BÖLÜM-10

374 8 1
                                    

Hepimiz sus pus olmuştuk. Derin'le birbirimize bakıyorduk. Bu neydi şimdi? Ne yapmaya çalışıyordu bu psikopat?

"Lan bu Toprak bizim 12lerdeki Toprak mı?

Egemen şaşırarak sormuştu. Maşallah ben hariç herkes tanıyordu bu psikopatı. Iyi ama Toprak böyle bir şey yapmazdı ki. Birincisi o çiçek gönderecek kadar ince biri değil, aksine teşekkürümü yok sayıp çekip gidecek kadar öküz biri. Ikincisi o bana sürtük der, salak der, küçük der her türlü hakareti eder ama prenses... Asla. Üçüncüsü ve en önemlisi o tüm gece zaten benimleydi, sabah da benimleydi, okulda bile değildi ki.

Düşüncelerimden arındığımda Batuhan'ın ters ve öfkeli bakışlarıyla karşı karşıyaydım. Açıklama yapmam gerekiyordu. Boğazımı temizledim.

"O çiçekler Toprak'tan olamaz."

'Neden' diye sorarcasına bakıyordu.

"Birincisi Toprak benden hiç hoşlanmaz hatta nefret eder, prenses demesi imkansız. Ikincisi.. Merdivenden düşme durumumu bile bilmiyor ki, siz hariç kimse bilmiyor. Annem bile"

Sesim gerçekten net ve ikna ediciydi. Ve kurtarıcı meleğim Derin devreye girdi.

"Ayrıca Toprak bugün okulda bile değildi. "

Egemen dönüp 'sen nerden biliyosun' der gibi baktığında tekrar konuştu.

"Temsilci toplantısı vardı ya, Toprak da bende kendi sınıflarımızın temsilcisiyiz . Yoklamada o yoktu, gelmemişti."

Egemen rahatlamış gibi görünüyordu. Hatta Batuhan'da. Ama o rahatlama kısa sürmüştü. Onu gönderen Toprak değilse kimdi?

Yine büyük bir sessizliğe bürünmüştük. Birbirimize bakıyor düşünüyorduk. Ama hiçbirimiz herhangi bir tahminde bulunamadık.

Bir süre sonra buna bir sünger çekmeye karar verdik. Çiçeği çöpe attıktan sonra farklı konulardan muhabbet ettik. Uzun süre konuşmuş gülüşmüştük. Yemek yapıp pizza söyleme konusunda tartıltığımızda Batu ve Egemen zehirlenmek istemediklerini söyleyerek zorla pizza söyletmişti.

Pizzalarımızı yerken sessiz sinema oynamaya başlamıştık. Batuhan ve ben, Derin ve Egemen'e karşı.

Akşam boyu sessiz sinema, tabu gibi oyunlar oynayıp karaoke yaparak eğlenmiştik. Saat 11i geçtiğinde ben Batu'nun dizine, Derin Ege'nin dizine uzanmıştı. Batuhan saçımla oynuyordu. Bir yandanda Egemen ve Batu basketbol muhabbeti yapıyor bizse dinliyorduk.

Dün gecenin aksine bu gece çok mutluydum. Dünüm kabu gibiyken bu gecem rüya gibiydi. Hayat neden bu kadar dengesiz?

Batuhan beni uyandırdığında hala dizinde yatıyordum. Egemen ve Batu konuşurlarken Derin ve ben uyuyakalmıştık ve saat 2yi bulmuştu. Bizi uyandırdılar. Yukarı çıktık. Egemen ve Batuhan 2.kattaki misafir odasında karşılıklı tekli yataklarda yatacaklardı. Onlara odayı hazırlayıp Derinle çatı katına, odama çıktık. Bizde benim çift kişilik yatağımda birlikte yattık. Yatağa yatıp ışığı kapattığım an uyumuştum.

Ertesi sabah erkenden kalkmıştık. Hepimiz okula gidecektik. Bu gece bizde kalacakları belli olduğundan hazırlıklı gelmişlerdi.

Okul formalarımızı giyip hazır olduktan sonra çıktık evden. Batu ve ben, Derin ve Egemen sahil yolunda el ele yürüdük. Egemen'in sıklıkla takıldığı bir mekana girip deniz manzaramızla kahvaltımızı yaptıktan sonra okulun yolunu tuttuk.

...

Tenefüste Egemen ve Batuhan'ın basketbol oynamak için spor salonuna inmelerini fırsat bilerek Toprak'ın yanına gittim.

KALBİMİN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin