TD~7

507 35 11
                                    

7.BÖLÜM

 Önümdeki yemekten ufak bir lokma daha aldım. Öğle yemeğimi geç yemiştim ve bu akşam yemeğinde bulunmamın tek müsebbibi kıramadığım amcamdı. Çatalı istemsizce tekrardan ete batırdım. Bıçak yardımı ile kestiğim eti ağzıma aldım. Çiğnerken karşımda oturan adamda gözlerimi gezdirdim. Kendisinden çıkarttığım sonuç, yeterince kibar olduğuydu. Ancak ne kadar bakarsam bakayım, ona karşı iyi bir şeyler besleyemememin sebebini bulamıyordum. Adam, kabalık ettim Başkan Han, ben de olumsuz düşüncelere sebep oluyordu.

Masadaki muhabbet aynı nokta etrafında dönüyordu. ‘Şirketin geleceği, ortaklık, tasarımlar.’ Bu akşam yemeğinde bulunuşumun bana sağlayacaklarını merak etmiyor değildim. Çünkü amcamın aklında bir şey olmamış olsa beni yemek için çok zorlamazdı.

Daha fazla yiyemeyeceğimi anladığımda izin isteyip kalktım. Amcam bir aile yemeği olacağını söylemişti lakin yalnızca Başkan Han ve onun eşi vardı. Amcamın çocuğu olmadığı için beni çağırdığını düşünmemiş değildim. Ancak Başkan Han’ın da çocuğu yoktu. Kalktığım sandalyeyi düzelttikten sonra Başkan Han’a eşine ve kendi amcam ve teyzeme başımla selam verdikten sonra lavaboya yöneldim. Ellerimi yıkarken sonra ne yapabileceğimi düşünüyordum. Bugün yürüyüşe çıkmadım, diye geçirdim içimden. Evet, gerçekten yürüyüşe çıkmamıştım. Amcamların evinin bahçesi çok büyüktü ve hoş dekore edilmişti. Ağaçların arasında bir yerde bir bank bulabileceğimi umut ederek kapıya yöneldim. Kapıya giderken yemek odasının bitişiğindeki koridordan ilerlerken başkanların konuşmalarına kulak misafiri oldum. Sanırım bugünün asıl konusuydu.

**

‘Bir grup serseri planlamış. Sanırım kutuların içindekinin yalnızca elbise olmadığından haberdarlar.’

‘Bir grup serseri mi? Teslimat bugün değil miydi? Tanrım! İçinde ne kadar paramız var. Herhangi bir önlem aldınız mı? ’

‘Bunu bana soruyorsun Başkan Park? Elbette aldım. Önceki gibi bir zarara uğramak niyetinde değilim. Güvenliği sıkılaştırdım.’

‘Oh, iyi. Bu arada bu haberi kimden aldınız?’

‘O serserilerin düşman olduğu diğer serseriler. Ha-ha-ha! Birbirlerinin kuyularını kazmaları ne kadar acınası. ’

‘Ha-ha-ha! Kesinlikle öyle. ’

Genç adam duydukları karşısında afallamıştı kutuların içinde yalnızca elbiselerin olmaması da ne demekti? İçinde ne kadar paramız var, peki bu tam olarak ne demekti? Genç adam daha fazla kafa yormamak için hızla kapıda dışarı çıktı. Bahçede biraz dolandıktan sonra bulduğu bir banka oturup defterini çıkarttı. Kalemini defterinin üzerinde oynatmaya çalışıyordu. Ancak bir el kalemin ucunu tutuyormuşçasına kalem hareket etmiyordu. Genç adam yine düşüncelere daldı. Amcası, saygı duyduğu bir insandı. Başkan Han, başlarda da kendisini sevdirememişti. Ancak amcası… Ona gerçekten saygı duyar ve onu severdi.  İşlerin aslını merak etti. Ortalıkta neler döndüğünü, neden böyle bir şeyin yapıldığını… Hepsini merak etti. Genç adam istemsiz bir şekilde bunlara kafa yorarken Başkan Park ve Başkan Han içeride ne planlar yapıyor, neler düşünüyorlardı.

**

‘Başkan Han, kızınızı da bugün burada görebilmeyi bekliyordum. Sonuçta ailecek yediğimiz bir akşam yemeği.’

‘Ah, Hye Su? Ona gelmesini söylemiştim ama sanırım bir işi çıktı.’

Başkan Han, genç adamın amcasına doğru eğildi ve onun kulağına fısıldadı.

‘HyeSu’nun Seon’a göre ne kadar yaramaz bir kız olduğunu bilirsin.’

Adamlar doğrulduklarında bir kahkaha koyuvermişlerdi. Başkan Park, ortağının kızlarını, ikizlerini çocukluklarında beri tanırdı. Yalnızca son birkaç yıldır Hye Su’yu göremez olmuştu.

TASARIM DEFTERİ (디자인 책)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin