Tek gecelik macera ve sonrası.

Tek gecelik macera ve sonrasi. 17 bolum

Tek gecelik macera ve sonrasi. 17 bolum

2 hafta sonra.

Aradan iki hafta geçer. Bu iki hafta zarfında Reyhan bir tane hariç tüm sınavları vermis ve hepsindende geçmiştir. Bugün ise son sınavı vardır. Hatta artik sinava girmis ve sorulari cevaplamaya baslamisdir bile. Mazharsa kantinde, bir gözüde sürekli etrafta Reyhanı aramakdaydi.

Mazharın iç sesi : Nerde kaldı bu kız ya? Sınavı bitmedimi acaba? İnşallah bunuda verir. O kadar çalıştık. Boşa gitmesin. Dusunerek, beklemeye devam eder. Gozu surekli kantin girisindeydi. Reyhanda o sirada, son sinav kagitini doldurup hocaya verdikden sonra sinifdan cikar.

Reyhanin ic sesi: Acaba gecdimmi sinavdan? Yani hepsini bildim. Kolaycada cozdum. Sorularda qaliba cok zor diyildi. Neyse insallah gecmisimdir. Simdi iki gun sinavlarin sonuclarini bekliyicem. Bu iki gun nasil gecicekki? Of acikdimda bir az. En iyisi kantine gideyim. Mazharda merak etmisdir kesin. Diyerek kantine dogru gider. Reyhan kantin girişine yöneldiğinde Mazhar onu uzaktan görür ve tezgahın önüne geçer. Reyhanda gelmişti zaten.

Reyhan : Mazhar!

Mazhar : Reyhan, nasıl geçti sınavın?

Reyhan: Sence?

Mazhar: Ne bileyim, iyi gecmesi gerek. Soylesene. Oldum merakdan.

Reyhan: Tamam soyluyorum. Sonuclar daha belli diyil, ama qaliba gecdim. Yani kolay gecdi.

Mazhar : Oh bee! Diyerek Reyhana sarılır. Reyhan neye uğradığını şaşırsada Mazharı geri itmez. Aslında biraz hoşuna gitmişti bu. Mazhar bi kaç saniye sonra yaptığının farkına varır ve geri çekilir.

Mazhar : Pardon. Ee... şey çok sevindimde ben.

Reyhan : Önemli değil. Bende sevindim. Hatta hala seviniyorum. Bebek uğurlu geldi galiba.

Mazhar: Zaten bebekler riskiyla ve uguruyla gelir derler. Nasil geldigi onemli diyil. Onemli olan gelmesi. Hem mutlu olmana sevindim. Hem ben sana demisdim, tum sinavlari vericeksin diye. bak verdinde.

Reyhan: Senin sayende. Cok tesekkur ederim.

Mazhar : Ben bişey yapmadım ki.

Reyhan : Nasıl yapmadın? Günlerce gecelerce bena ders çalıştıran kimdi? Hemde tüm çekilmez kaprizlerime rağmen.

Mazhar: Reyhan, biz ne dedik? Iyi gunde kotu gunde diye soz vermedikmi. Bazen ben sana, bazende sen bana yardim ediceksin. Yani edersin icinden gelirse. Mecbur diyilsin. Ayrica, ben sana yardim etmekden qayet memnunum.

Reyhan : Ederim tabi. Neden etmeyeyim. Hemde içimden gelerek.

Mazhar: O zaman bir kutlamayi hakk etdin sen. Sivalarini vermenin serefine bir seyler yapsakmi acaba?

Reyhan: Yalniz ben acikdim qaliba.

Mazhar: Ne istersin. Ne yemek istersin? Canin ne cekiyor.

Reyhan: Hic bir sey. Yani Istedigim ozel bir sey yok. Ama kapali yerde yemeyelim. Bunladim zaten bu sinavlarin heyecanindan.

Mazhar: Oyleyse, benim aklimda bir fikir var. Ali kaptanin yanina gidelimmi?

Reyhan: Balikmi yiyicez.

Mazhar: Eyer istersen?

Reyhan : Bilmem. O zamanki mide durumuma bağlı. Şimdi yerim derim ama belki kokusu midemi bulandırır. Ama deneyelim derim. Çünkü balık kelimesi beni pek bi cezbetti.

Mazhar: O zaman onden buyurun. Hemen gidelim. Ben yoldayken Ali kaptani ararimki, onceden baliklari hazir etmeye baslasin.

Reyhan : Çok iyi olur. Mersi. Diyerek önden yürür. Beraber arabaya binerler. Yolda Mazhar Ali kaptanı arar. Ali kaptan balıklar siz gelene kadar hazır olur der. Yarım saat sonra Reyhan ve Mazhar Ali kaptanın klübesinin yanına varırlar.