilir misin?" dediğinde bakışlarımı kaçırarak "Evet" dedim.

Emre'nin suratında alaycı bir gülümseme belirdi. Benin bu gülümseme ile incelerken "Garsonluk yakışmış" dedi.

"Ne istiyorsun?"

"Bir kahve daha. Ama seni uyarıyım işten atılman benim dudaklarımın arasından geçicek iki cümleye bakar. Onun için benimle olan hitaplarını düzgün kullan!"

İşte yine sinirlerimi bozuyordu. Kendimi zorlayarak konuştum.

"Üzgünüm. Ben hemen kahvenizi getireyim"

Geri döndüm ve kahveyi aldım. Yumruklarımı öylesine sıkmışım ki tırnaklarımın izleri çıkmış.

Kahveyi sert bir şekilde masaya koydum.

"Başka bir şey ister misiniz?"

"Aslında vazgeçtim sen bu kahveyi götür. Bana soğuk bir şeyler getir. Mm mesela vodga iyi bir seçenek"

Dişlerimi gıcırdatarak "Tabi Efendim!"

Ben diğer müşterilerle ilgilenirken  Emre sürekli bana alaycı bir gülümseme ile bakıyordu. Üstelik ikide bir bana isteklerini söylüyordu.

"Pardon!" Yine Emre'nin sesini duyuyordum.

"Buyrun"

"Hesap!"

"Tamam hemen getiriyorum"

Hesabı masaya koyduğumda parasını çıkardı ve koydu. Daha sonra cebinden 200 tl kadar çıkarttı. İki parmağının arasında tutup bana uzattı.

"Bahşiş. Hadi al"

Bir anda donup kalmıştım. Fazla elinde bekletmeden masaya fırlattı.

"B-ben istemiyorum" diyebildim zorla.

Emre bana bakmaya tenezzül etmeden kafeyi terk etmişti. Kendimi fazlasıyla kötü hissetmiştim. Ama zaten bahşişler garsonlarla paylaştırılıcağından parayı kutuya koyup almıştı.

Yavaş yavaş kafe boşalıyordu. Canlı müzik söyleyenler de toplanıyordu. Eşyalarımı almak için personel odasına giderken gitarcılardan birine çarptım.

"Üzgünüm"

"Önemli değil. Sen yenisin galiba. Seni daha önce görmemiştim"

"Evet bugün başladım"

Çocuk bana elini uzatarak "Berke, sen?" diye sordu.

"Nehir. Tanıştığıma memnun oldum" dedim elini sıkarak.

"Bende"

Çocuk 20-21 yaşlarında görünüyordu. Siyah saçlı, siyah gözlü, uzun boylu oldukça yakışıklı bir çocuktu.

"Sen elektro gitar çalıyorsun değil mi?"

"Evet, ilgin var mı?"

"Evet ama ben akustik çalabiliyorum"

ZÜPPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin