Resim: Emre
İçimden kapıdakine -her kimse- saydırırken Emre kolumu bırakıp kapıyı açmaya yöneldi.Bende Emre'nin peşinden kapıya yöneldim. Kapıya vardığımızda ''Neyse ben gidiyorum?'' dedim.
''Hayır hayır gitme'' dediğinde bir an heycanlanmıştım . Emre konuşmaya devam etti.
''Çabuk benim odama gir''
''Ne? Neden!"
''Can geldi seni burada görürse yanlış anlar çabuk hadi''
Daha cevap bile veremeden Emre, beni odasına sokmuştu bile.
Hayır banane Can'dan! Ne anlarsa anlasın!
Odayı incelemeye başlamıştım. Odaya siyah, gri ve beyaz tonları hakimdi. Ortada kocaman bir yatak vardı.
Yatağın üstüne oturdum ve sinirlerimi yatıştırmak için telefonumu çıkarıp biraz oyun oynadım.
Can ile Emre'nin konuşma sesleri geliyordu. Kapıya yaklaştım ve dinlemeye koyuldum.
''Emre sen bu sabah geldin ya Nehir'i gördün mü?''
''Yo ne alaka? Hem banane Nehir'den git onun arkadaşlarına sor'' sesinden tedirginliği anlaşılıyordu.
''Yaa sordum da o da sabah kaçmış belki karşılamışsınızdır diye. Emre bu arada ben çok acıktım evde yiyecek bir şeyler var mı?"
Nasıl bir arkadaştı bu Can? İnsan bir arkadaşının neden dayak yediğini sorgular.
''Yok galiba. İstersen pizza sipariş edelim''
Can ''Olur sen ara o sırada ben de üstümü değiştireyim. Seninkilerden giyiyorum haberin olsun'' demez mi?
Ben endişeyle odada saklamak için bir yer ararken Emre ''Can ben sana getiririm sen içeri git'' tedirginlikle.
Can alayla "Ne oldu lan? Dayak yedikten sonra sana birşeyler olmuş'' dedi.
Emre'nin gözlerini devirdigine emin olarak "He he güzel yapıştırdılar kendime geldim" dedi alayla.
"Cidden iyi dövmüşler"
''Ya onlar benden kötü durumda'' dedi. Umarım benim yüzümden dayak yememiştir.
Emre o sırada içeri girdi. Giysi odasından kıyafet alıp "Sessiz olmaya çalış tamam mı?'' dedi fısıltıyla.
Gözlerimi devirip "Peki" dedim.
Emre "Acıktın mı?" dedi anlayışlı bir tavırla. Gözlerimi kaçırarak kafamı salladım ve onayladım.
"Pizza sipariş ettim. Gelince sana da getiririm''
''Saol. Bu arada yaran nasıl? Acıyor mu?''
"Acımıyor. Düşündüğün için saol''
''Sen gerçekten o adamları dövdün mü?''
Sağ yanağındaki gamzeyi göstererek "Beni hafife alıyorsun" dedi.
Sadece durmuş onu izliyordum. İçimden yanağını ısırmak gelmişti. Ne ara alt dudağımı dişlemiştim? Üstelikte bu düşündüklerimde neyin nesiydi? Nehir ısırmak ne ya kendine gel!
Emre odadan çıktıktan sonra yatağına oturdum ve düşüncelerimden ayrılıp telefonumu aldım.
Aleyna'dan dört tane mesaj gelmişti.
-Nehir nerdesin?
-Seni çok merak ediyorum. Bir cevap yazar mısın?
-Nehir yoksa Emre'nin yanında mısın?
-Nehir bak Can yanıma geldi. Tahmin et kimi soruyor tabiki de seni!
Aleyna'nın bu tepkilerinden sonra Can'dan hoşlandığı kanaatine varmıştım. Ama ben onun en iyi arkadaşıyım bana söylemesi gerekirdi. Belki de yanılıyorumdur. Yani belkide o bana sırlarını anlatıcak kadar yakın görmüyordu. Umarım yanılırım.
Aleyna'ya cevap yazdım.
+Aleyna cevap yazamadığım için üzgünüm. Bak sana güveniyorum kimseye söyleme ben Emre'deyim. Ama yanlış anlama Emre'ye yardım için gelmiştim. Zaten şimdi Can geldi ve ben saklanıyorum.
Aleyna cevap yazdı.
-Ne? Nasıl? Ohaa insan bir söyler neyse hoca geldi akşam herşeyi öğrenicem.
+Tamam canım bay bay
O sırada kapı çaldı. Pizzalar gelmiş olmalı. Doğrusu açlıktan ölüyordum.
Emre'nin ve Can'ın seslerini duyduğumda korkudam tırnaklarımı kemiriyordum.
Can ile Emre'nin konuşma seslerini net duyabilmek için kapıya yaklaştım.
''Emre o tepsi kime? Yoksa eve kız attında benden mi aklıyorsun?'' Ben endişeli bir şekilde içimdem Emre'ye ve bana küfürler saydırırken, Emre kahkaha atıyordu.
''Evet Can eve kız attım''
Ben kendi kendime ''Ne diyor ya bu gerizekalı'' derken ikisininde hayvan gibi kahakaha attığını duydum ve rahatladım.
''Emre yemin ederim bazen gay olduğunu düşünüyorum"
''Hehee Can hatta sana o kadar aşığım ki en iyi arkadaşınım''
Muhabbet iğrençleşmeye başlamışken Can ciddi bir ses tonuyla "Şaka bir yana gerçekten de bu eve Sevde'den sonra hiç bir kız girmedi. Kaç yıl oldu?"
Emre sert bir sesle " Can kapat şu konuyu" dediğinde Can anlayışla "Üzgünüm. Ben içerideyim" dedi ve ayak sesleri giderek yok oldu.
Kapı açıldığında burnum kapıya çarpmıştı. Acıyla inlerken burnumu tutuyordum.Emre şaşkınca "N'apıyorsun?" dediğinde bir elim burnumda bir elim belimde "İyi ya sen n'apiyorsun?" dedim donukça.
Emre ucubeye bakar gibi "Yemek getirdim" dedi ve tepsiyi masaya bıraktığı gibi odadan çıktı.
Birkaç dakika sonra Pizza tabağında yalayabileceğim bir yer bile olmadığını fark ettim. İki öküz yüzünden kaç saattir müzik yerine karın guruldamamı dinliyordum.
Emre'nin yatağına uzandım ve müziğin verdiği huzurla gözlerimi iki saniye için kapattım...
°•°•°•°•°•°
Gözüme vuran güneş beni uyandırma çabalarına girmişti. Burnuma gelen parfüm kokusunu bir yerden tanıyorum çok güzlel bir erkek parfümü. Bir dakika bir yanlışlık var erkek parfümü derken.
Ayrıca yurda gittiğimi de hatırlamıyordum. Gözlerimi yavaşça araladım ve birden Gözlerim faltaşı gibi açılma gereği duydu. Emre!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE
Chick-LitHayallerim... Hayatım boyunca hayallerimin peşinden koştum. Kimseye engel olmasına bile izin vermemişken bu da neydi? Kalbimi ağrıtan, gözlerimi dolduran bu şey... "Aşk" diyor uzaklardan bir ses. Kulaklarımı okşayan o ses. Yanıma yaklaşınca elim aya...