Ben her zaman olduğu gibi cam kenarına oturmuştum.
İzel ortamızda, Yarense sol koltukta oturuyordu. Kızlara dönüp baktım. Konuşup gülüşüyorlardı. Onları izlerken istemsiz olarak gülümsemiştim.
Anonslar ve uyarılar yapılmış uçak hareket etmeye başlamıştı. Gittikçe hızlanıyorduk. İzel'e elimi uzattım. Bana bakıp gülümsedikten sonra elimi tuttu ve diğer elini de Yaren'e uzattı. El ele tutuşmuştuk artık. Birbirimize bakıp gülümsedikten sonra arkamıza yaslandık ve aynı anda geri sayıma başladık çok kısık bir sesle "3... 2... 1..."
Ve bizim 1 dediğimiz anda uçağın tekerleri yerden kesildi, birbirimizin ellerini sıkıp gözlerimizi kapattık. Ve gülümsedim. Onların da gülümsediğine emindim.
Uçak tamamen kalktıktan ve iniş takımlarını kapattıktan sonra sıktığımız ellerimizi serbest bıraktık ve gözlerimizi açıp birbirimize bakarak fısıldadık. Artık yeni bir hayat bizi bekliyordu!
##
Bagajlarımızı da aldıktan sonra havaalanından dışarı çıktık. Kapıda bizi bekleyen bir adam vardı. Elindeki turuncu karttan onu anlayabileceğimizi söylediği için babama teşekkür etmeliydim.
Yanına yaklaştığımızda adam bana bakıp "Özge Hanım?" dedi.
"Evet, benim"
"Hoşgeldiniz efendim. Aracınız şurada. Ben sizi evinize kadar bıraktıktan sonra ayrılacağım sizden."
"Pekâlâ teşekkür ederiz" dedim adamın gösterdiği kırmızı, küçük ama mükemmel sevimlilikteki o arabaya sevinçle bakarken.
"Ben bagajlarınızı taşıyayım" dedi adam elimdeki bavula uzanarak."
Küçük bavulu ona uzattım. "Tekerlekli olanı arabaya kadar kendim taşıyabilirim." dedim ve adam elimdeki bavulu alır almaz kimseyi beklemden arabaya doğru yürümeye başladım.
Adam bavullarımızı arkaya sıkış tepiş sığdırdıktan sonra İzel ve Yaren arkaya oturdu. Bense öne, şoför koltuğunun yanına. Adam da arabaya bindikten sonra hemen yola çıktık.
Pencereleri sonuna kadar açmış olmamıza rağmen hava fazla sıcaktı.
Şoför "isterseniz klimayı açayım Özge Hanım?" dedi.
"Çok iyi olur ya.. Şey isim neydi?"
"Adım Türkmen." dedi gülümseyerek.
"Anladım" diyip ben de gülümsedim. "Gideceğimiz yer yakın mı?"
"Şehir merkezinden bir saat uzakta gideceğimiz kasaba"
"Nasıl bir yer peki?" diye sordu Yaren.
"Ben biraz araştırdım. Tatil beldesiymiş. Yerli halkı çok azmış. Ama oldukça sakin, sessiz bir yer."
"Hıım." dedi Yaren.
"Sakindir, kafa dinlemek için idealdir tabi ama isteyene" dedi Türkmen konuya dahil olarak.
"Nasıl yani?" diye sorup güldüm.
"Bir yandan çok sakin, sessizken diğer yandan Bodrumu aratmayacak çılgınlıktadır. Geceleri oldukça hareketlidir. Serbest bir mekan ve çok kral eğlence mekanları var. Biraz pahalı bir yerdir ama en rahat edebileceğiniz tatil bölgesidir. Yerlisi de çok sıcak kanlıdır."
"Hadi ya" dedi İzel ve güldük hepimiz.
Klimayla iyice serinledikten sonra kendimize gelmiştik. Müzik çaları açıp birkaç şarkı değiştirdikten sonra yabancı ve hareketli bir şarkıda durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMİN KIRIKLARI
RomanceHer kalbin vardır alınması gereken kırıkları fakat kesmeye kıyamadığı...