Evde.
Mazhar: İşde geldik hayatım. Hadi sen git üstünü deyiş. Yada.....Der kapıyı kapatarak.
Reyhan: Yada ne? Der şaşkın şaşkın bakarak.
Mazhar: Yada birlikde gidelim. Der ve aniden Reyhanı kucakladığı gibi yatak odasına götürür.
Yatak odasında.
İçeri girer girmez Mazhar Reyhanı kucağından indirir ve hemen dudaklarına yapışır. Tam o sıradada ne hikmetse şimşek çakar ve doğal olarak Reyhanda korkar.
Reyhan: Hayyyy!!!!! Diyerek Mazhara sımsıkı sarılır.
Mazhar: Tamam korkma. Bak ben yanındayım. Hemde fazlasıyla yakınındayım. Diyerek aralarındaki olmayan mesafeyi hatırlatır, ama nafile. Şimşeğin yeniden çakmasıyla Reyhanın iki saniyede yorğanın altına saklanması bir olur.
Mazhar: Reyhancım çıkarmısın ordan.
Reyhan: Yok ben böyle iyiyim. Çıkmam asla.
Mazharın iç sesi: Şimdi çık desem yine itiraz edicek ve bu böylece uzayacak. En iyisi direk << Bunu sen istedin aşamasına geçmek. >>
Mazhar: Tamam çıkma. Sen orda kal. Kalki....ben yanına geleyim. Der ve yorğanın altına girer.
Reyhan: Mazhar, ne yapıyorsun?
Mazhar: Sence? Biricik karımı korkularıyla baş başa bırakmamak için ona eşlik etmeye çalışıyorum. Bide bunu sen istedin dışarı çıkmamakla.
Reyhan: Hmm demek öyle? Gerçi tahmin etmem lazımdı. Daha öncede aynını yapmışdın.
Mazhar: Evet öylede....bu sefer elimden kolayca kurtulamayacaksın.
Reyhan: Diyorsun?
Mazhar: Aşkım, Der elini Reyhanın yüzüne koyarak
Mazhar: Sen bana güveniyorsun demi?
Reyhan: Aşk olsun! O nasıl soru? Tabikide güveniyorum.
Mazhar: Öyleyse şimdide güven. Bak ben seni asla üzmem.
Reyhan: Bunu biliyorumki zaten. Der bir az gülümseyerek.
Mazhar: Madem biliyorsun, bize bir şans ver ki atlatalım bu takıntımızı. Her şeyi unutup ilk kez gibi yaşayalım.
Reyhan: Yani sen şimdi diyorsunki silbaştan yapalım?
Mazhar: Evet silbaştan.
Reyhan: Hayır yapmayalım. Yani atlatalım, ama her şeyi ve bazı ayrıntıları unutarak değil. Çünki bu ona haksızlık olur. Der elini karnına koyarak.
Mazhar:....Sessizce Reyhanı dinlemeye devam eder.
Reyhan: Nede olsa oda unutmak istediğimiz en güzel gecemizin en tatlı meyvesi. Bunu sen demişdin hatırlarsan
Mazhar: Haklısınya. Ben bir an düşünemedim. Bu gerçekdende yalnış. Sanki istemiyormuşuz ve unutmak istiyormuşuz gibi. İstenilmeyen bir bebekmiş gibi davranamayız.
Reyhan: Aslında....yani zaten öyle değilki. Yani hatırlamadığımız için biz öyle sanıyorduk, ama...öyle değilmiş. Der bir azcık utanarak.
Mazhar: Ona ne şüphe aşkım. Yani hiiiççç isteksiz halimiz yokdu.
Reyhan: Yaaaa....!!! Hatırlatmasana!!! Zaten bi toaf hiss ediyorum. Bilerekmi beni utandırıyorsun?
Mazhar: Evet. Utanqaç halini çok seviyorumda. Kenardan baksan sende seversin. Ayrıca ben ne dedim? Utanmak falan yok artık. Atlatıcaz, demişdim demi?
Reyhan: Evet demişdin. Der ve odaya sessizlik çöker.
Reyhanın iç sesi: Neden böyleyimki ben? Keşke her şey çocukken hayal etdiğim gibi olsa.
Mazharın iç sesi: Neden susduki? Sanki hem ikinci şanş vermeyi kabul etmiş, hemde söylemeyip içine atdığı bir şeyler varmış gibi.
Mazhar: Canım sen iyimisin? Bak eyer istemiyorsan....
Reyhan: Yooo istiyorum aslında. Ama istediğim başka bir şey daha var.
Mazhar: Ne istiyorsun peki?
Reyhan: Evlenelim istiyorum. Gerçek bir düğünümüz olsun istiyorum.
Mazhar: Ne dedin sen? Sen ciddimisin? Hani düğün istemiyordun?
Reyhan: Evet istemiyordum haklı olarak. Ama yinede beni dinlemediniz. Ama bu sefer başka. Mazhar, ben insanlar için yapılmış göstermelik düğün ve kızımıza göstermek için özellikle çekilen fotorğaflar istemiyorum. Evlendiğimizde biz her şeyin bir oyun olduğunu bilerek rol yapdık. Ama ben gerçek bir düğün isterim. Anlıyorsun demi?
Mazhar: Ayyy benim güzel gözlüm telli duvaklı gelin olmakmı istermiş? Der gülerek.
Reyhan: Çokmu komik sence?
Mazhar: Hayır sen yine beni yalnış anladın. Ben senin bu kadar sevimli olmana gülüyordum. Hem anlamammı? Tabikide seni çok iyi anlıyorum. Ayrıca hayat bizim hayatımız. İstersek yüz kere evleniriz. Hem haklısın. Bu bizim en doğal hakkımız.
Reyhan: Yaniiii???
Mazhar: Yaniii yakında düğünümüz var. Bir ara gidib sana gelinlik banada bir damatlık almamız gerekicek.
Reyhan: Olur. Hem bu sefer kendim seçmiş olurum gelinliğimi.
Mazhar: Öylede...sen benim sana aldığım gelinği beğenmedinmi yoksa?
Reyhan: Yaaa hiç olurmu öyle şey? Tabikide beğendim, ama o gelinlik evde kaldıya. Bide aynı gelinliği iki kez giymek istemiyorum. Tabi ondan önceki, kendim seçdiğim gelinliğin akibetide belli. Gerçi onu bile sen seçmişdin.
Mazhar: Öyleya. Tamam bu sefer seçimi tamamen sana bırakıyorum. Reyhan, bu sefer her şey istediğin gibi olsun istiyorum.
Reyhan: Bana sakın kızma olurmu? Bende senin gibi bu özlemin fazla sürmesini istemiyorum. Sadece böyle olunca bi toaf geliyor bana. Oluruna bırakalım istiyorum.
Mazhar: Niye kızayımki? Bana bile bazen toaf geliyor hala. Hani bi zaman merak ediyordunya hatırlasak nasıl olur diye?
Reyhan: Eee???
Mazhar: Eeesi hatırladıklarımız fazlasıyla iyi geldi bize.
Reyhan: Yaaa ne demezsin. Ama ben yinede hatırladığım için pişman değilim. Bebeğimiz için hatırlamamız şartdı. O olmasa ve biz evlenmeseydik belki bu kadar takılmazdım bu hatırlama konusuna.
Mazhar: Zaten her şey onun içindi en başından beri. Baksana daha doğmadan bizi mutlu etmeyi başardı. Hemde tüm olanlara rağmen.
Reyhan: Evetya. Mesela şu an bile çok mutluyum.
Mazhar: Bende. Sen yanımdasınya....gerisi boş. Der ve bir kez daha şimşek çakar.
Reyhan: Hayyyyyy!!!!! Yinemiya????
Mazhar: Şşhht. Korkma. Bak burdayım. Hatta an itibariyle benim kollarımın arasındasın. Korkmana gerek yok.
Reyhan: Ama ben yinede korkarım. Der gözlerini açmadan.
Mazhar: Reyhan, açarmısın gözlerini.
Reyhan: Açmam.
Mazhar: Bak qıdıklarım ha?
Reyhan: Yapmazsınya.
Mazhar: Vallahi gözlerini açmazsan öyle bir qıdıklarımki, neye uğradığını şaşırsın
Reyhan: Ya ama çok korkuyorum.
Mazhar: İyi benden günah gitdi.
Reyhan: Ya tamam dur! Diyerek gözlerini açar.
Mazhar: Ha şöyle. Aferin sana. Şimdiyse hadi uyuyalım, çünki yarından itibaren düğün hazırlıklarına başlıyıcaz.
Reyhan: Hemenmi?
Mazhar: Evet. Sen ne sandın? Bence uzatmanın alemi yok.
Reyhan: Haklısın aslında. Hiç uzatmadan uyuyalımki, bir an önce yarın olsun. Hadi iyi geceler canımın içi.
Mazhar: İyi geceler güzel gözlüm. Der ve uyurlar. Yarın oluncada komşularıyla ve kısacası tüm köy halkıyla konuşup düğünü köyü meydanında yapmaya karar verir ve hemen hazırlıklara başlarlar. Hazırlık dediysemde öyle sıradan ufak tefek hazırlıklar değil. Gerçek bir köy düğünü olucakdı. Komşular bu günden bazı düğün yemeklerine girişmişlerdi. Sarmadır, börekdir, baklavadır, tatlılardır....yani önceden hazırlanıcak yemek ve tatlılara önceden başlamışlardır. Ayrıca akşamada ayrı bir hazırlık vardı. Ne gibi hazırlık derseniz, kına gecesi ve bekarlığa veda partisi diye biliriz. Erkekler göl kenarinda manqalı kurmuş sofrayıda donaltmışlardı. Hatta çalıp söylemeye bile başlamışlardı. Köyün hanımlarına gelinceyse...çokdan hazırlanmış, hatta yüksek yüksek tepeleri söylemeye başlamışlardı.
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin bir tanesini hor görmesinler
Uçanda kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Şarkının daha sonuna varmadan Reyhan ağlamaya başlamışdı bile.
Reyhanın iç sesi. Hala inanamıyorumya. Sonunda hayallerim gerçekleşiyor. Çocukluğumdan kurduğum hayalimdi biy köy düğünü. Sonunda gerçekleşicek kızım. Sonunda sevdiğim adamla hayallerimdeki bir düğünümüz olucak. Eee geç olsunda güç olmasın.Babamım bir atı olsa binse de gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse
Uçanda kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Reyhanın iç sesi: Valahi türkü içime işledi ya resmen. Gerçekdende hem annemi , hemde babamı özledim. Zaten ilk kınamdada annem yanımda değildi. Bari şimdi yanımda olsaydı
Der içinden ve ağlamaya devam eder.
Uçanda kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim.
Türkü bitdiğindede duvağını hemen açmadan kadının biri Reyhan avcunu açıp her iki avcunada altın koyar, diğeride kınayı yakıp bağlar ve kırmızı kına eldivenlerini takıp Reyhanın duvağını açıp alnından öper. Ama Reyhan gözü kapalı olduğu için kendisini kimin öpdüğünü göremez hemen. Ama gözlerini açdığında çok şaşırır.
Reyhan: Anne???!!! Der gülümseyerek ve hemen kalkıp annesine sarılır.
Emel: Kızım. Şaşırdınmı? Beklemiyordun demi? Eee ilkinde yanında olmadık bari ikinciye yanında olalım. Mazharda sağolsun arayıp haber verdi.
Reyhan: Mazharmı söyledi? Fidan anne?! Sizdemi geldiniz? Ne kadar sevindim bilemezsiniz.
Fidan: Hoşbulduk kızım. Ayy nasılda duyğulanırmış biricik gelinim. Hadi amaaa. Yeter bu kadar ağladığın. Bir az yüzün gülsün artık.
Emel: Evet, artık eğlenme zamanı. Hanımlar açın bakalım müziği.
Fidan: Evet vallahi. Oynayalımda kurtlarımızı dökelim. Der ve hep beraber eylenmeye başlarlar.
Göl kenarında. << Azmakda>>
Erkekler masa başında toplanmış ve rakı bardaklarınıda doldurmuşlardı.
Mazhar: Gelmenize çok sevindim.
Şükrü: Sen çağırırsında biz gelmezmiyiz damat? Heleki böyle bir günde.
Hurki: Aynen. Zaten ilk düğününüzde çağırmamışdınız, bundada çağırmasaydınız selamı sabahı keserdik vallahi.
Mazhar: Bende öyle tahmin etmişdim zaten.
Şükrü: Biliyormusun bizim kızın çocukluk hayaliydi köy düğünü. İyi düşünmüşsün.
Mazhar: Biliyorum baba. Ben onun hayalini bildiğim için düğünü köyde yapmayı ondan önce teklif etdim. Yoksa Reyhan yeniden düğün yapalım dediğin başka yerdede yapa bilirdik.
Hurki: Ne diyeyim. Senle qurur duydum oğlum. Doğru olanı yapmışsın.
Faruk: Kebaplarda hazır. Uzatın bakalım tabakları.
İmran: Gece daha yeni başlıyor. Der ve her kes sofraya geçer. Saatlerce yeyip içip sohbet ederler.
Resul: Mansur, sende senin şu sazı işe salsan diyorum. Yani bir az ara ver dediysek bu kadarda demedikki kardeşim.
Mansur: Hemen. Bir isteği olan varmı?
Mazhar: Çal işde bir şeyler.
Mansur: Anlaşıldı. Der ve sazı eline alır ve çalmaya başlar.......
Deniz üstü köpürür
Hey canım rinnanay rinna rinnanay
Kayığada binsen götürür
Hey canım hey
Benim de şu cihana gelişim
Hey canım rinnanay rinna rinnanay
Bir güzelden ötürü
Hey canım hey
Deniz üstü yelkenden
Hey canım rinnanay rinna rinnanay
Ecel geldi erkenden
Hey canım hey
Denizin ortasında
Hey canım rinnanay rinna rinnanay
Mum yanar sofrasında
Hey canım hey
Benim de bu cihandan gidişim
Hey canım rinnanay rinna rinnanay
Memleket sevdasından
Hey canım hey................................
#Armaan
32 bölümün sonu. Nasıl olmuş? Beğendinizmi? ReyMazın yatak odasındaki konuşması ve hala takıntılarından kurtulamamaları nasıldı? Reyhanın hatırladıklarını unutmak istememesi ve istememw gerekçesi nasıl sizce? Haklımı değilmi? Şimşek ve Reyhanın tepkileri sizi güldürdümü? Peki yeniden evlenelim demesi ve bu konuşmanın devamı nasıldı. Düğünün köy meydanında olacağı fikri nasıl? Kına gecesi ve bekarlığa veda partisini beğendinizmi? Kına geçesindeki anne suprizini beğendinizmi? Ailelerini çağırmaları nasıldı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek gecelik macera ve sonrası.
Fiksi PenggemarBu hikaye konusu dizidekınden farklı olan hikayelerimden biri . Ne kadar farklı diyeceksiniz kesin. Şöyle anlatayım. ReyMaz bebekleri olacagı icin anlasmalı evleniyorlar.